...Tefekkür...
Hüznüm yüreðime dokunan dûamýn sûkûtudur...
Allah’ı bu dünyada niçin göremiyoruz?
Allah’ın bir ismi Nur’dur Nurani varlıklar olan meleklerden, güneş ışığına ve kainatı doldurmuş bütün ışınlara kadar her şey bu ismin değişik tecellilerini taşımaktadır İnsan gözü, bu dünyada, sadece madde alemini görür Ne kendi ruhunu, ne amellerini yazan melekleri görebilir, ne de ışınlar alemini
İnsan gözünün kainatta mevcut ışınların ancak % 25 kadarını görebildiği tespit edilmiştir Bu göz ile bu alemde bütün nurani varlıkları yaran Allah’ın görülmesini beklemek, en azından, fizik kanunlarına zıt bir anlayış olur Konunun bir başka yönü de insanların bu dünyada imtihan olmalarıdır Allah’ın görünmesi bu imtihan sırrına da ters düşer
Allah ın görme organımız olan göz ile görünmemesi, kudret ve ilmiyle her şeyi kapsamasından ve zıddının yokluğundandır
Mesela, atmosferin yer küreyi her yandan kuşatması gibi, güneşin de bütün feza alemini kuşattığını farz etsek, o zaman güneşi göz ile görmek mümkün olmaz Her yer güneşin ışığıyla kaplandığından güneş görünmez olur Hem gece gibi bir zıddı da olmadığından güneş görülmez ve mahiyeti anlaşılmaz Bununla beraber, ışığıyla her yerde bulunan ve her yeri kapsayan güneşin varlığını inkar etmek de cehalet olur
Aynı mantık perspektifi içerisinde, isim ve sıfatlarıyla her şeyi kuşatan ve her yerde hazır olan ve zıddı olmayan Allah’ın da göz ile görülmemesine bir derece bakılabilir
Ahirette durum tamamen farklıdır Cennet ehlinin ruhları bedenlerine galip gelecektir Burada gölge hükmünde olan varlıklarının aslı orada yaratılacaktır İnsan her yönüyle cennete layık ve ondaki her türlü ihsanlardan faydalanabilecek bir varlık olarak cennete girecektir Cennette bile rüyet hadisesinin sürekli olmayışı üzerinde düşünmek gerekir
Demek oluyor ki, cennet ehli, rüyete mazhar olacakları zaman ayrı bir hale girecekler ve bu İlahi ikram kendine mahsus ayrı bir ortamda gerçekleşecektir Nitekim, rüyetten döndüklerinde ailelerinin onları tanıyamayacakları yolundaki haberler de bunu göstermektedir
Mehmet Kırkıncı
Allah’ın bir ismi Nur’dur Nurani varlıklar olan meleklerden, güneş ışığına ve kainatı doldurmuş bütün ışınlara kadar her şey bu ismin değişik tecellilerini taşımaktadır İnsan gözü, bu dünyada, sadece madde alemini görür Ne kendi ruhunu, ne amellerini yazan melekleri görebilir, ne de ışınlar alemini
İnsan gözünün kainatta mevcut ışınların ancak % 25 kadarını görebildiği tespit edilmiştir Bu göz ile bu alemde bütün nurani varlıkları yaran Allah’ın görülmesini beklemek, en azından, fizik kanunlarına zıt bir anlayış olur Konunun bir başka yönü de insanların bu dünyada imtihan olmalarıdır Allah’ın görünmesi bu imtihan sırrına da ters düşer
Allah ın görme organımız olan göz ile görünmemesi, kudret ve ilmiyle her şeyi kapsamasından ve zıddının yokluğundandır
Mesela, atmosferin yer küreyi her yandan kuşatması gibi, güneşin de bütün feza alemini kuşattığını farz etsek, o zaman güneşi göz ile görmek mümkün olmaz Her yer güneşin ışığıyla kaplandığından güneş görünmez olur Hem gece gibi bir zıddı da olmadığından güneş görülmez ve mahiyeti anlaşılmaz Bununla beraber, ışığıyla her yerde bulunan ve her yeri kapsayan güneşin varlığını inkar etmek de cehalet olur
Aynı mantık perspektifi içerisinde, isim ve sıfatlarıyla her şeyi kuşatan ve her yerde hazır olan ve zıddı olmayan Allah’ın da göz ile görülmemesine bir derece bakılabilir
Ahirette durum tamamen farklıdır Cennet ehlinin ruhları bedenlerine galip gelecektir Burada gölge hükmünde olan varlıklarının aslı orada yaratılacaktır İnsan her yönüyle cennete layık ve ondaki her türlü ihsanlardan faydalanabilecek bir varlık olarak cennete girecektir Cennette bile rüyet hadisesinin sürekli olmayışı üzerinde düşünmek gerekir
Demek oluyor ki, cennet ehli, rüyete mazhar olacakları zaman ayrı bir hale girecekler ve bu İlahi ikram kendine mahsus ayrı bir ortamda gerçekleşecektir Nitekim, rüyetten döndüklerinde ailelerinin onları tanıyamayacakları yolundaki haberler de bunu göstermektedir
Mehmet Kırkıncı