Ynt: sevginin 5 dili
Güllerim,
bak güzel kardeşim, işin seninle alakalı bölümü şu: ben senin yazdığın mesajına hiçbir tepki vermedim. bırakıverdim öylece... ta ki, tekrar gelipte şahsımı nezaketsizlikle suçlayıncaya kadar! bu senin haddin değildir... yazdığın yazıya gelince... sanki o yazıyı bir kitaptan alıntılamamışsın da, kendin yazmışsın gibi konuşuyorsun. kitabın yazarı adını zaten zikretmiştim. şimdi sende şu farkı iyi anla! ben özgün olarak yazdıklarım konusunda hiç kimseden adımı zikretmesini istemedim. benim için önemli olan o yazının sağlayacağı faydadır, kendi ismimin hiçbir önemi yok. kaldı ki, sen ben yazımı alıntı yaptığında o yazının yazarı bendim, şahsıma aitti ve bunu belirtmiş olman normaldi. bunun için teşekkür ediyorum. fakat senin yazdığın yazının yazarı sen değilsin, sadece daktilo etmişsin, o kadar. allah adına söyle güzel kardeşim, dünyanın neresinde bir yazının altına "bu yazıyı falan kişi daktilo etmiştir" diye yazmıştır? ve söyler misin, hangi yazı için bugüne kadar sizin sitenizde şu siteden alıntıdır diye yazıyorsunuz. ve hangi üyenize böyle bir ikazda bulundunuz ki, yazıları aldığınız sitenin adını yazın diye... ve sonra da gelip burada nezaket dersi vermeye kalkıyorsun, yakışıyor mu bu sana?
gelelim, bir cümlenizi silme konusuna... eyvallah, doğrudur sildim bir cümlenizi! niye sildim biliyor musunuz? çünkü sahte bir cümleydi, yalan bir cümleydi... aslında o cümleyi silmekle size iyilik yaptım ben. sizi yaman bir çelişkiden, yapay bir dilemmadan kurtardım ben... çünkü nezaketsizlikle suçlayan cümlenizi ilave etmeseydiniz, o cümlenin bir manası, ağırlığı olacaktı. zaten o talihsiz ilavenizi yaptıktan sonra sildim. şimdi sen o cümlede diyorsun ki, böyle faydalı bir yazıyı getirip insanların hizmetine sunduğun için teşekkür ediyorum... sora da altına yazıyorsun ki, nezaketsizlik ediyorsun! şimdi bu bir çelişki değil midir? o sildiğim cümleniz yapay bir sahtekarlık olarak sırıtmıyor mu orada? ve ben sizi bu çelişkiden kurtarmakla, sizi bu yapay sahtekarlıktan kurtarmakla kötü mü yapmış oldum yani? ister inanın, ister inanmayın ama ben orada aslında sizin kişiliğinizin yara almasını önlemiş oldum, eğer bilirseniz! çünkü nezaketsiz birine teşekkür edilmez kardeşim, ediyorsan samimi olmadığını gösterir bu senin!
bu işin birinci boyutu, ikinci boyutuna gelince... yav mübarek, siz benim yazdığım herşeyi siliyorsunuz... yazdığım ne varsa sildi, siz ya da arkadaşınız... önce hakkımda ağır ithamlarda bulunuyor, onurumu, haysiyetimi beş paralık ediyor, paspas gibi çiğniyor... sora -yeniden üye olup- cevap yazınca da hepsini birden siliyor. kendi yazdıklarını da, cevabımı da... ama silinmiş olsa da, artık o yazılar, o ithamlar, suçlamalar okunmuştur bir kere... cevap ise daha okunmağa bile fırsat bulmadan aniden siliniveriyor. yav bu nerede görülmüş bir insanı pespaye bir şekilde suçlayıp, sonra savunma hakkını elinden almak... üstelik sade yazılarımı silmekle kalsa iyi, ismimi dahi silerek tamamen savunmasız bırakıyor, ellerini bağlayıp vurmak değil midir bu?
yoksa senin bunlardan haberin yok mu? yoksa gölge boksu mu yaptırıyorsun?
sen benim açtığım konuyu, saatler bulan emeğimi hiç sormadan, danışmadan sileceksin, sonra itham ettireceksin, verilen cevapları sildireceksin, yetmeyecek ismimi dahi banlayacaksın... ama burada samimi bulmadığım tek bir cümleni sildim diye, gelip bana haddimi bildirmeye tevessül edeceksin! hadi ordan! git önce samimiyet öğren, doğruluk öğren, adalet öğren, insanlık öğren... sora da gel, başkasına haddini öğret, olur mu?
kendini siteden sildi dediğim kişinin kim olduğunu gayet iyi biliyorsun. şu gölge boksu yaptırdığın mahut kişi... hiçbir sebep yokken, açtığım bir konuyu izin almadan silen, sebebini bilmediğim bir nedenle psikolojik bir travma geçirip kendini silen ve arkasından da izi üstüne tekrar dönen kişi. hani demişti ya, "ben bir sözü bir kez söylerim ve biter" deyip arkasından tükürdüğünü yalayan kişi... neyse onun kişiliği beni ilgilendirmez de, beni ilgilendiren asıl sebep hala akıl erdiremediğim şey, benim ona dokunan hangi sözümün olduğuydu... ne kötülük ettiğimdi... ve bunu hala sizden ısrarla istiyorum kardeşim, beni ağır bir şekilde ilzam edip kendini silmesine neden olan sözümün, ya da davranışımın ne olduğunu mutlaka bilmek, öğrenmek istiyorum. ha şunu diyebilirdi. ona ikinci grupta sorduğum sorular biraz felsefi yönü olması hasebiyle zor anlaşılabilir, belki ağır suallerdi. ama o meydan okumuştu, ben de sordum. ama zaten konunun formatı buydu. ve kaldı ki Allah var, çok da güzel cevaplar vermişti. aha hepsi bu kadar. cevaplarını ziyadesiyle beğendiğimi de özellikle yazmıştım. sadece bir cevabını tashih etme gereği duymuştum hepsi o... bu muydu sebep, neydi? halbuki ağır soru sormak, cevap vereni yüceltir, ona değer verildiğini gösterir... kötü bir amaçla, onu zora sokmak için sormamıştım ki... zaten ilk suallerim kolaydı, sora kendisi cevap veremeyeceği sual olmadığı gibi bir meydan okumağa girişince biraz ağırlaştırdım hani... ama bunlar zaten format gereği olağan şeylerdi... gücenicek alınacak bişey yoktu ki... peki benimle derdi neydi öyleyse... bunu mutlaka öğrenmek istiyorum...