Bakara / 267. Ayet
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّٓا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِۖ وَلَا تَيَمَّمُوا الْخَب۪يثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ وَلَسْتُمْ بِاٰخِذ۪يهِ اِلَّٓا اَنْ تُغْمِضُوا ف۪يهِۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ حَم۪يدٌ

Ey iman edenler! Çalýþýp ürettiðiniz mallarýn ve sizin için yerden çýkardýðýmýz ürünlerin iyi, temiz ve helâl olanýndan Allah yolunda harcayýn. Size verildiðinde gözünüzü yummadan alamayacaðýnýz kötü þeyleri, iyilik yapacaðým diye baþkasýna vermeye kalkýþmayýn. Þunu bilin ki, Allah'ýn hiçbir þeye ihtiyacý yoktur; O her türlü övgüye lâyýktýr.

kur'an'ın ışığında balın faydaları...

Başlatan bir garip hafýz, Eylül 11, 2008, 09:23:29 ÖS

bir garip hafýz

Ziyaretçi
Eylül 11, 2008, 09:23:29 ÖS


Kur'an'ın Işığında Balın Faydaları

Peygamber Efendimize bir adam gelerek : - Kardeşimin karnı ağrıyor, bir rivayete göre de : - Kardeşim ishal oldu, der. Bunun üzerine Peygamber efendimiz de: - "Bal şerbeti içir" buyurmuştur.Adam ikinci ve üçüncü defa gelip hastalığın geçmediğini söyleyince Peygamber efendimiz yine: - "Bal şerbeti içiriniz" demişti.Tekrar gelerek: -"İçirdim fakat ishali ve ağrısı geçmedi" deyince Peygamber aleyhis’selatü vesselam : - "Allah sözünde doğrudur, fakat kardeşinin karnı yalancıdır" buyurdu.Peygamber Efendimiz 'in : "Allah sözünde doğrudur" buyurması, Cenab-ı Hakkın şu ayetine işarettir: "Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar.Onda insanlar için bir şifa vardır".(Nahl : 16/69)
Balın bir çok faydaları vardır ;
- Barsaklardaki, damarlardaki ve diğer organlardaki pislikleri temizler.

- Yenmesi ve haricen sürülmesi, vücut salgılarını düzenler. İhtiyarlara ve balgamlılara faydalıdır.

- Soğuk algınlığını önler. Besleyici, tabiatı yumuşatıcı, içine atılan maddelerin özelliğini koruyucudur.

- Hoşa gitmeyen ilaçların özelliklerini değiştirerek hoşa gider hale getirir.

- Göğsü ve ciğerleri temizler, idrarı artırır, balgamın doğurduğu öksürüğe iyi gelir.

- Gül yağıyla birlikte sıcak sıcak içildiği zaman, uyku sersemliğini giderir.

- Eğer suyla karıştırılmış olarak yalnız başına içilirse, mantar zehirlenmesine karşı faydalı olur.

- İçine taze et konulduğunda, etin tazeliğini üç ay süreyle korur. Aynı şekilde içine Acur, Hıyar, Kabak ve Patlıcan atıldığında bu sebzelerin tazeliğini koruduğu gibi, birçok meyvenin tazeliğini de altı ay süreyle korumaktadır.

- Ölünün cesedini de bir süre bozulmadan muhafaza eder.(Mumya malzemelerindendir.)Bu özelliklerinden dolayı bal'a "Güvenilir Koruyucu" adı verilir.

- Bitlenmiş bir insanın bedenine ve saçına sürüldüğü zaman bit yumurtalarını öldürür. Saçları uzatır, güzelleştirir ve yumuşatır.

- Eğer bal gözlere sürme gibi sürülürse gözlerin kararmasını giderir.

- Eğer bal ile diş fırçalanırsa dişleri beyazlatır, pasını giderir, dişlerin ve diş minesinin sağlığını korur, damarların ağızlarını açar ve (kadınların) adet kanını getirir.

- Sabahleyin aç karnına balın yalanması, balgamı giderir, midenin iç yüzündeki saçakları oluşturan lifleri yıkar, midedeki artıkları dışarı atar, sıcaklığını normal derecede tutar, tıkanıklıklarını açar.Bu faaliyetleri ciğer, böbrekler ve mesanede de aynen yapar.

- Bal ciğerdeki tıkanmalara ve dalaktaki hastalıklara tüm tatlıların içinde en az dokunanıdır. Bütün bunlarla beraber, kötülüğünden emin olunan, zararı az olan, safralılara rastlanırsa zararlı olan bir besin maddesidir.
Safralılara olan zararı, sirke ve benzeri maddelerle giderildiği takdirde onlar için son derece faydalı bir hale gelir. Bal, besinlerle birlikte besindir, ilaçlarla birlikte ilaçtır, meşrubatla birlikte meşrubattır. Tatlılarla birlikte tatlıdır, kaymakla birlikte kaymaktır, rahatlatıcı besinlerle birlikte alındığında bir rahatlatıcıdır.Eski alimler sadece bal’a güvenir, tedavide ondan yararlanırlardı.Eski alimlerin eserlerinde şekerin adı geçmez ve onu bilmezler, zira şeker, zamanımızın bir olayı, yakında ortaya çıkan bir besin maddesidir.

Peygamber efendimiz balı aç karnına suyla birlikte içerlerdi, bunu yapmalarında koruyucu hekimlik açısından ancak zeki ve erdemli bir insanın anlayabileceği açık bir sır vardır.

Peygamber efendimizin bal hakkındaki anlattıklarını şöyle açıklayabiliriz.

Bahsedilen olayda adamın karın ağrısı fazla yemekten doğan hazımsızlıktandır. Peygamber efendimiz ,  mide ve barsakların kıyı ve köşelerinde birikmiş olan fazlalıkları dışarıya atması için bal içmesini emretmiştir, zira bal mideyi temizler ve fazlalıkları dışarı atar.Mideye, yapışkanlıklarından ve kayganlıklarından dolayı besinlerin yerleşmelerini önleyen yapışkan ve kaygan maddeler sıvanmıştı, midenin cidarlarında liflerin uçlarının oluşturduğu saçaklar vardır, bu saçaklara yapışkan ve kaygan maddeler takılıp kaldıklarında, mideyi ve içindeki besin maddelerini bozar.Bu durumda mideyi tedavi etmek, mideyi bu maddelerden temizlemekle mümkündür.Bal, temizleyiciliği yanında bu hastalığın en iyi ilaçlarındandır.Özellikle sıcak suyla karıştırıldığı zaman.

Peygamber efendimizin bal içmesini tekrar istemesinde açıkça tıbbi yönden bir anlam vardır. Burada anlatılmak istenen şey, ilacın miktar ve dozunun, hastalığa uygun olması gerektiğidir. Eğer ilaç az gelirse hastalığı tamamen gideremez. Eğer fazla gelirse vücudun direncini zayıflatarak başka bir hastalığa yol açar.Peygamber efendimiz , bal içmesini emrettiğinde adam hastalığın direncine kafi gelecek derecede içirmemişti.Bu nedenle de hastalık iyi olmamıştı.Peygamber efendimize hastanın iyi olmadığını haber verdiğinde içilen miktarın yeterli olmadığını anladı, hastalığın inadettiği kendisine iletildiğinde o da tekrarda ısrar etti,böylece içilen ilaç miktarının hastalığın direncine denk olmasını sağladı.Hastalığın gerektirdiği kadar içilince Allah’ın izniyle hastalık iyi oldu.İlaçların miktar ve dozlarını, hastalığın ve hastanın gücüne göre ayarlamak, tıb kurallarının en büyüklerindendir.

Peygamberimizin :”Allah doğrudur, kardeşinin karnı yalancıdır” sözünde bal şerbetinin faydasının gerçek olduğuna işaret vardır. Hastalığın geçmemesi, doğrudan doğruya ilacın kusuru değildir.Ancak içindeki bozuk maddelerin çokluğu nedeniyle midenin ilacı kabul etmemesi de buna neden olmuştur.Buna bağlı olarak Peygamber efendimiz de ilacın tekrar tekrar kullanılmasında ısrar etmiştir.

liprade

ADMiN
8,616
"Allah sözünde doğrudur, fakat kardeşinin karnı yalancıdır" buyurdu.Peygamber Efendimiz 'in : "Allah sözünde doğrudur" buyurması, Cenab-ı Hakkın şu ayetine işarettir: "Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar.Onda insanlar için bir şifa vardır".(Nahl : 16/69)

Allah c.c razı olsun... Kuran'da geçtiğini bilmiyordum...


"Cehalet hýyar olmuþ gidiyor son sürat/  Enkaz-ý beþer koþuyor elde tuzluk alýk surat"

Bevadih

Ziyaretçi
Çok tıklandığı kadar varmış konunun önemi:)

Açıklayıcı ve bilgilendirici bilgi için teşekkür ederim  bİr garip hafız..

Bal tabiki has üretim olursa...Hilelerle üretim yapılmadan elde edilirse faidelidir..

Arıların binbir renk koku ve aromaları alarak elde ettiği bal ile şimdilerde önlerine konulan rafine edilmiş şekerle üretim yaptırılan arıların üretimden elde edilen balın faydası ne kadar olur sizce.._?

Hakiki üretim Anzer balının kilosunun 500ytl den başlaması ve az üretilmeside kiymetini ispatlar cinsten..

emelaltin

Ziyaretçi
Bu önemli konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ederim,
Özellikle büyükşehirlerde artık ellerimizin market raflarına korkarak gittiği, ne yediklerimizden ne de içtiklerimizden asla emin olamadığımız bir dönemde "gerçek saf bal" bulmak oldukça zor. öyle anzer balı adıyla yada organik bal denerek satılan pekçok bal var ve donem donem bunlarında sahte bal olduğu haberleriyle karşılaşıyoruz.
ben uzun arayışlarımdan sonra geçen yıl gerçek saf ve kaliteli bir bal üreticisi olanGüneşbal'ı http://gunesbal.com keşfettim sizede bunu haber vermek istedim.
5 yıldır reflü hastasıyım. görmediğim tedavi gitmediğim doktor kalmadı..doktorlarımdan biri düzenli şekilde organik gerçek bal yememi önerdi bana... piyasada market raflarındaki doğal bal denen tum bal çeşitlerini denedim ancak hiçbir faydalarını görmedim.. bir arkadaşımın tavsiyesiyle Güneşbal'a ulaştım ve yetkilisi Nazmi Bey'in tavsiyesiyle Güneşbal ın karakovan balından sipariş verdim. sabah öğlen ve akşam her yemekten önce bir çorba kaşığı karakovan balı yemeğe başladım. Bu beni inanılmaz rahatlattı. bazen yine mide problemleri yaşıyorum ancak kesinlikle önceleri olduğu gibi değil..ALLAH c.c çok razı olsun Güneşbal'dan...Kesinlikle Güneşbalı tavsiye ediyorum ki herkese bu kaliteyle ucuza bal üretenler üretimlerini devam ettirebilsinler..http://gunesbal.com

Güneş balın sitesinden bir kaç alıntı..

Kaçkar Dağları'nda insanların değil, kraliçe arının kontrolünde yapılan yüzde yüz doğal balımızın lezzeti anlatılmaz, tatmanız lazım. Balımızın görüntüsü, rengi, kokusu ve ağızda bıraktığı tat her bakımdan farklı. Dünyanın en zengin çiçek çeşitlerinin bulunduğu Kaçkar eteklerinde üretilen ve dünyanın en şifalı balı olarak bilinen bu yörenin balı, doğrusu bu nitelendirmeleri fazlasıyla hak ediyor.

Artvin gibi küçük bir vilayetin değişik yerlerinde bal üretiyoruz; ama çok farklı tatlar oluşuyor.

3.000 metre zirvede bal üretiyoruz. Oradaki çiçekler daha farklı. Her bölgenin balının ayrı bir lezzeti var.

Balı tamamen en eski geleneklere göre yapıyoruz ve arıya kesinlikle karışmıyoruz. Bizim arılar teknik şeylerden hiç hoşlanmıyorlar ve kovanları ne kadar tenha yerlerde olursa o kadar verimli bal üretiyorlar.

Üretim yerimiz; biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynak yönetimi projesi kapsamında Dünya Çevre Birliği'nin koruma altına aldığı Artvin havzasıdır.

Balımız Dünyanın en çalışkan ,kışa dayanıklı ve uzun hortumu sayesinde en derin çiçek nektarlarını emebilen kafkas arısı tarafından üretilmektedir. Hiçbir katkı maddesi içermeyen yüzde yüz saf bal'dır.

Butik üretim yaparak sadece özel müşterilere bal gönderiyoruz.

Doğal balın bedeli vardır. Ucuz bir şey değildir. İyi bal vicdandır.

'ARI NIN BİR DAMLA BAL YAPABİLMESİ İÇİN , 60 BİN ÇİÇEÐE KONMASI GEREKİYOR. GERÇEK BALIN SIRRI BU MUCİZEDE SAKLI OLSA GEREK. ''





GÜNEÞBAL'ın Hikayesi
KAÇKAR DAÐLARI Türkiye'nin Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunmaktadır.

     Sıra dağlar olarak RİZE ilinden başlayıp ARTVİN ilinde son bulur. O yörenin insanları sıralanmış farklı yüksekliklerde beş adet dağ olduğundan, bu dağlara; BEÞ KARDEÞ DAÐLARI adını vermişlerdir..

     KAÇKAR sıra dağları (3500-3937 mt.) yükseklikte çeşitli rakımlardadır. KAÇKAR DAÐLARI ve etekleri dünyada yetişen çiçek çeşidinin üçte ikisini bünyesinde bulundurur. Bilimsel araştırmalar, KAÇKAR DAÐLARI ve eteklerinde yetişen çiçek çeşitinin 10.000 (bin) adet olduğunu, bölgenin havasını ve doğasını kirletecek fabrikaların bulunmaması sebebi ile çiçek çeşidinin ayni doğallıkta kaldığını söylemektedir.

     Bölgede 250-300 sene önce yaşamış ve geçimini KAÇKAR DAÐLARINDA çobanlık yaparak sürdüren bir vatandaşımız , yüksek kayaların arasında bir ses duyar. Yanına gittiğinde arıları görür. Bir gün arıların yanına bal almaya gider ve balın bir kısmını alır. Aldığı bu balı bütün bir yıl boyu çocuklarıyla beraber tüketirler. O yıl sebebi tükettikleri baldan olsa gerek aile fertlerinden hiçbiri hastalanmaz .

     Daha sonraki yıllarda, yöre insanları, o bölgede yetişen ve dayanıklı bir ağaç cinsi olan kestane ağacının kütüğünün içi oyularak şimdide ismini kara kovan dediğimiz kovanlar yaparak, yüksek ağaçlara ve yüksek kayalıklara koymuşlardır. Bu kara kovanlara gelen arılara asırlardan beri bal yaptırılarak çok değerli şifa kaynağını, üretip tüketme geleneği devam etmektedir.

     Bazı tıp uzmanları bu bölgede yaptıkları araştırmalar neticesinde , bölgede yaşayan insanların sağlık durumlarının son derece iyi ve kalp hastalarının yok denecek kadar az olduğu bunun sebebini ise balın bol miktarda tüketilmesi neticesine varmışlardır.

     Eskiden dedelerimizin anlattığı bir olay gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Bal o kadar çok olurmuş ki yaz aylarında, buz dolabı olmadığından sıcaktan kestikleri hayvanların eti bozulmasın diye topraktan yapılmış bal dolu küplerin içine koyarlarmış,3-4 ay sonra aynı tazelikte bozulmadan etleri çıkarıp yerlermiş. Bilimsel araştırmalar tamamen doğal balların koruyucu özelliğe sahip olduğunu ve yediğimiz gerçek doğal balların bir çok organı hastalıklara karşı koruduğu, aynı zamanda da hastalıkları tedavi etme özelliğine sahip olduğunu söylemektedirler.

     KAÇKAR DAÐLARI ve eteklerinde yaşayan insanlar GÜNEÞBAL'ı hem beslenmek hem de bir çok hastalıklardan korunmak ve tedavi etmek amacıyla kullanmaktadırlar.

    GÜNEÞBAL olarak,yüzyıllardan beri hastalıklarda şifa amaçlı ve koruyucu olarak kullanılan ve bunun yanı sırada hoş bir lezzete sahip olan bu balı herkesin kolayca ulaşıp tüketebilmesi amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

''ARI NIN BİR DAMLA BAL YAPABİLMESİ İÇİN , 60 BİN ÇİÇEÐE KONMASI GEREKİYOR. GERÇEK BALIN SIRRI BU MUCİZEDE SAKLI OLSA GEREK. ''

SAYGI VE SELAMLARIMIZLA

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.117 saniyede 27 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017