Bakara / 182. Ayet
فَمَنْ خَافَ مِنْ مُوصٍ جَنَفًا اَوْ اِثْمًا فَاَصْلَحَ بَيْنَهُمْ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ۟

Kim de vasiyet edenin haksýzlýða meylinden veya günaha düþmesinden haklý bir endiþe duyar da, mirasçýlar arasýnda bir uzlaþma saðlamak üzere vasiyette deðiþikliðe giderse, bu takdirde ona bir günah yoktur. Doðrusu Allah, çok baðýþlayýcýdýr, engin merhamet sahibidir.

VesVeseden KurtuLmanın 10 YoLu..!

Başlatan ...Tefekkür..., Kasım 02, 2009, 06:28:19 ÖS

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Kasım 02, 2009, 06:28:19 ÖS
1 Vesvese, imanın kuvvetindendir

Önce hemen şunu belirtelim ki, vesvese çok korkulacak bir şey değildir, çünkü iman var ki, vesvese geliyor
Sahabe-i Kiram'dan Efendimiz'e gelip, “Ya Rasûlallah, vesveseye mübtel''yım” diyen birine, Efendimiz (sav)'in cevabı, “Endişe edilecek bir şey yok; o mahz-ı imandır, imanın kuvvetindendir” şeklinde olurdu
Þeytan, sizde de iman cevheri, ib''det hazinesi, namaz ve dine hizmet cevheri olduğunu bildiği içindir ki,
korsanlık yapmakta ve size karşı taarruza geçmektedir Korsanlık, belki denizlerde yapılan şekliyle tarihte
gömülmüştür ama, şeytana bakan yönüyle Âdem (as) ile başlamış olup, kıyamete kadar da devam edecektir
Nasıl deniz korsanları, hazine taşıyan zengin gemilerine tecavüz eder ve define bulunan adalara saldırırlar,
öyle de şeytan dahi, mü'minin iman cevheri taşıyan kalbine hücum eder Zaten o, tamtakır,
kupkuru ve bomboş kalblerle uğraşmaz; böylelerine vesvese okları göndermez
Hırsızlar bile zengin evleri kollarlar; Doğu'nun ve Batı'nın k''fir ve z''limleri de öyle değil mi?
Vesveseye düşen mü'min, “Þeytan bütün cephelerde mağlûp oldu; bu yüzden, şimdi de iman ve İsl''m'a ait
vesveselerle, şüphelerle beni meşgûl etmek, hazineme el atmak istiyor; ama, benden bir şey koparamayacak
Bu, onun son çırpınışlarıdır; bir gün gelecek, benden bir şey koparamayacağını anlayınca çekip gidecektir
kapıma haydut kılıklı birinin gelip, birkaç gün el açtıktan sonra çekip gitmesi gibi Hoş, gitmese de kapılar ona
sürmeli ve beni koruyan kale de çok sağlam; bana Allah’ın izniyle hiç bir şey yapamaz” diye düşünmelidir


2 Vesvese, kalbin malı değildir:

Kalb rahatsız olduğuna göre, vesvese kalbe mal edilemez; çünkü eğer o, kalbin malı olsaydı,
kalb ondan rahatsız ve tedirgin olmayacaktı ve böyle bir kalble şeytan da uğraşmayacaktı
Kalbin rahatsız ve tedirgin olması şundandır: Kalb, vesveseye razı değil, sahip de değil; vesvese ile
arasında man'' ve mahiyet bakımından bir münasebet olmadığı içindir ki, kalb vesveseden rahatsız olmaktadır
Kişinin gösterdiği reaksiyondan, ateşinin yükselmesi, kaşlarının çatılması, başının ağrıması, iştiha ve ağız tadının kaçmasından anlıyoruz bunu; tıpkı vücuda giren yabancı mikroplara ve bu mikropların fizyolojik yapıda açtığı
rahnelere, meydana getirdiği arızalara karşı vücudun muharipler üretmesi, antikorları devreye sokması ve bu ciddi
muharebenin meydana gelmesi neticesinde hararetin yükselmesi gibi İşte, şeytanın da kalbimize gönderdiği bizim
malımız olmayan yabancı hay''l, düşünce ve vesveselere karşı m''nevî yapımız, iman potansiyelimiz, ''deta antikor
üreterek, bu şer ve şerareler ordusuna karşı kavga vermekte, bunun neticesinde de ateşimiz yükselip, kalbimiz
sıkılmaktadır Eğer, vücudumuz herhangi bir mukavemette bulunmuyor ve boğa yılanı görmüş bir keçi
gibi hemen teslim oluyorsa, o zaman, AİDS virüsüne karşı antikorların teslim-i silah ettikleri gibi,
bizde de iş bitmiş demektir Gelen vesvese karşısında kalbimiz, imanımız mukavemet etmezse, o zaman vesvese
de olmaz, hararet de yükselmez! Bu, “Gel, ne istersen yap!” demektir ki, şeytanın da istediği budur.



Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Kasım 02, 2009, 06:29:55 ÖS
3 Vesveseye maruz kalb, içine kötülerin çer-çöp attığı pınara benzer:


meseleyi bir de şöyle düşünebiliriz: Berrak, saf ve tertemiz bir su kaynağı var; bileşikleri, tadı ve takdim ettiği şifasıyla zemzem suyu gibi bir su kaynağı Herkes tarafından m''lum ve meşhur hale gelmiş, düny''ca da kabûl edilmiş mübarek
bir kaynak Þimdi, hain biri geliyor, sinsice kaynağa yaklaşıp, su üzerine boya, toz, çer-çöp döküp kaçıyor
Siz bunu görünce, “Eyvah” diyorsunuz; “Pınarım kurudu, mahvoldu, pislendi ve ölüp gitti!” Oysa, hakikat böyle değildir Akan su, üzerinde atılan o çer çöpü götürecek ve safiyetini muhafaza edecektir Sizin kalbiniz, imanınız berrak,
pırıl pırıl bir pınar ise, o zaman bulandırmak için üzerine atılan tozun, toprağın ona hiç bir zararı olmayacaktır
O toz, toprak akıp gidecek ve sizin menba'ınız her zaman temiz kalacaktır Demek oluyor ki, o bulanıklık
pınarın kendinden değil Evet, işte vesveseye maruz kalb de böyledir


4 Vesvese, iradî olmayıp, fiiliyata da dökülmüyorsa insanı mes'ul etmez:

Bildiğiniz gibi, mükellef ve mes'ul olmada ir''de ve şuur şarttır Hayvanatın yanısıra mecnunlara, aklı,
şuuru yerinde olmayanlara teklif yoktur Bu itibarla, vesvese için ir''de devrede değilse ve pl''n, programı yapıp,
“gel” diye kalb ve düşünce kapılarımızı bizzat kendimiz aralamıyorsak, mes'ul sayılmayız Elverir ki,
onu fiiliyata dökmeyelim, işlemeyelim İr''de, umumiyetle böyle kendi kendine gelen vesveseyi
karşısında bulur ve ona mukavemet edemez, çünkü o davetsiz gelir Ayrıca insan, tedayi-i efk''r ile ir''desi dahilinde olmadan gördüğü, duyduğu ve okuduğu şeylerle de bir takım hatıralara, hay''llere ve
düşüncelere maruz kalabilir Aslında, çok defa bunlardan kurtulmak mümkün de değildir; çünkü insanın bu hali,
yaratılışın muktezasıdır

 
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Kasım 02, 2009, 06:33:53 ÖS

5 Vesvese, insanın ilerlemesine mani olmayan örümcek ağı gibidir:

Vesvese, kendine has tutarsızlığıyla bilindiği zaman zararlı olmaz Kur'''n, “Muhakkak, şeytanın hilesi zayıftır”
diye ferman etmektedir (Nisa, 4/76) Evet var ama, yok gibidir şeytanın hilesi Mesel'', iki duvar arasından geçmek istiyorsunuz; bakıyorsunuz ki, bir örümcek, ağlarını gerip yolunuzu kapatmış; döner
misiniz, devam mı edersiniz? Örümcek ağı sizin ilerlemenize m''ni olabilir mi gerçekten? Þüphesiz hayır;
onu bir engel olarak görmez ve hiçbir şey yokmuş gibi yolunuza devam edersiniz
Efendimiz, şeytanın dal''leti, küfrü, küfranı, günahı ve kötülükleri yaptırmadığını ve elinden tutup da kimseye günah işletemeyeceğini beyan buyurur Þeytanın yaptığı, ancak fenalıkları süsleyip-püslemek, allayıp-pullamak,
cazip ve çekici göstermektir İyiyi de kötüyü de yaratan, dal''lete de hidayete de sevkeden
ALLAH (cc)'tır Reng''renk köpüklerle süslenip imar edilmiş bir saray gibidir şeytanın vesveseleri; fakat altında derin
çukurlar bulunur, kilometrelere ulaşan derin çukurlar
Gelip geçiciliği bilindiği zaman vesvesenin zararı olmaz Vesvese, üflemekle uçup giden tüy kadar zayıftır
Bir ara toplanıp sonra dağılıveren bulutlara benzer o; ardından ne yağmur gelir, ne de yel! O, uçak yolcularının
bir anlığına içine düştüğü hava boşluğu gibidir; ne feryat etmeye değer, ne de dövünüp yakınmaya!


6 Vesvese, üzerinde durulmadığı ve dert haline getirilmediği takdirde hiçbir zarar vermez:

Düşüncenize bulaşıp da onu kirletmeyeceğini bildiğiniz zaman vesvese zararlı olmaz Vesvese, hay''l aynasında
sönüp gidecek derecede zayıf ve gelip geçici bir iz; leke ve pislik bulaştırmayacak bir görüntü ve çok hafif
yansımalardan ibarettir Akla ve hay''le gelen şeyler, hayır kaynaklı ise akıl ve düşünceyi bir
derece nurlandırır; fakat şer kaynaklı bir vesvese ise, o zaman da akla, düşünceye ve kalbe tesir etmez,
kir bırakmaz ve zarar da vermez Elinizde tuttuğunuz aynaya karşıdaki yılanın görüntüsü aksetse, aynadaki o
yılanın elinize zararı olur mu? Ya da, aynaya akseden bir pislik elinizi kirletir mi? Veya, elinizdeki aynaya akseden
alevli ateş, elinizi yakar mı? Aynenbunun gibi, nasıl karnınızdaki pisliklerin namaza ve elmasın etrafındaki kömür
tozlarının elmasa zararı yoksa, aynı şekilde, şeytanın da dışta ya da içte aslî ve zatî bir varlığı ve hüviyeti olsa bile,
attığı okların, gönderdiği görüntülerin aslî hüviyeti ve hiç bir zararı yoktur
Üzerinde durmadığınız, merakla üzerine varmadığınız, sahip çıkıp kabullenmediğiniz, küçük görerek şişmesine
meydan vermediğiniz ve bir dert haline getirmediğiniz zaman, vesvesenin hiç bir zararı olmaz Ona hep
tepeden bakacak ve “ALLAH'ın (cc) izniyle bunun altından vurup, üstünden çıkarım” diyeceksiniz
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Kasım 02, 2009, 06:38:08 ÖS
7 Vesvese, zararlı tevehhüm edildiği zaman zarar verir:

Þimdiye kadar anlattıklarımızın hilafına hareket edildiği takdirde vesvesenin zararı olabilir Evet vesvese,
zararsız olduğu bilinmeyip, zararlı tevehhüm edildiği zaman zararlıdır Üzerinde durulup kurcalandığı ve merakla
karıştırıldığı zaman zararlıdır o; büyük gördükçe, mühimsedikçe büyür ve bir balon gibi şişerek bizi yutacak hale gelir
Bir arı kovanı içinde yüzlerce arı bulunur ama, siz önemsemeden kovanın önünden geçer gidersiniz
Vesvese karşısında da yapmamız gereken şey, bundan farklı olmamalıdır
Þeytan, zayıf ve geçici bir görüntü karesini hayalimize atar; biz de cazip bulur ve onu işlettirirsek, o bir karelik manzara,
hay''l sinemamızda saatleri içine alan bir film şeridi haline gelir de, farkına bile varamayız Hususiyle yalnız kalınca,
bilhassa gençlerde ve hele bu sûretler, nefs''niliğe bakan, bedeni tesir altına alan suretler olursa
Evet, insan onu alır ve hay''linde maceralı bir film haline getirir Halbuki şeytana ait olan, o
ilk sahnedir Öyleyse, o ilk oltaya sahip çıkmamak, takılmamak ve onu işlettirmemek gerekir ki, şeytan da bizi
işletmesin ve işlete işlete hay''llerimizi gerçeğe dönüştürmesin; dönüştürmesin ki, biz de neticede o bir karelik
görüntünün kurbanı olmayalım


8 Hassas ve asabî ruhlar, şeytanın vesvesesine önem verip vehme kapılmamalıdırlar:

Vesvese, hassas ve asabî ruhlarda daha da zararlı bir hastalık ve meleke haline gelir Böyle birisi, vesvese geldiğinde,
zararlı olacağı endişesiyle telaşa ve vehme kapılır; sonra da bunu kalben, fikren ve im'an-ı nazarla büyütüp,
kendine mal eder Derken onu huy haline getirir ve onunla bütünleşir Bu ise, şeytan karşısında ye'se düşüp,
tam zarara uğramanın if''desidir Bu hale ma’ruz kalmış biri, ümitsiz bir şekilde “Artık ben mahvoldum” deyip,
mağlûbiyeti kabûl eder ve böylece önce merkezi şeytanın salvolarına açık hale getirir, sonra da onu terk eder
Bir kumandan düşünün; ilerde sağ tarafta bir kaç madenî parlama görerek, düşman o taraftan saldırıya geçecek
vehmine kapılır ve ordusunun sağ kanadını boşaltıp o tarafa sürer; sol tarafındaki dağlarda da ağaç yapraklarının
kıpırdanmalarından, düşmanın saklandığı ve hücum edeceği düşüncesine kapılarak, ordusunun sol kanadını da oraya
sevk eder Neticede merkez, hasmın taarruz ve imha etmesine açık ve hazır hale gelmiş olur Esasen bu,
taktik bilememenin ve düşmanı tanımamanın if''desidir Görüyorsunuz ki, şeytanın yaptığının vesvese adına bir kibrit
çöpü kadar önemi yokken, insan onu azmanlaştırıyor, azgınlaştırıyor ve kendi başına salıyor Evet, dikkat edelim,
onu hayalimizde ve düşüncemizde büyütmeyelim
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Kasım 02, 2009, 06:40:42 ÖS


9 Vesvesenin manyetik alanından ib''det ile uzaklaşmalı ve psikolojik te’sirinden çıkılmalıdır!


Vesveseye karşı sizi vesvesenin manyetik alanından kurtaracak davranışlarda bulunun Hadiste de if''de edildiği gibi,
böyle bir şey arız olduğunda, söz gelimi gadaplandığınızda, ayakta iseniz oturun, oturuyorsanız uzanın veya kalkıp
abdest alarak iki rekat namaz kılın ve iç düny''nızda değişiklik yapın; ayrıca o sisi dağıtacak daha başka meşrû bir kısım
davranışlarda bulunun! İr''denizi devreye sokarak, psikolojinize te’sir edebilecek, elinizde olmadan içine düştüğünüz
hava boşluğundan sizi çıkaracak veya tutulduğunuz elektrik akımından sizi çekip alacak küçük de olsa bir vesile arayın! Efendimiz (sav), bir sefer dönüşü -bir defaya mahsus olmak üzere-yorgunluktan uyanamayıp sabah namazı kazaya
kalınca, “Burayı derhal terkedin; şeytan burada h''kimiyet ve saltanat kurmuş” buyurmuşlardı
Evet, her zaman şeytanın manyetik alanına karşı dikkatli olunmalı ve bilmeyerek içine girilmişse, çarçabuk oradan
uzaklaşılmalıdır Gaflet ve dikkatsizlik, şeytan ve şeytanî şeylere birer hüsn-ü istikbalse, evrad u ezk''r, Allah’ı ilan ve O’nunla irtibatlanma, bütün şer kuvvetlere karşı bir müdafaa, hatt'' bir taarruzdur
Mesel'', Efendimiz (sav) bir yerde, şeytanın ezan sesinden nasıl kaçtığını anlatır Demek ki, onun ezana
ve ezanın ihtiva ettiği man''lara tahammülü yok Öyle ise, şeytan vesveselerle taarruza geçtikce, biz de
Allah ve Rasûlü’yle irtibatımızı kuvvetlendirmeli ve hep l''hûtî h''tıralara dalmalıyız Efendimiz (sav)'in
Mi’rac yolculuğunu hatırlamanın vesveseyi, hususiyle namazda akla gelenleri, hatt'' esnemeyi bıçak gibi kestiği ve
keseceği söylenebilir Keza bir yerde sol tarafınıza atacağınız üç tükürük, bir de bakarsınız onun geldiği sisli perdeyi
yırtıverir Þeytanın harama teşvik adına gelen vesveselerine karşı bazan yumruğu sıkıp meydan okuma, bazan da hafife
alma man''sına tebessüm edip geçme, onun manyetik alanına karşı gerilimde bulunma ifadesidir
Bir genç arkadaşımıza şöyle dediğimi hatırlıyorum:
“Þeytan, karşına çıkıp da bir harama bakmanı istediğinde şöyle düşün: Bakmakla elime ne geçecek?
Bakacaksın, o boş Daha ileri götürsen, yine boş Kaldı ki, imanının sana vereceği pişmanlık ve ızdırap da var
Sonu böylesine boş, ızdıraplı ve karanlık olacak bir bakışın ne man''sı olabilir ki!” Esasen,
insan kendini böyle ikna ederken, o haram manzara da çoktan kaybolup gitmiş olur
Akla gelen her vesvese, her süslü manzara, gelecekte elde edilecek daha mükemmellerini düşünmekle izale olabilir
Kur'''n'ın pek çok yerinde, düny'' hayatının bir oyun ve eğlenceden ib''ret bulunduğu ve gerçek hayatın Ahiret hayatı, yaşanacak gerçek yurdun da ahiret yurdu olduğu ifade edilir (Aİmran, 3/185; Ankebut, 29/64)
Vesvese, sana ıspanak ve tere otunu mu teklif ediyor; ama Allah (cc) diyor ki, orada peş peşe koparılmaya hazır
meyveler var (H''kka, 69/23) Hem, dünyadaki gibi hazımsızlık, karın ağrısı ve defekasyon lüzumu da duymayacaksın Buradaki haramlara nazar noktasından gelen vesveseye de aynı şekilde mukabele edilebilir Ama biz, düny''nın bütün
güzelliklerine karşı “İsteyene ver Sen anı, bana Seni gerek Seni” diyeceğiz Yaz aylarının kavurucu sıcağını bahane
ederek, şeytan sizi hizmetten ve irşad gayesiyle etrafa gidip gelmekten alıkoymak ve
başkalarına yaptığı gibi sizi de deniz kıyılarına veya gölgesi serin mesire yerlerine çekmek mi istiyor? Ona Cehennem
ateşinin çok daha sıcak olduğunu hatırlatıverin Öyle zannediyorum ki, kalbinize atmak istediği bu vesvese,
kendi gırtlağına tıkanıp kalacaktır
Hem “Allah Rasülü (sav) ve O'nun s''dık yaranı ve arkadan gelen salihler bizi bekleyip dururken, benim şurada burada
avare ve bana yakışmayan bir vaziyette dolaşmam hiç doğru olur mu?” diyerek, bu mevzûda şeytanın telkin etmek
istediği gaflet ve rehavet vesvesesini izale etmek mümkün olur kanaatindeyim



10 Abdest ve namazda “eksik mi yaptım?” şeklindeki vesveselere de önem verilmemelidir

“Abdest ve namazda yanlış ve kusurum oldu mu acaba?” şeklinde gelen vesveselere de aldırış etmemek gerekir
Böyle bir vesvese ilk defa vuku buluyorsa, o abdest veya namaz tekrar edilebilir Ama mükerreren oluyorsa,
sözgelimi bir abdest uzvunu yıkayıp yıkamadığından devamlı şüpheye düşen birisi, o zaman hiç vesveseye meydan
vermeden, o uzvunu yıkadığını kabûl ederek namaza durmalıdır Ve yine namazı kaç rekat kıldığı
mevzuunda vesveseye mübtel'' olmuşsa, namazının tamam olduğu kanaatıyla hareket etmelidir
Vesvesenin ilka ettiği şeyin üzerine üzerine gidilmelidir Vesvesenin üzerinde durmak değil, aksine,
tam tersi istikamette yürümek l''zımdır Hiç k''le almadan, önem vermeden, yapılan yanlış bile olsa,
“Mezheplerimizden birine uyar” deyip geçmek maslahata binaen daha muvafık olur kanaatindeyim
G''ye, şeytanın canına okuyup vesveseyi def’etmektir


M Fethullah Gülen
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.128 saniyede 27 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017