Z
zeliha
Guest
ALINLAR TERLEMELİ
Cihan alt üst olurken, seyre baktın, öyle durdun da,
Bugün bir serseri, bir derbedersin kendi yurdunda!
Hayat elbette hakkın, lâkin, ettir haykırıp ihkâk;
Sağırdır kubbeler, bir ses duyar: Da'vâ-yı istihkâk.
Bu milyarlarca da'vâdan ki, inler dağlar, enginler;
Oturmuş, ağlayan âvâre bir mazlûmu kim dinler?
Emeklerken, sabî tavrıyla, topraklarda sen hâlâ;
Beşer doğrulmuş, etmiş, bir de baktın, cevvi istîlâ!
Yanar dağlar uçurmuş, gezdirir beyninde dünyanın;
Cehennemler batırmış, yüzdürür kalbinde deryânın;
Eşer âmâkı, izler keşfeder edvâr-ı hilkatten.
Deşer âfâkı, bir şeyler sezer, esrâr-ı kudretten;
Zemin mahkûmu olmuştur, zaman mahkûmu olmakta;
O, heyhât, istiyor hâkim kesilmek bu'd-ı mutlakta!
Tabîat bin çelik bâzûya sahipken, cılız bir kol,
Ne kâhir saltanat sürmekte, gel bir bak da hayrân ol!
Hayır, bir kol değil, binlerce, milyonlarca kollardır,
Yek-âhenk olmuş, işler, çünkü birleşmekte muztardır:
Bugün ferdî mesâînin nedir mahsûlü? Hep hüsrân;
Birer beyhûde yaştır damlayan tek tek alınlardan!
Cihan artık değişmiş, infiradın var mı imkânı,
Göçüp mâmûrelerden boylasan, hattâ beyâbânı.
Yaşanmaz böyle tek tek, devr-i hâzır: Devr-i cem'iyet.
Gebermek istemezsen, yoksa izmihlâl için niyet,
"Şu vahdet târumâr olsun" deyip saldırma İslâm'a;
Uzaklaşsan da îmândan, cemaatten uzaklaşma.
İşit, bir hükm-i kat'î var ki istînâfa yok meydan:
'Cemâatten uzaklaşmak, uzaklaşmaktır Allah'tan.'
Nedir iman kadar yükselterek bir alçak ilhâdı,
Perîşân eylemek zaten perîşân olmuş âhâdı?
Nasıl yekpâre milletler var etrafında bir seyret,
Nasıl tevhid-i âhenk eyliyorlar, ibret al ibret.
Gebermek istiyorsan, başka! Lâkin korkarım, yandın.
Ya sen mahkûm iken, sağlık, ölüm hakkın mıdır sandın?
Zimâmın hangi ellerdeyse artık, onlarınsın sen;
Behîmî bir tahammül, varlığından hisse istersen!
Ezilmek, inlemek, yatmak, sürünmek var ki âdettir;
Ölüm dünyada mahkûmîne en son bir saâdettir.
Desen bin kerre 'insanım!' Kanan kim? Hem niçin kansın?
Hayır, hürriyetin, hakkın masûn oldukça insansın.
Bu hürriyet, bu hak bizden bugün âheng-i sa'y ister:
Nedir üç dört alın? Bir yurdun alnından boşansın ter.
Mehmet Akif Ersoy (3 Ekim 1918)
Cihan alt üst olurken, seyre baktın, öyle durdun da,
Bugün bir serseri, bir derbedersin kendi yurdunda!
Hayat elbette hakkın, lâkin, ettir haykırıp ihkâk;
Sağırdır kubbeler, bir ses duyar: Da'vâ-yı istihkâk.
Bu milyarlarca da'vâdan ki, inler dağlar, enginler;
Oturmuş, ağlayan âvâre bir mazlûmu kim dinler?
Emeklerken, sabî tavrıyla, topraklarda sen hâlâ;
Beşer doğrulmuş, etmiş, bir de baktın, cevvi istîlâ!
Yanar dağlar uçurmuş, gezdirir beyninde dünyanın;
Cehennemler batırmış, yüzdürür kalbinde deryânın;
Eşer âmâkı, izler keşfeder edvâr-ı hilkatten.
Deşer âfâkı, bir şeyler sezer, esrâr-ı kudretten;
Zemin mahkûmu olmuştur, zaman mahkûmu olmakta;
O, heyhât, istiyor hâkim kesilmek bu'd-ı mutlakta!
Tabîat bin çelik bâzûya sahipken, cılız bir kol,
Ne kâhir saltanat sürmekte, gel bir bak da hayrân ol!
Hayır, bir kol değil, binlerce, milyonlarca kollardır,
Yek-âhenk olmuş, işler, çünkü birleşmekte muztardır:
Bugün ferdî mesâînin nedir mahsûlü? Hep hüsrân;
Birer beyhûde yaştır damlayan tek tek alınlardan!
Cihan artık değişmiş, infiradın var mı imkânı,
Göçüp mâmûrelerden boylasan, hattâ beyâbânı.
Yaşanmaz böyle tek tek, devr-i hâzır: Devr-i cem'iyet.
Gebermek istemezsen, yoksa izmihlâl için niyet,
"Şu vahdet târumâr olsun" deyip saldırma İslâm'a;
Uzaklaşsan da îmândan, cemaatten uzaklaşma.
İşit, bir hükm-i kat'î var ki istînâfa yok meydan:
'Cemâatten uzaklaşmak, uzaklaşmaktır Allah'tan.'
Nedir iman kadar yükselterek bir alçak ilhâdı,
Perîşân eylemek zaten perîşân olmuş âhâdı?
Nasıl yekpâre milletler var etrafında bir seyret,
Nasıl tevhid-i âhenk eyliyorlar, ibret al ibret.
Gebermek istiyorsan, başka! Lâkin korkarım, yandın.
Ya sen mahkûm iken, sağlık, ölüm hakkın mıdır sandın?
Zimâmın hangi ellerdeyse artık, onlarınsın sen;
Behîmî bir tahammül, varlığından hisse istersen!
Ezilmek, inlemek, yatmak, sürünmek var ki âdettir;
Ölüm dünyada mahkûmîne en son bir saâdettir.
Desen bin kerre 'insanım!' Kanan kim? Hem niçin kansın?
Hayır, hürriyetin, hakkın masûn oldukça insansın.
Bu hürriyet, bu hak bizden bugün âheng-i sa'y ister:
Nedir üç dört alın? Bir yurdun alnından boşansın ter.
Mehmet Akif Ersoy (3 Ekim 1918)