Suriye
Suriye, toprakları üzerinden çeşitli medeniyet ve kültürlerin geçtiği ve pek çok istilaların, hadiselerin meydana geldiği, eski ve kritik bir mevkiye sahiptir. Ülkeye ilk yerleşenler Hazret-i Nuh´un oğlu Şam´dan türeyen ve Sami dilini konuşan Samilerdir. Müslümanların Suriye´ye hakim olmasına kadar bölge Amoritler, Fenikeliler, İbraniler, Hititler, Persler, Makedonyalı İskender, Roma ve Bizans imparatorlukları idaresinde kaldı.
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed´in tebliğ ettiği İslam dini bütün Ortadoğu´ya yayıldığında, Suriye de İslamlaştı. Hazret-i Ebu Bekir´in halifeliği devrinde, Suriye´ye gönderilen İslam orduları, Hazret-i Ömer zamanında 635´te bölgeyi fethetti. Hazret-i Ömer bölgeye gelip, Suriye´yi teşkilatlandırdı. Hazret-i Ömer, önce Hazret-i Muaviye´nin kardeşi Hazret-i Yezid´i Şam valisi tayin etti. Şam, bölgenin en büyük şehirlerinden olup, şehrin adı eskiden Suriye olarak bilinirdi. Yezid´in vefatıyla Hazret-i Muaviye Şam valisi oldu. Hazret-i Muaviye, Suriye´yi teşkilatlandırıp, medenileştirdi.
662´de Emevi Hanedanı Suriye´de kurulup, Şam şehri merkezleriydi. Emevi Halifeliğinden sonra,Abbasilerin hakimiyetine geçti. Abbasi Halifeliği (662-749) devrinde Suriye, çok gelişip, pek çok ilim, kültür, medeniyet ve sosyal tesisler yapıldı.
Onuncu yüzyılın sonunda, Mısır´a hakim Şii Fatımiler, Suriye´yi işgal ettiler. On birinci yüzyılda Selçuklular, bölgeyi hakimiyetlerine aldılarsa da, 1096´da Haçlı Seferleri başladı. Haçlı Seferleri (1096-1270) esnasında Haçlı-Şii Fatimi ittifakından Suriye çok zarar gördü. Haçlıları, Eyyubi Hanedanının kurucusu Selahaddin-i Eyyubi (1169-1193) Suriye´den uzaklaştırdı. Suriye, Selçuklu Atabekliği, Eyyubiler ve Memluklerden 1517 yılında Osmanlı hakimiyetine geçti.
On altıncı yüzyılın başından 20. asrın başına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan Suriye, bu zamanda gelişip, en huzurlu ve müreffeh devrini yaşadı. Osmanlı idari teşkilatında vilayet halindeydi. 1833 yılında Osmanlıya tabi Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa sülalesine verildi. Birinci Cihan savaşı (1914-1918) sonrasına kadar Osmanlı idaresinde kalan Suriye´ye Osmanlılar, pek çok ilmi, sosyal, kültürel, tarım, sınai ve ulaşım tesisleri kazandırdılar. Bu devirde pek çok ilim adamı yetişip, medeniyete hizmet ettiler.
Birinci Dünya Savaşında müttefik ordularının yenilmesi neticesinde, Osmanlı Devletiyle imzalanan Mondros Antlaşmasıyla bölge Fransızların işgaline uğradı. 1920´de Fransa´nın mandasına girdi. Suriye, Fransa´nın idaresine girmesiyle Osmanlı devrindeki huzur ve müreffeh hayatın yerini, anarşi ve sefalet aldı. Suriye´de Müslümanlar çoğunlukta olmasına rağmen, idarede Fransızlar, Ermeniler ve Nusayriler hakimdi. Şam, Halep, Nusayri merkezi Lazkiye ve Harran bölgesindeki Dürzilerle Fransa´nın mücadelesi, Suriye´de hala devam eden anarşinin kaynağıdır. Fransa, Suriye mandasına ait Hatay ve İskenderun´u antlaşmayla 1939´da Türkiye´ye vermek zorunda kaldı.
Suriye, toprakları üzerinden çeşitli medeniyet ve kültürlerin geçtiği ve pek çok istilaların, hadiselerin meydana geldiği, eski ve kritik bir mevkiye sahiptir. Ülkeye ilk yerleşenler Hazret-i Nuh´un oğlu Şam´dan türeyen ve Sami dilini konuşan Samilerdir. Müslümanların Suriye´ye hakim olmasına kadar bölge Amoritler, Fenikeliler, İbraniler, Hititler, Persler, Makedonyalı İskender, Roma ve Bizans imparatorlukları idaresinde kaldı.
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed´in tebliğ ettiği İslam dini bütün Ortadoğu´ya yayıldığında, Suriye de İslamlaştı. Hazret-i Ebu Bekir´in halifeliği devrinde, Suriye´ye gönderilen İslam orduları, Hazret-i Ömer zamanında 635´te bölgeyi fethetti. Hazret-i Ömer bölgeye gelip, Suriye´yi teşkilatlandırdı. Hazret-i Ömer, önce Hazret-i Muaviye´nin kardeşi Hazret-i Yezid´i Şam valisi tayin etti. Şam, bölgenin en büyük şehirlerinden olup, şehrin adı eskiden Suriye olarak bilinirdi. Yezid´in vefatıyla Hazret-i Muaviye Şam valisi oldu. Hazret-i Muaviye, Suriye´yi teşkilatlandırıp, medenileştirdi.
662´de Emevi Hanedanı Suriye´de kurulup, Şam şehri merkezleriydi. Emevi Halifeliğinden sonra,Abbasilerin hakimiyetine geçti. Abbasi Halifeliği (662-749) devrinde Suriye, çok gelişip, pek çok ilim, kültür, medeniyet ve sosyal tesisler yapıldı.
Onuncu yüzyılın sonunda, Mısır´a hakim Şii Fatımiler, Suriye´yi işgal ettiler. On birinci yüzyılda Selçuklular, bölgeyi hakimiyetlerine aldılarsa da, 1096´da Haçlı Seferleri başladı. Haçlı Seferleri (1096-1270) esnasında Haçlı-Şii Fatimi ittifakından Suriye çok zarar gördü. Haçlıları, Eyyubi Hanedanının kurucusu Selahaddin-i Eyyubi (1169-1193) Suriye´den uzaklaştırdı. Suriye, Selçuklu Atabekliği, Eyyubiler ve Memluklerden 1517 yılında Osmanlı hakimiyetine geçti.
On altıncı yüzyılın başından 20. asrın başına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan Suriye, bu zamanda gelişip, en huzurlu ve müreffeh devrini yaşadı. Osmanlı idari teşkilatında vilayet halindeydi. 1833 yılında Osmanlıya tabi Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa sülalesine verildi. Birinci Cihan savaşı (1914-1918) sonrasına kadar Osmanlı idaresinde kalan Suriye´ye Osmanlılar, pek çok ilmi, sosyal, kültürel, tarım, sınai ve ulaşım tesisleri kazandırdılar. Bu devirde pek çok ilim adamı yetişip, medeniyete hizmet ettiler.
Birinci Dünya Savaşında müttefik ordularının yenilmesi neticesinde, Osmanlı Devletiyle imzalanan Mondros Antlaşmasıyla bölge Fransızların işgaline uğradı. 1920´de Fransa´nın mandasına girdi. Suriye, Fransa´nın idaresine girmesiyle Osmanlı devrindeki huzur ve müreffeh hayatın yerini, anarşi ve sefalet aldı. Suriye´de Müslümanlar çoğunlukta olmasına rağmen, idarede Fransızlar, Ermeniler ve Nusayriler hakimdi. Şam, Halep, Nusayri merkezi Lazkiye ve Harran bölgesindeki Dürzilerle Fransa´nın mücadelesi, Suriye´de hala devam eden anarşinin kaynağıdır. Fransa, Suriye mandasına ait Hatay ve İskenderun´u antlaşmayla 1939´da Türkiye´ye vermek zorunda kaldı.