Bakara / 185. Ayet
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ وَمَنْ كَانَ مَر۪يضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ يُر۪يدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُر۪يدُ بِكُمُ الْعُسْرَۘ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Orucun farz kýlýndýðý ramazan ayý, insanlara hidâyet rehberi olup onlara doðru yolu gösteren ve hakký bâtýldan ayýrýcý en açýk delilleri ihtiva eden Kur'an'ýn indirildiði aydýr. Ýþte bu sebeple içinizden ramazan ayýna eriþen orucunu tutsun. Ancak hasta veya yolcu olup da oruç tutamayan kimse, tutamadýðý oruçlarý baþka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylýk diler, fakat zorluk dilemez. Bütün bunlar sayýyý tamamlamanýz, size doðru yolu gösterdiði için Allah'ýn yüceliðini tanýmanýz ve O'na þükretmeniz içindir.

. ŞEYH İSMAİL SIRRI EFENDİ ZİYARETGÂHI

Başlatan halvetiyye, Şubat 04, 2011, 02:43:04 ÖS

halvetiyye

Ziyaretçi
Şubat 04, 2011, 02:43:04 ÖS
. ÞEYH İSMAİL SIRRI EFENDİ ZİYARETGÂHIİnsanları Hakka davet eden onlara doğru yolu gösterip hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine sofyayı aliyye denilen evliya ve velilerinin 39sudur Doğum tarihi bilinmemektedirÖlüm tarihi hicri 1310 miladi 1892 yılıdırErzurum'un vani efendi mahalllesinde doğmuşturYukarı Hasan Basri Mahallesi (Gavurboğan) çeşme sokakta, yol kenarı açıkta çevresi basitçe dört duvarla çevrili bakımsız bir durumdadır Eskiden; tekke, tekkenin aş evi, fırını, hamamı, bahçesi bir arada idi hepsi yıkılmış Bahçenin ufak bir köşesi çevrili kalmış bu köşede Kadiri külahlı tek bir mezar medfunu İsmail Sırrı Tokadi EfendidirKadiri berzenci kolu ve halveti şeyhidir
“Hüvel Hayyül Baki”

Ölünce şeyhim İsmail Sırrı azim derg''hı
Bi Avlillah gelup Ruhi Hüseyin oldu ona hemrah
Feda kıldı Hüdaya kepşi ruhun şehri şevvalde
Nazar kıl nice teslim oldu hem nam
Tariği Kadiri Þeyh Tokatlı zadeye rahmet
Zihi ''lim, zihi k''mil, zihi arif, zihi ag''h
Nice evladı… Manevisi kaldı penah
Nolur açalım? …

İsmail Sırrı Efendi; Erzurum’da “Zincirli Hafız, kayın biraderi” denmekle y''d olunan cezbe ehli arifi bill''h bir zat olan Kadiri şeyhi Hüseyin Ruhi Efendinin halifesidir Þeyhi, Erzurum’dan İstanbul’a giderek, Sultan Abdulmecit Hanın, Sultanahmed civarında verdiği tekkeye yerleşir Giderken Erzurum’daki tekkesini canişini olan İsmail Sırrı Efendiye bırakır(1)
Erzurum Medreseleri 17-18ve19yy larda ilim ve irfanda Osmanlının kaynak merkezlerinden biri olmuştur Çevre vilayetlerden talebe akınına uğramış, yetişen icazet alan talebeler devlet içerisinde çeşitli mevkilerde yer almışlardır İsmail Sırrı Efendi burada yetişmiş, sonra Narmanlı camii kürsü şeyhi olmuştur
Anlatımlara göre; Bir gün vaazında Hüseyin Ruhi Efendi camiye girer, onu gören İsmail Efendi vaazını keserek kürsüden iner şeyh efendinin yanına varır, elini öper Sonra cami medresesine geçerek uzun süre sohbet ederler Þeyhin müntesibi olur İstanbul’a giderken, Hüseyin Efendi halifesi İsmail efendi yi de yanında götürür, tekke ve zaviyeleri gezdirir Talimat vererek Erzurum’daki tekkesinde yetkili kılar
Müritlere ve çevre ahalisine Tevhit ve irşat işlerini İsmail Efendi yürütür
Keramet ehli olduğu anlatılır Müritlerinin bir anlatımında ” Bir subay derg''hı fazla rahatsız eder olmuş, Þeyh efendiye haber gönderir ki, onun derg''hını yıkıp yerine arpa ektireceğim demiş Bunu duyan şeyh efendi yanındaki şamdanı tutarak hiddetle sallamış bende onun gözlerini patlatacağım ifadesini kullanmış
Bir süre sonra subayın elinden bir kişi tutmuş halde tekkeye girerler Subayın gözleri görmez, sıkıntı içerisindedir Þeyh efendiden medet diler Þeyh elini görmeyen gözlere sürerek “Ya Abdulkadiri Geylani” diye nidada bulunur
Görmeyen gözler, görmeye başlar Þeyhin elleri öpülür, helallik alınır Þeyh efendi; herkes kendi işiyle uğraşırsa makbulü o dur Allah hepimizi iyi etsin” der misafiri yolcu eder…
Vefatından sonra yerine oğlu ve halifesi olan Þeyh Eşref Efendi Hzlerini bırakır
Ruhu şad olsun
Kaynakça: (1) Tarihçe i Erzurum s138 MNüsret Efendi
Kit''be-i seng-i mez''rı:
“T''rikat-ı aliyye-i K''diriyye ric''linden ve sül''le-i t''hire-i Berzenciyye’den''şin''-yı harem-sar''y-ı irf''n, veliyy-i mazhar-ı dak''yık-ı Furk''n, celiyye-i Cen''b-ı Seyyid Ali hulef''sından, mahrem-i esr''r-ı Kur’''nî, v''kıf-ı rumûz-ı sübh''nî, ''rif-i bi’ll''h, ekmel-i ag''h Erzurumî es-Seyyid Hüseyin Rûhî Efendi’nin mak''m-ı akdesleridir. 4 Cem''ziye’l-''hir, sene 1288/(25 Hazîr''n 1871).”
Þeyh İsm''îl Efendi, 1310/(1892) t''rîhinde İstanbul’a gelmiştir. Atîde tercüme-i h''li zikr olunacak olan Mustafa Þerîf Efendi merhûmun şeyhidir.
İsm''îl Efendi’nin Hakkı ve Eşref isminde iki mahdûmu olup, Eşref Efendi, pederinin mak''mına geçmiştir.
Þeyh Behcet Efendipederimizin if''delerine göre. Þerîf Efendi, bid''yeten, Hüseyin Rûhî Efendi’ye intis''b edip, onun irtih''linde İsm''îl Efendi’ye teslîm olmuştur. Berzencîler’de, Nakşibendîlik dahi olup, Hüseyin Rûhî ve İsm''îl Efendiler'de Nakşibendîlik neş’esi de g''lib idi.
Bir açıklama ekle
1. ÞEYH İSMAİL SIRRI EFENDİ ZİYARETGÂHI
İnsanları Hakka davet eden onlara doğru yolu gösterip hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine sofyayı aliyye denilen evliya ve velilerinin 39sudur Doğum tarihi bilinmemektedirÖlüm tarihi hicri 1310 miladi 1892 yılıdırErzurum'un vani efendi mahalllesinde doğmuşturYukarı Hasan Basri Mahallesi (Gavurboğan) çeşme sokakta, yol kenarı açıkta çevresi basitçe dört duvarla çevrili bakımsız bir durumdadır Eskiden; tekke, tekkenin aş evi, fırını, hamamı, bahçesi bir arada idi hepsi yıkılmış Bahçenin ufak bir köşesi çevrili kalmış bu köşede Kadiri külahlı tek bir mezar medfunu İsmail Sırrı Tokadi EfendidirKadiri berzenci kolu ve halveti şeyhidir
“Hüvel Hayyül Baki”

Ölünce şeyhim İsmail Sırrı azim derg''hı
Bi Avlillah gelup Ruhi Hüseyin oldu ona hemrah
Feda kıldı Hüdaya kepşi ruhun şehri şevvalde
Nazar kıl nice teslim oldu hem nam
Tariği Kadiri Þeyh Tokatlı zadeye rahmet
Zihi ''lim, zihi k''mil, zihi arif, zihi ag''h
Nice evladı… Manevisi kaldı penah
Nolur açalım? …

İsmail Sırrı Efendi; Erzurum’da “Zincirli Hafız, kayın biraderi” denmekle y''d olunan cezbe ehli arifi bill''h bir zat olan Kadiri şeyhi Hüseyin Ruhi Efendinin halifesidir Þeyhi, Erzurum’dan İstanbul’a giderek, Sultan Abdulmecit Hanın, Sultanahmed civarında verdiği tekkeye yerleşir Giderken Erzurum’daki tekkesini canişini olan İsmail Sırrı Efendiye bırakır(1)
Erzurum Medreseleri 17-18ve19yy larda ilim ve irfanda Osmanlının kaynak merkezlerinden biri olmuştur Çevre vilayetlerden talebe akınına uğramış, yetişen icazet alan talebeler devlet içerisinde çeşitli mevkilerde yer almışlardır İsmail Sırrı Efendi burada yetişmiş, sonra Narmanlı camii kürsü şeyhi olmuştur
Anlatımlara göre; Bir gün vaazında Hüseyin Ruhi Efendi camiye girer, onu gören İsmail Efendi vaazını keserek kürsüden iner şeyh efendinin yanına varır, elini öper Sonra cami medresesine geçerek uzun süre sohbet ederler Þeyhin müntesibi olur İstanbul’a giderken, Hüseyin Efendi halifesi İsmail efendi yi de yanında götürür, tekke ve zaviyeleri gezdirir Talimat vererek Erzurum’daki tekkesinde yetkili kılar
Müritlere ve çevre ahalisine Tevhit ve irşat işlerini İsmail Efendi yürütür
Keramet ehli olduğu anlatılır Müritlerinin bir anlatımında ” Bir subay derg''hı fazla rahatsız eder olmuş, Þeyh efendiye haber gönderir ki, onun derg''hını yıkıp yerine arpa ektireceğim demiş Bunu duyan şeyh efendi yanındaki şamdanı tutarak hiddetle sallamış bende onun gözlerini patlatacağım ifadesini kullanmış
Bir süre sonra subayın elinden bir kişi tutmuş halde tekkeye girerler Subayın gözleri görmez, sıkıntı içerisindedir Þeyh efendiden medet diler Þeyh elini görmeyen gözlere sürerek “Ya Abdulkadiri Geylani” diye nidada bulunur
Görmeyen gözler, görmeye başlar Þeyhin elleri öpülür, helallik alınır Þeyh efendi; herkes kendi işiyle uğraşırsa makbulü o dur Allah hepimizi iyi etsin” der misafiri yolcu eder…
Vefatından sonra yerine oğlu ve halifesi olan Þeyh Eşref Efendi Hzlerini bırakır
Ruhu şad olsun
Kit''be-i seng-i mez''rı:
“T''rikat-ı aliyye-i K''diriyye ric''linden ve sül''le-i t''hire-i Berzenciyye’den''şin''-yı harem-sar''y-ı irf''n, veliyy-i mazhar-ı dak''yık-ı Furk''n, celiyye-i Cen''b-ı Seyyid Ali hulef''sından, mahrem-i esr''r-ı Kur’''nî, v''kıf-ı rumûz-ı sübh''nî, ''rif-i bi’ll''h, ekmel-i ag''h Erzurumî es-Seyyid Hüseyin Rûhî Efendi’nin mak''m-ı akdesleridir. 4 Cem''ziye’l-''hir, sene 1288/(25 Hazîr''n 1871).”
Þeyh İsm''îl Efendi, 1310/(1892) t''rîhinde İstanbul’a gelmiştir. Atîde tercüme-i h''li zikr olunacak olan Mustafa Þerîf Efendi merhûmun şeyhidir.
İsm''îl Efendi’nin Hakkı ve Eşref isminde iki mahdûmu olup, Eşref Efendi, pederinin mak''mına geçmiştir.
Þeyh Behcet Efendipederimizin if''delerine göre. Þerîf Efendi, bid''yeten, Hüseyin Rûhî Efendi’ye intis''b edip, onun irtih''linde İsm''îl Efendi’ye teslîm olmuştur. Berzencîler’de, Nakşibendîlik dahi olup, Hüseyin Rûhî ve İsm''îl Efendiler'de Nakşibendîlik neş’esi de g''lib idi.
Kaynakça: (1) Tarihçe i Erzurum s138 MNüsret Efendi
Bir açıklama ekle
. ÞEYH İSMAİL SIRRI EFENDİ ZİYARETGÂHI
İnsanları Hakka davet eden onlara doğru yolu gösterip hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine sofyayı aliyye denilen evliya ve velilerinin 39sudur Doğum tarihi bilinmemektedirÖlüm tarihi hicri 1310 miladi 1892 yılıdırErzurum'un vani efendi mahalllesinde doğmuşturYukarı Hasan Basri Mahallesi (Gavurboğan) çeşme sokakta, yol kenarı açıkta çevresi basitçe dört duvarla çevrili bakımsız bir durumdadır Eskiden; tekke, tekkenin aş evi, fırını, hamamı, bahçesi bir arada idi hepsi yıkılmış Bahçenin ufak bir köşesi çevrili kalmış bu köşede Kadiri külahlı tek bir mezar medfunu İsmail Sırrı Tokadi EfendidirKadiri berzenci kolu ve halveti şeyhidir
“Hüvel Hayyül Baki”

Ölünce şeyhim İsmail Sırrı azim derg''hı
Bi Avlillah gelup Ruhi Hüseyin oldu ona hemrah
Feda kıldı Hüdaya kepşi ruhun şehri şevvalde
Nazar kıl nice teslim oldu hem nam
Tariği Kadiri Þeyh Tokatlı zadeye rahmet
Zihi ''lim, zihi k''mil, zihi arif, zihi ag''h
Nice evladı… Manevisi kaldı penah
Nolur açalım? …

İsmail Sırrı Efendi; Erzurum’da “Zincirli Hafız, kayın biraderi” denmekle y''d olunan cezbe ehli arifi bill''h bir zat olan Kadiri şeyhi Hüseyin Ruhi Efendinin halifesidir Þeyhi, Erzurum’dan İstanbul’a giderek, Sultan Abdulmecit Hanın, Sultanahmed civarında verdiği tekkeye yerleşir Giderken Erzurum’daki tekkesini canişini olan İsmail Sırrı Efendiye bırakır(1)
Erzurum Medreseleri 17-18ve19yy larda ilim ve irfanda Osmanlının kaynak merkezlerinden biri olmuştur Çevre vilayetlerden talebe akınına uğramış, yetişen icazet alan talebeler devlet içerisinde çeşitli mevkilerde yer almışlardır İsmail Sırrı Efendi burada yetişmiş, sonra Narmanlı camii kürsü şeyhi olmuştur
Anlatımlara göre; Bir gün vaazında Hüseyin Ruhi Efendi camiye girer, onu gören İsmail Efendi vaazını keserek kürsüden iner şeyh efendinin yanına varır, elini öper Sonra cami medresesine geçerek uzun süre sohbet ederler Þeyhin müntesibi olur İstanbul’a giderken, Hüseyin Efendi halifesi İsmail efendi yi de yanında götürür, tekke ve zaviyeleri gezdirir Talimat vererek Erzurum’daki tekkesinde yetkili kılar
Müritlere ve çevre ahalisine Tevhit ve irşat işlerini İsmail Efendi yürütür
Keramet ehli olduğu anlatılır Müritlerinin bir anlatımında ” Bir subay derg''hı fazla rahatsız eder olmuş, Þeyh efendiye haber gönderir ki, onun derg''hını yıkıp yerine arpa ektireceğim demiş Bunu duyan şeyh efendi yanındaki şamdanı tutarak hiddetle sallamış bende onun gözlerini patlatacağım ifadesini kullanmış
Bir süre sonra subayın elinden bir kişi tutmuş halde tekkeye girerler Subayın gözleri görmez, sıkıntı içerisindedir Þeyh efendiden medet diler Þeyh elini görmeyen gözlere sürerek “Ya Abdulkadiri Geylani” diye nidada bulunur
Görmeyen gözler, görmeye başlar Þeyhin elleri öpülür, helallik alınır Þeyh efendi; herkes kendi işiyle uğraşırsa makbulü o dur Allah hepimizi iyi etsin” der misafiri yolcu eder…
Vefatından sonra yerine oğlu ve halifesi olan Þeyh Eşref Efendi Hzlerini bırakır
Ruhu şad olsun
Kaynakça: (1) Tarihçe i Erzurum s138 MNüsret Efendi
Kit''be-i seng-i mez''rı:
“T''rikat-ı aliyye-i K''diriyye ric''linden ve sül''le-i t''hire-i Berzenciyye’den''şin''-yı harem-sar''y-ı irf''n, veliyy-i mazhar-ı dak''yık-ı Furk''n, celiyye-i Cen''b-ı Seyyid Ali hulef''sından, mahrem-i esr''r-ı Kur’''nî, v''kıf-ı rumûz-ı sübh''nî, ''rif-i bi’ll''h, ekmel-i ag''h Erzurumî es-Seyyid Hüseyin Rûhî Efendi’nin mak''m-ı akdesleridir. 4 Cem''ziye’l-''hir, sene 1288/(25 Hazîr''n 1871).”
Þeyh İsm''îl Efendi, 1310/(1892) t''rîhinde İstanbul’a gelmiştir. Atîde tercüme-i h''li zikr olunacak olan Mustafa Þerîf Efendi merhûmun şeyhidir.
İsm''îl Efendi’nin Hakkı ve Eşref isminde iki mahdûmu olup, Eşref Efendi, pederinin mak''mına geçmiştir.
Þeyh Behcet Efendipederimizin if''delerine göre. Þerîf Efendi, bid''yeten, Hüseyin Rûhî Efendi’ye intis''b edip, onun irtih''linde İsm''îl Efendi’ye teslîm olmuştur. Berzencîler’de, Nakşibendîlik dahi olup, Hüseyin Rûhî ve İsm''îl Efendiler'de Nakşibendîlik neş’esi de g''lib idi.
Bir açıklama ekle
1.   ÞEYH İSMAİL SIRRI EFENDİ ZİYARETGÂHI
İnsanları Hakka davet eden onlara doğru yolu gösterip hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine sofyayı aliyye denilen evliya ve velilerinin 39sudur Doğum tarihi bilinmemektedirÖlüm tarihi hicri 1310 miladi 1892 yılıdırErzurum'un vani efendi mahalllesinde doğmuşturYukarı Hasan Basri Mahallesi (Gavurboğan) çeşme sokakta, yol kenarı açıkta çevresi basitçe dört duvarla çevrili bakımsız bir durumdadır Eskiden; tekke, tekkenin aş evi, fırını, hamamı, bahçesi bir arada idi hepsi yıkılmış Bahçenin ufak bir köşesi çevrili kalmış bu köşede Kadiri külahlı tek bir mezar medfunu İsmail Sırrı Tokadi EfendidirKadiri berzenci kolu ve halveti şeyhidir
“Hüvel Hayyül Baki”

Ölünce şeyhim İsmail Sırrı azim derg''hı
Bi Avlillah gelup Ruhi Hüseyin oldu ona hemrah
Feda kıldı Hüdaya kepşi ruhun şehri şevvalde
Nazar kıl nice teslim oldu hem nam
Tariği Kadiri Þeyh Tokatlı zadeye rahmet
Zihi ''lim, zihi k''mil, zihi arif, zihi ag''h
Nice evladı… Manevisi kaldı penah
Nolur açalım? …

İsmail Sırrı Efendi; Erzurum’da “Zincirli Hafız, kayın biraderi” denmekle y''d olunan cezbe ehli arifi bill''h bir zat olan Kadiri şeyhi Hüseyin Ruhi Efendinin halifesidir Þeyhi, Erzurum’dan İstanbul’a giderek, Sultan Abdulmecit Hanın, Sultanahmed civarında verdiği tekkeye yerleşir Giderken Erzurum’daki tekkesini canişini olan İsmail Sırrı Efendiye bırakır(1)
Erzurum Medreseleri 17-18ve19yy larda ilim ve irfanda Osmanlının kaynak merkezlerinden biri olmuştur Çevre vilayetlerden talebe akınına uğramış, yetişen icazet alan talebeler devlet içerisinde çeşitli mevkilerde yer almışlardır İsmail Sırrı Efendi burada yetişmiş, sonra Narmanlı camii kürsü şeyhi olmuştur
Anlatımlara göre; Bir gün vaazında Hüseyin Ruhi Efendi camiye girer, onu gören İsmail Efendi vaazını keserek kürsüden iner şeyh efendinin yanına varır, elini öper Sonra cami medresesine geçerek uzun süre sohbet ederler Þeyhin müntesibi olur İstanbul’a giderken, Hüseyin Efendi halifesi İsmail efendi yi de yanında götürür, tekke ve zaviyeleri gezdirir Talimat vererek Erzurum’daki tekkesinde yetkili kılar
Müritlere ve çevre ahalisine Tevhit ve irşat işlerini İsmail Efendi yürütür
Keramet ehli olduğu anlatılır Müritlerinin bir anlatımında ” Bir subay derg''hı fazla rahatsız eder olmuş, Þeyh efendiye haber gönderir ki, onun derg''hını yıkıp yerine arpa ektireceğim demiş Bunu duyan şeyh efendi yanındaki şamdanı tutarak hiddetle sallamış bende onun gözlerini patlatacağım ifadesini kullanmış
Bir süre sonra subayın elinden bir kişi tutmuş halde tekkeye girerler Subayın gözleri görmez, sıkıntı içerisindedir Þeyh efendiden medet diler Þeyh elini görmeyen gözlere sürerek “Ya Abdulkadiri Geylani” diye nidada bulunur
Görmeyen gözler, görmeye başlar Þeyhin elleri öpülür, helallik alınır Þeyh efendi; herkes kendi işiyle uğraşırsa makbulü o dur Allah hepimizi iyi etsin” der misafiri yolcu eder…
Vefatından sonra yerine oğlu ve halifesi olan Þeyh Eşref Efendi Hzlerini bırakır
Ruhu şad olsun
Kit''be-i seng-i mez''rı:
“T''rikat-ı aliyye-i K''diriyye ric''linden ve sül''le-i t''hire-i Berzenciyye’den''şin''-yı harem-sar''y-ı irf''n, veliyy-i mazhar-ı dak''yık-ı Furk''n, celiyye-i Cen''b-ı Seyyid Ali hulef''sından, mahrem-i esr''r-ı Kur’''nî, v''kıf-ı rumûz-ı sübh''nî, ''rif-i bi’ll''h, ekmel-i ag''h Erzurumî es-Seyyid Hüseyin Rûhî Efendi’nin mak''m-ı akdesleridir. 4 Cem''ziye’l-''hir, sene 1288/(25 Hazîr''n 1871).”
Þeyh İsm''îl Efendi, 1310/(1892) t''rîhinde İstanbul’a gelmiştir. Atîde tercüme-i h''li zikr olunacak olan Mustafa Þerîf Efendi merhûmun şeyhidir.
İsm''îl Efendi’nin Hakkı ve Eşref isminde iki mahdûmu olup, Eşref Efendi, pederinin mak''mına geçmiştir.
Þeyh Behcet Efendipederimizin if''delerine göre. Þerîf Efendi, bid''yeten, Hüseyin Rûhî Efendi’ye intis''b edip, onun irtih''linde İsm''îl Efendi’ye teslîm olmuştur. Berzencîler’de, Nakşibendîlik dahi olup, Hüseyin Rûhî ve İsm''îl Efendiler'de Nakşibendîlik neş’esi de g''lib idi.
Kaynakça: (1) Tarihçe i Erzurum s138 MNüsret Efendi

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.120 saniyede 25 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017