Bu önemli konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ederim,
Özellikle büyükşehirlerde artık ellerimizin market raflarına korkarak gittiği, ne yediklerimizden ne de içtiklerimizden asla emin olamadığımız bir dönemde "gerçek saf bal" bulmak oldukça zor. öyle anzer balı adıyla yada organik bal denerek satılan pekçok bal var ve donem donem bunlarında sahte bal olduğu haberleriyle karşılaşıyoruz.
ben uzun arayışlarımdan sonra geçen yıl gerçek saf ve kaliteli bir bal üreticisi olanGüneşbal'ı
http://gunesbal.com keşfettim sizede bunu haber vermek istedim.
5 yıldır reflü hastasıyım. görmediğim tedavi gitmediğim doktor kalmadı..doktorlarımdan biri düzenli şekilde organik gerçek bal yememi önerdi bana... piyasada market raflarındaki doğal bal denen tum bal çeşitlerini denedim ancak hiçbir faydalarını görmedim.. bir arkadaşımın tavsiyesiyle Güneşbal'a ulaştım ve yetkilisi Nazmi Bey'in tavsiyesiyle Güneşbal ın karakovan balından sipariş verdim. sabah öğlen ve akşam her yemekten önce bir çorba kaşığı karakovan balı yemeğe başladım. Bu beni inanılmaz rahatlattı. bazen yine mide problemleri yaşıyorum ancak kesinlikle önceleri olduğu gibi değil..ALLAH c.c çok razı olsun Güneşbal'dan...Kesinlikle Güneşbalı tavsiye ediyorum ki herkese bu kaliteyle ucuza bal üretenler üretimlerini devam ettirebilsinler..
http://gunesbal.comGüneş balın sitesinden bir kaç alıntı..
Kaçkar Dağları'nda insanların değil, kraliçe arının kontrolünde yapılan yüzde yüz doğal balımızın lezzeti anlatılmaz, tatmanız lazım. Balımızın görüntüsü, rengi, kokusu ve ağızda bıraktığı tat her bakımdan farklı. Dünyanın en zengin çiçek çeşitlerinin bulunduğu Kaçkar eteklerinde üretilen ve dünyanın en şifalı balı olarak bilinen bu yörenin balı, doğrusu bu nitelendirmeleri fazlasıyla hak ediyor.
Artvin gibi küçük bir vilayetin değişik yerlerinde bal üretiyoruz; ama çok farklı tatlar oluşuyor.
3.000 metre zirvede bal üretiyoruz. Oradaki çiçekler daha farklı. Her bölgenin balının ayrı bir lezzeti var.
Balı tamamen en eski geleneklere göre yapıyoruz ve arıya kesinlikle karışmıyoruz. Bizim arılar teknik şeylerden hiç hoşlanmıyorlar ve kovanları ne kadar tenha yerlerde olursa o kadar verimli bal üretiyorlar.
Üretim yerimiz; biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynak yönetimi projesi kapsamında Dünya Çevre Birliği'nin koruma altına aldığı Artvin havzasıdır.
Balımız Dünyanın en çalışkan ,kışa dayanıklı ve uzun hortumu sayesinde en derin çiçek nektarlarını emebilen kafkas arısı tarafından üretilmektedir. Hiçbir katkı maddesi içermeyen yüzde yüz saf bal'dır.
Butik üretim yaparak sadece özel müşterilere bal gönderiyoruz.
Doğal balın bedeli vardır. Ucuz bir şey değildir. İyi bal vicdandır.
'ARI NIN BİR DAMLA BAL YAPABİLMESİ İÇİN , 60 BİN ÇİÇEÐE KONMASI GEREKİYOR. GERÇEK BALIN SIRRI BU MUCİZEDE SAKLI OLSA GEREK. ''
GÜNEÞBAL'ın Hikayesi
KAÇKAR DAÐLARI Türkiye'nin Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunmaktadır.
Sıra dağlar olarak RİZE ilinden başlayıp ARTVİN ilinde son bulur. O yörenin insanları sıralanmış farklı yüksekliklerde beş adet dağ olduğundan, bu dağlara; BEÞ KARDEÞ DAÐLARI adını vermişlerdir..
KAÇKAR sıra dağları (3500-3937 mt.) yükseklikte çeşitli rakımlardadır. KAÇKAR DAÐLARI ve etekleri dünyada yetişen çiçek çeşidinin üçte ikisini bünyesinde bulundurur. Bilimsel araştırmalar, KAÇKAR DAÐLARI ve eteklerinde yetişen çiçek çeşitinin 10.000 (bin) adet olduğunu, bölgenin havasını ve doğasını kirletecek fabrikaların bulunmaması sebebi ile çiçek çeşidinin ayni doğallıkta kaldığını söylemektedir.
Bölgede 250-300 sene önce yaşamış ve geçimini KAÇKAR DAÐLARINDA çobanlık yaparak sürdüren bir vatandaşımız , yüksek kayaların arasında bir ses duyar. Yanına gittiğinde arıları görür. Bir gün arıların yanına bal almaya gider ve balın bir kısmını alır. Aldığı bu balı bütün bir yıl boyu çocuklarıyla beraber tüketirler. O yıl sebebi tükettikleri baldan olsa gerek aile fertlerinden hiçbiri hastalanmaz .
Daha sonraki yıllarda, yöre insanları, o bölgede yetişen ve dayanıklı bir ağaç cinsi olan kestane ağacının kütüğünün içi oyularak şimdide ismini kara kovan dediğimiz kovanlar yaparak, yüksek ağaçlara ve yüksek kayalıklara koymuşlardır. Bu kara kovanlara gelen arılara asırlardan beri bal yaptırılarak çok değerli şifa kaynağını, üretip tüketme geleneği devam etmektedir.
Bazı tıp uzmanları bu bölgede yaptıkları araştırmalar neticesinde , bölgede yaşayan insanların sağlık durumlarının son derece iyi ve kalp hastalarının yok denecek kadar az olduğu bunun sebebini ise balın bol miktarda tüketilmesi neticesine varmışlardır.
Eskiden dedelerimizin anlattığı bir olay gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Bal o kadar çok olurmuş ki yaz aylarında, buz dolabı olmadığından sıcaktan kestikleri hayvanların eti bozulmasın diye topraktan yapılmış bal dolu küplerin içine koyarlarmış,3-4 ay sonra aynı tazelikte bozulmadan etleri çıkarıp yerlermiş. Bilimsel araştırmalar tamamen doğal balların koruyucu özelliğe sahip olduğunu ve yediğimiz gerçek doğal balların bir çok organı hastalıklara karşı koruduğu, aynı zamanda da hastalıkları tedavi etme özelliğine sahip olduğunu söylemektedirler.
KAÇKAR DAÐLARI ve eteklerinde yaşayan insanlar GÜNEÞBAL'ı hem beslenmek hem de bir çok hastalıklardan korunmak ve tedavi etmek amacıyla kullanmaktadırlar.
GÜNEÞBAL olarak,yüzyıllardan beri hastalıklarda şifa amaçlı ve koruyucu olarak kullanılan ve bunun yanı sırada hoş bir lezzete sahip olan bu balı herkesin kolayca ulaşıp tüketebilmesi amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
''ARI NIN BİR DAMLA BAL YAPABİLMESİ İÇİN , 60 BİN ÇİÇEÐE KONMASI GEREKİYOR. GERÇEK BALIN SIRRI BU MUCİZEDE SAKLI OLSA GEREK. ''
SAYGI VE SELAMLARIMIZLA