...Tefekkür...
Hüznüm yüreðime dokunan dûamýn sûkûtudur...
Kur'an Penceresinden Sünnet
"De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana (benim yoluma, izime, sünnetime) uyunuz (beni örnek ahp izleyiniz) ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah, çok bağışlayan ve esirgeyendir[1]
Bilincimize kamçı gibi inen, bizi kendimize getiren, iliklerimiÂze kadar titreten bir ayet "Allah'ı seviyorsanız"
Kul, nasıl sevmez Allah'ı! Allah'ı sevmeyecek de; kimi, neyi sevecek!
Allah'tan başka sevdiklerini de yine Allah için sever Müslüman kul
Allah'ın sevmediği hiçbir şeyi sevmez, saymaz, hoş görmez; Allah'ı seven
Sevgisi, Allah'ın sevgisiyle sınırlıdır Müslüman'ın
Sevgisi de, nefreti de Allah içindir
Yahudiler; "Biz, Allah'ın oğulları ve dostlarıyiz"[2] diyip kendileriÂnin Allah'ı, Allah'ın da kendilerini çok sevdiklerini iddia ediyorlardı
Hıristiyanlar; "biz, Allah'ı sevdiğimizden Ötürü İsa'ya tapıyoÂruz" diyorlardı
Müşrik Arapiar da benzer sözler edip; "Bizi, Allah'a daha fazÂla yaklaştırsınlar diye putlara tapıyoruz"[3] diyorlardı
Bu ayet, kılıç gibi; hak ile batılın, iman ile şirkin, samimiyet ile ikiyüzlülüğün arasını ayırıyor
"İnsanlardan kimi, Allah'tan başka eşler tutar Allah'ı sever giÂbi onları severler İnananlar ise, en çok Allah'ı severler"[4]
Allah'ı seven İnsan, inanç, düşünce ve davranışlarında "Allah bundan memnun olur mu? Rasulullah böyle mi yapardı?" diye düÂşünüp ona göre yolunu ve yönünü tayin eden insandır
Büyük tefsir alimi Razi'nin dediği gibi, insanlar "eğer Ona uyÂmuyorlarsa, bu, sevginin bulunmadığına delalet eder"[5]
Sevgi, ispat ister Allah'ı sevmenin ispatı; Resulüne uymak şarÂtına bağlanıyor:
"Allah'ı seviyorsanız; bana (benim yoluma, sünnetime) uyuÂnuz"
Kulun, Allah'ı ne derece sevip sevmediği, Resule uyması ile tartılıyor
Allah'ın da kulunu sevmesi ve günahlarını bağışlaması yine kuÂlun, Resule uyma şartına bağlanmış
"bana fbenim yoluma, izime; sünnetime) uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın"
Bizleri yaratan, yaşatan, sayısız nimetlerle donatan Allah (cc), bizi sevmeyecekle ve günahlarımızı da bağışlamayacaksa, ne öneÂmi var yaşamanın
Hayat, Allah'ı sevmeye ve de Allah'ın sevmesine vesile olacakÂsa bir anlam kazanır Dünya hayatı, o zaman yaşamaya değer Yoksa maksat sadece yaşamaksa, pis su birikintilerinde yeşeren yosun da hayat sürüyor
Toprağa düşen habbe gibidir Allah sevgisi Rahmetle yeşerir Muhabbetle büyür Günahlar gazel gibi dökülür Meyvesi cennet meyvesi olur o sevgi ağacının
Bir başka ayette, Allah'a ve ahiret Gününe (mutlu bir şekilde) kavuşmak da yine Resulü örnek almak ve Onun sünnetine uymak şartına bağlanıyor:
"And olsun ki, Rasulullah, sizin için Allah'a ve ahiret gününe kaÂvuşmayı umanlar ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnektir"[6]
Din, Rasuluüah'ın hayatında vitrinlenmiştir O, en güzel ÖrnekÂtir Bazıları onu izlemekte geride kalırken, Onun önüne geçmek İsteyenler de oluyor zaman zaman Kur'an'da emredilmeyen, ReÂsulün de sünnetinde görülmeyen bazı şeyleri din adına yapıyor ve sevap kazanacaklarını umuyorlar "Bunu böyle yapmayın" diye uyardığınız zaman; "yapsak daha iyi olmaz mı?" diyorlar Daha iyi olsaydı, Resul yapardı O, en güzelini yapmış ve en iyi örnek olaÂrak gösteriyor Rabb'İmiz Onu bize Bir hadislerinde; "Bana bakıÂnız! Ben nasıl namaz kılıyorsam siz de öyle kılınız" [7] buyuruyorlar
Bir grup Müslüman gelip Rasulullah'ın ibadetlerini soruyorlar Öğrenince de kendi ibadetlerini azımsayarak; biri her gece namaz kılacağını, diğeri, her gün oruç tutacağını, bir diğeri ise, hanımlarıÂna hiç yaklaşmayac gını söylüyor Hz Resul, onların bu davranışÂlarını İslam'a aykırı juluyor Verdiği cevap çok önemli:
"Allah'a yemin olsun ki, Allah'tan en çok korkanınız ve yasakÂlarından en fazla kaçınanınız benim Fakat buna rağmen bazen oruç tutar, bazen yerim Namaz kılarım Uyurum da HanımlaÂrımla beraber de olurum Kim benim sünnetimi beğenmezse, benden değildir"[8]
Allah Teala, Resulleri itaat edilmekten başka bir amaçla gönÂdermediğini açıklıyor:
"Biz, her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik"[9]
İtaat! Resulün tebliğ ettiği vahyi, Resulün yaşadığı gibi yaşaÂmaktır
Çünkü Resul, dünyaya, dünya ötesine \e her şeye vahyin penceresinden bakıyordu Mecburdu buna O da hesaba çekilecekti muhatap olduğu vahiyden[10] Bunu biliyordu Yaşayan bir Kur'an'dı O Ahlakı Kur'an'dan ibaretti Kur'an'ın, nasıl yaşanaÂcağını gösteren bir temsildi Onun bütün hayatı Bu bakımdan;
"Kim Resule itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur Yüz çevireÂne gelince, Seni onların üzerine bekçi göndermedik"[11] buyuruyor Rabbimiz
Resulü bırakıp da başkalarının izinde (sünnetinde) doğru yolu arayanların son durakta varacakları yer cehennemden başkası olÂmayacaktır Hem bu, hem de öte dünyada
"Şüphesiz ki sen (ey Muhammed), doğru yolu gösteriyorsun[12] Allah'ın razı olduğu yolu Cennete varan yolu Nedir Resule (sünnetine) uymak? Onun hangi davranışlarını örnek almaktır sünnet?
Bu soruyu cevaplamamız için sünnetin tanımını hatırlamamız gerekiyor:
Sözlükte; yol, yöntem, tavır, adet, davranış, kanun, kural anlaÂmına geliyor Sünnet Çoğulu; "sünen"dir
Bu anlamda, daha önce yaşamış olan toplumların medeniyet yapıları; örfleri, adetleri, kültürleri, folklorları olarak Kur'an'da kullanılmıştır[13]
Allah'ın kanunu (yasası) olarak da kullanılmıştır[14] Genel manada; Allah'ın son Resulü Hz Muhammed'in hayaÂtında, Vahyin, örnekleşmesi olarak biliyoruz sünneti
Vahyin, Peygamber hayatında vitrinlenişi de diyebilirsiniz Bir başka ifadeyle; Kur'an'ın açılımı, yorumu, teoriden pratiğe aktarılişı, Resulün yaşamında somutlaşmasıdır sünnet İslami hayatın, peygamber hayatında hayat bulmasıdır
Başka bir deyişle; örnek İslam Toplumunun, İslam Medeniyeti moÂdelinin senaryosunun, Hz Muhammed'in şahsında sahnelenişidir
Fıkıh dilinde; Son Nebi'nin, vahyi tefsir etmek ve yorumlamak amacıyla; söylediği söz, fiil ve onayları olarak tanımlanıyor
Ebu Eyyub El Ensari'nin yaptığı gibi, Rasulullah (sav) yemeÂdi diye, sarımsak yemeyi terk etmek midir?[15]
Yoksa;
Vahiyle donanan Resulü, "bugün yaşasaydı, nasıl yaşardı" diyip günümüze taşımak mıdır?
Ve Onun oluşturduğu model toplumu, bugün de oluşturmaya çalışmak mıdır?
Allah'ın Son Elçisinin hayatında vahyi seyretmek midir?
Yaşanan bir Kur'an olan Peygamber'in örnek hayatında, Kur'an ahlakını tanımak mıdır?
İslam medeniyetinin, vahiy kültüründe yeşermesi midir?
Nedir Peygamberin sünneti?
Konumuz bu Bunu konuşuyoruz Peygamber sünnetini gerÂçek çehresiyle tanımağa; onunla tanışmaya çalışıyoruz
Ahdimizi yenilememiz gerekiyor Allah'ın Resulüyle TanıyaÂrak, bilerek, düşünerek yeniden biat etmemiz gerekiyor
Resulün hayat yolunun haritasında seyrettiğimiz sünneti masaÂya yatırıp olumuzu çizmemiz gerekiyor Sünnetin kimliğini, yeriÂni, makamını tanımamız gerekiyor
Nicedir unutuldu Resulün sünnetini Başkalarının izine, yoluÂna takılır oldu Müslümanlar Başkalarının sünnetine uydular BirÂçok Müslüman, (Resulü örnek tanımayan) birilerini örnek tanıdı
Sünnet; Resulün örnek hayatında vahyin sahnelenişidir
Resule uymak demek; vahyi yaşamak demektir Allah'a itaat etÂmek demektir
Bir müdür, memurlarına: "Ahmet Beyi örnek alın" diyorsa; onun kanun - mevzuat bilgisini, işteki çalışmasını, uyumunu, gayÂret ve başarısını kastettiği açıktır
Yoksa her davranışını; tercihini, hobisini, günlük mutat yaşayıÂşını örnek almak, maksadı aşan bir davranış olur
Yani vahiy söz konusu olmadan, Resulün günlük yaşayışını örÂnek almak sünnet değildir Örneğin: Resulün (helal olduğu halde) yemediği bir yiyeceği bizim de yemememİz, illa da Resulün yediÂğini (hoşlanmıyorsak da) yemeye kendimizi zorlamamız sünnete uymak olmaz
Her yaptığı sünnet olsaydı, "işlerinde onlara danış"[16] buyurÂmazdı Rabbimiz Danışmazdı Her yaptığına uyulmasını İsterdi
Vahyin müdahale etmediği konularda danışıyordu O HerkesÂten çok danışıyordu Bu davranışıyla da örnek olmak istiyordu Bunu da bir sünnet olarak bırakıyordu ümmetine
Rabbim, Onun sünnetine uyma şuurundan ayırmasın bizleri! [amin]
---------------------------------------------------------------
[1] Al-i imran: 3/31
[2] Maide: 5/18
[3] Zümer: 39/3
[4] Bakara:2/ı65
[5] Fahruddin Er- Razİ, Mefatihu'l - Ğayb (Büyük Tefsir- Akçağ yay): 6/260
[6] Ahzab: 33/21
[7] Buharİ, Ezan:i8; Edeb:27
[8] Buhari, Nikah:i; Müslim, Nİkah:5 (1401); Nesai, Nikah:4 (6, 60)
[9] Nisa: 4/64
[10] A'raf:7/6; Ahzab:33/7,8;AI-i İmran: 3/158
[11] Nisa: 4/80
[12] Şura: 42/52
[13] Ahzab:33/38,4362; Enfal:8/38; İs
[14] Ali İmran:3/i37; Fetih:48/23
[15] Müslim ter İrfan Yay C6, s 287-289
[16] Al-İ İmran: 3/159
"De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana (benim yoluma, izime, sünnetime) uyunuz (beni örnek ahp izleyiniz) ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah, çok bağışlayan ve esirgeyendir[1]
Bilincimize kamçı gibi inen, bizi kendimize getiren, iliklerimiÂze kadar titreten bir ayet "Allah'ı seviyorsanız"
Kul, nasıl sevmez Allah'ı! Allah'ı sevmeyecek de; kimi, neyi sevecek!
Allah'tan başka sevdiklerini de yine Allah için sever Müslüman kul
Allah'ın sevmediği hiçbir şeyi sevmez, saymaz, hoş görmez; Allah'ı seven
Sevgisi, Allah'ın sevgisiyle sınırlıdır Müslüman'ın
Sevgisi de, nefreti de Allah içindir
Yahudiler; "Biz, Allah'ın oğulları ve dostlarıyiz"[2] diyip kendileriÂnin Allah'ı, Allah'ın da kendilerini çok sevdiklerini iddia ediyorlardı
Hıristiyanlar; "biz, Allah'ı sevdiğimizden Ötürü İsa'ya tapıyoÂruz" diyorlardı
Müşrik Arapiar da benzer sözler edip; "Bizi, Allah'a daha fazÂla yaklaştırsınlar diye putlara tapıyoruz"[3] diyorlardı
Bu ayet, kılıç gibi; hak ile batılın, iman ile şirkin, samimiyet ile ikiyüzlülüğün arasını ayırıyor
"İnsanlardan kimi, Allah'tan başka eşler tutar Allah'ı sever giÂbi onları severler İnananlar ise, en çok Allah'ı severler"[4]
Allah'ı seven İnsan, inanç, düşünce ve davranışlarında "Allah bundan memnun olur mu? Rasulullah böyle mi yapardı?" diye düÂşünüp ona göre yolunu ve yönünü tayin eden insandır
Büyük tefsir alimi Razi'nin dediği gibi, insanlar "eğer Ona uyÂmuyorlarsa, bu, sevginin bulunmadığına delalet eder"[5]
Sevgi, ispat ister Allah'ı sevmenin ispatı; Resulüne uymak şarÂtına bağlanıyor:
"Allah'ı seviyorsanız; bana (benim yoluma, sünnetime) uyuÂnuz"
Kulun, Allah'ı ne derece sevip sevmediği, Resule uyması ile tartılıyor
Allah'ın da kulunu sevmesi ve günahlarını bağışlaması yine kuÂlun, Resule uyma şartına bağlanmış
"bana fbenim yoluma, izime; sünnetime) uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın"
Bizleri yaratan, yaşatan, sayısız nimetlerle donatan Allah (cc), bizi sevmeyecekle ve günahlarımızı da bağışlamayacaksa, ne öneÂmi var yaşamanın
Hayat, Allah'ı sevmeye ve de Allah'ın sevmesine vesile olacakÂsa bir anlam kazanır Dünya hayatı, o zaman yaşamaya değer Yoksa maksat sadece yaşamaksa, pis su birikintilerinde yeşeren yosun da hayat sürüyor
Toprağa düşen habbe gibidir Allah sevgisi Rahmetle yeşerir Muhabbetle büyür Günahlar gazel gibi dökülür Meyvesi cennet meyvesi olur o sevgi ağacının
Bir başka ayette, Allah'a ve ahiret Gününe (mutlu bir şekilde) kavuşmak da yine Resulü örnek almak ve Onun sünnetine uymak şartına bağlanıyor:
"And olsun ki, Rasulullah, sizin için Allah'a ve ahiret gününe kaÂvuşmayı umanlar ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnektir"[6]
Din, Rasuluüah'ın hayatında vitrinlenmiştir O, en güzel ÖrnekÂtir Bazıları onu izlemekte geride kalırken, Onun önüne geçmek İsteyenler de oluyor zaman zaman Kur'an'da emredilmeyen, ReÂsulün de sünnetinde görülmeyen bazı şeyleri din adına yapıyor ve sevap kazanacaklarını umuyorlar "Bunu böyle yapmayın" diye uyardığınız zaman; "yapsak daha iyi olmaz mı?" diyorlar Daha iyi olsaydı, Resul yapardı O, en güzelini yapmış ve en iyi örnek olaÂrak gösteriyor Rabb'İmiz Onu bize Bir hadislerinde; "Bana bakıÂnız! Ben nasıl namaz kılıyorsam siz de öyle kılınız" [7] buyuruyorlar
Bir grup Müslüman gelip Rasulullah'ın ibadetlerini soruyorlar Öğrenince de kendi ibadetlerini azımsayarak; biri her gece namaz kılacağını, diğeri, her gün oruç tutacağını, bir diğeri ise, hanımlarıÂna hiç yaklaşmayac gını söylüyor Hz Resul, onların bu davranışÂlarını İslam'a aykırı juluyor Verdiği cevap çok önemli:
"Allah'a yemin olsun ki, Allah'tan en çok korkanınız ve yasakÂlarından en fazla kaçınanınız benim Fakat buna rağmen bazen oruç tutar, bazen yerim Namaz kılarım Uyurum da HanımlaÂrımla beraber de olurum Kim benim sünnetimi beğenmezse, benden değildir"[8]
Allah Teala, Resulleri itaat edilmekten başka bir amaçla gönÂdermediğini açıklıyor:
"Biz, her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik"[9]
İtaat! Resulün tebliğ ettiği vahyi, Resulün yaşadığı gibi yaşaÂmaktır
Çünkü Resul, dünyaya, dünya ötesine \e her şeye vahyin penceresinden bakıyordu Mecburdu buna O da hesaba çekilecekti muhatap olduğu vahiyden[10] Bunu biliyordu Yaşayan bir Kur'an'dı O Ahlakı Kur'an'dan ibaretti Kur'an'ın, nasıl yaşanaÂcağını gösteren bir temsildi Onun bütün hayatı Bu bakımdan;
"Kim Resule itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur Yüz çevireÂne gelince, Seni onların üzerine bekçi göndermedik"[11] buyuruyor Rabbimiz
Resulü bırakıp da başkalarının izinde (sünnetinde) doğru yolu arayanların son durakta varacakları yer cehennemden başkası olÂmayacaktır Hem bu, hem de öte dünyada
"Şüphesiz ki sen (ey Muhammed), doğru yolu gösteriyorsun[12] Allah'ın razı olduğu yolu Cennete varan yolu Nedir Resule (sünnetine) uymak? Onun hangi davranışlarını örnek almaktır sünnet?
Bu soruyu cevaplamamız için sünnetin tanımını hatırlamamız gerekiyor:
Sözlükte; yol, yöntem, tavır, adet, davranış, kanun, kural anlaÂmına geliyor Sünnet Çoğulu; "sünen"dir
Bu anlamda, daha önce yaşamış olan toplumların medeniyet yapıları; örfleri, adetleri, kültürleri, folklorları olarak Kur'an'da kullanılmıştır[13]
Allah'ın kanunu (yasası) olarak da kullanılmıştır[14] Genel manada; Allah'ın son Resulü Hz Muhammed'in hayaÂtında, Vahyin, örnekleşmesi olarak biliyoruz sünneti
Vahyin, Peygamber hayatında vitrinlenişi de diyebilirsiniz Bir başka ifadeyle; Kur'an'ın açılımı, yorumu, teoriden pratiğe aktarılişı, Resulün yaşamında somutlaşmasıdır sünnet İslami hayatın, peygamber hayatında hayat bulmasıdır
Başka bir deyişle; örnek İslam Toplumunun, İslam Medeniyeti moÂdelinin senaryosunun, Hz Muhammed'in şahsında sahnelenişidir
Fıkıh dilinde; Son Nebi'nin, vahyi tefsir etmek ve yorumlamak amacıyla; söylediği söz, fiil ve onayları olarak tanımlanıyor
Ebu Eyyub El Ensari'nin yaptığı gibi, Rasulullah (sav) yemeÂdi diye, sarımsak yemeyi terk etmek midir?[15]
Yoksa;
Vahiyle donanan Resulü, "bugün yaşasaydı, nasıl yaşardı" diyip günümüze taşımak mıdır?
Ve Onun oluşturduğu model toplumu, bugün de oluşturmaya çalışmak mıdır?
Allah'ın Son Elçisinin hayatında vahyi seyretmek midir?
Yaşanan bir Kur'an olan Peygamber'in örnek hayatında, Kur'an ahlakını tanımak mıdır?
İslam medeniyetinin, vahiy kültüründe yeşermesi midir?
Nedir Peygamberin sünneti?
Konumuz bu Bunu konuşuyoruz Peygamber sünnetini gerÂçek çehresiyle tanımağa; onunla tanışmaya çalışıyoruz
Ahdimizi yenilememiz gerekiyor Allah'ın Resulüyle TanıyaÂrak, bilerek, düşünerek yeniden biat etmemiz gerekiyor
Resulün hayat yolunun haritasında seyrettiğimiz sünneti masaÂya yatırıp olumuzu çizmemiz gerekiyor Sünnetin kimliğini, yeriÂni, makamını tanımamız gerekiyor
Nicedir unutuldu Resulün sünnetini Başkalarının izine, yoluÂna takılır oldu Müslümanlar Başkalarının sünnetine uydular BirÂçok Müslüman, (Resulü örnek tanımayan) birilerini örnek tanıdı
Sünnet; Resulün örnek hayatında vahyin sahnelenişidir
Resule uymak demek; vahyi yaşamak demektir Allah'a itaat etÂmek demektir
Bir müdür, memurlarına: "Ahmet Beyi örnek alın" diyorsa; onun kanun - mevzuat bilgisini, işteki çalışmasını, uyumunu, gayÂret ve başarısını kastettiği açıktır
Yoksa her davranışını; tercihini, hobisini, günlük mutat yaşayıÂşını örnek almak, maksadı aşan bir davranış olur
Yani vahiy söz konusu olmadan, Resulün günlük yaşayışını örÂnek almak sünnet değildir Örneğin: Resulün (helal olduğu halde) yemediği bir yiyeceği bizim de yemememİz, illa da Resulün yediÂğini (hoşlanmıyorsak da) yemeye kendimizi zorlamamız sünnete uymak olmaz
Her yaptığı sünnet olsaydı, "işlerinde onlara danış"[16] buyurÂmazdı Rabbimiz Danışmazdı Her yaptığına uyulmasını İsterdi
Vahyin müdahale etmediği konularda danışıyordu O HerkesÂten çok danışıyordu Bu davranışıyla da örnek olmak istiyordu Bunu da bir sünnet olarak bırakıyordu ümmetine
Rabbim, Onun sünnetine uyma şuurundan ayırmasın bizleri! [amin]
---------------------------------------------------------------
[1] Al-i imran: 3/31
[2] Maide: 5/18
[3] Zümer: 39/3
[4] Bakara:2/ı65
[5] Fahruddin Er- Razİ, Mefatihu'l - Ğayb (Büyük Tefsir- Akçağ yay): 6/260
[6] Ahzab: 33/21
[7] Buharİ, Ezan:i8; Edeb:27
[8] Buhari, Nikah:i; Müslim, Nİkah:5 (1401); Nesai, Nikah:4 (6, 60)
[9] Nisa: 4/64
[10] A'raf:7/6; Ahzab:33/7,8;AI-i İmran: 3/158
[11] Nisa: 4/80
[12] Şura: 42/52
[13] Ahzab:33/38,4362; Enfal:8/38; İs
[14] Ali İmran:3/i37; Fetih:48/23
[15] Müslim ter İrfan Yay C6, s 287-289
[16] Al-İ İmran: 3/159