Âl-i Ýmrân / 28. Ayet
لَا يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِر۪ينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِن۪ينَۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللّٰهِ ف۪ي شَيْءٍ اِلَّٓا اَنْ تَتَّقُوا مِنْهُمْ تُقٰيةًۜ وَيُحَذِّرُكُمُ اللّٰهُ نَفْسَهُۜ وَاِلَى اللّٰهِ الْمَص۪يرُ

Mü'minler, sakýn mü'minleri býrakýp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim böyle yaparsa, artýk onun Allah ile irtibatý tamâmen kopmuþ olur. Ancak kâfirlerden gelebilecek tehlikelerden korkarsanýz ölçülü bir þekilde onlara dostluk gösterebilirsiniz. Yine de Allah sizi azabýndan sakýndýrýyor. Çünkü sonunda dönüþ, yalnýz Allah'adýr.

Şeyh Hüseyin Ruhi Efendi

Başlatan halvetiyye, Mart 12, 2010, 04:34:38 ÖS

halvetiyye

Ziyaretçi
Mart 12, 2010, 04:34:38 ÖS
İnsanları hakka davet eden onlara doğru yolu gösterip hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine ''Sofyayı Aliyye'' denilen alim ve evliyaların 41.sidir.
Hüseyin Ruhi Efendi Hasan-ı Basri Mahallesinde dünyaya gelmiştir.Doğum tarihi bilinmemektedir.Küçük yaşta Zincirli Hafız Efendiden okumaya başlamıştır.16-17 yaşlarında bugünkü Irak'ın Süleymaniye Üniversitesinde Seyyid Abdulkadir Geylanı Hz.lerinin Torunlarından olan Seyyid Ali(berzenci) Hzleri Hulefasındandır.Burda 22 yaşına Süleymaniye ÜN.de Seyyid Ali(berzenci) efendi tarafından okutulmuştur.Iraktan Erzuruma dönüp ondan sonrada İstanbula giderek orada Muhammed Tevfik Bosnevi hz.lerinde de bir müddet okur.Orada da halveti Sülükünü alarak Erzuruma döner.Erzuruma döndükten sonra Zincirli Hafız Efendi küçük kız kardeşini Hüseyin Ruhi Efendiye verir.Hem hocası hemde kayınbiraderi olur.Halvete(sülüke)girerek tariken Kadiri Meşrebinde Melami ve Kadiri Berzenci kolundan icazet alarak birçok hamişin olan insanları tariki hakkı(hak yoluna) davet ve irşad etmişlerdir.Ekseri Evkatı İştihak(kendinden geçip dünyayı unutma) la geçerdi.Halet-i Sahve(uyanıklık)e gelince söyledikleri sözden istiğfarlar buyururlardı.Erzurumda bulunduğu müddet Osmanlı sultanlarının emriyle Hasan-ı Basri Mh.de bir tekke bir hamam yatak(o günkü fakirlerin kalacağı yer) ve bir aşevi yaptırmıştır.Müridan-ı na talim-i zikrederdi.
Hüseyin Ruhi Efendi Hz.leri buyurmuşlardır ki:Nur-i Basiret(kalp gözü ile görmek nurundan)ten mahrum olan insanlar şairin sevgili bana benden yakındır.Ama işin tuhafı ben ona uzağım dediği gibi kendinden uzak olurlardı.Ama-i mutlak(mutlak kör)ta kalan adamları elbette riya-i Þemsi(güneş ışığını inkar ederler.Bu bir istidadi ezeli(ezeli yetenek) meselesidir.
Hz .şeyh bilinmedik bir sebepten dolayı Erzurumu terki le İstanbula gelerek orada ikamet buyururlar.Erzurum Halkı böyle biliyor.İşin aslı Sultan Abdulmecid han o zamanın ulemasından olan Muhammed Bosnevi Hz lerinden Hüseyin Ruhi Efendiye bir mektup yazarak onu istanbula davet etmesini Söyler.Bunun Üzerine Muhammed Bosnevi Hz.leri Hüseyin Ruhi Efenidye Bir mektup yazarak onu İstanbula davet eder.
Bu mektupta şöyle bir metinde geçmektedir:Allahu tealanın dostu olan veliler bu makamı şu 4 şeyi yapmakla elde etmişleridir: Dünyayı terk Ahireti Terk Varlığı terk ve kuru bilgiyi terk.Sülük ilmide şu 4 esas üzerine kurulmuştur:Birincisi Allahu tealanın kulu kendisine çekmesidir.İkincisi insanı doğru yola götürecek hocasıdır.Üçüncüsü ilim ve irfandır.Dördüncüsü nefs ile mücadele etmektir.
Hüseyin Ruhi Efendi bu mektubu aldıktan sonra yetiştirdiği Þeyh İsmail Sırrı Efendiye tekkeyi teslim ederek İstanbula gitmiştir.İstanbulda ikamet buyurdular.Sultan Ahmet civarında Sultan Abdulmecithanın verdiği bir tekkede müridanını başına toplayarak neşri-i tevhid ettirdiler.
Nihayet burasını da terkedip Aksaraydaki hanesinde hal-i inzibada iken tekmili enfaf-ı hayat etmiştir(hayatın nefeslerini tamaladı)
Hüseyin Ruhi Efendi müridanları rivayetle anlatılır:Helat-i İstikrakından bütün tüyleri dikenlenerek adeta bir aslan heybetinde gözüktü.Bir ferd muhabbetinden yakına tekarrüb edemezdi.Feha(cömertlik)te ibzal derecesinde imiş.Bu zatı velayet-simat(ermişlik izleri)ömrünü mahviyatla geçirmiştir.Zaruret olmadıkça söz söylemez heryere nazarı hayretle bakabuyurdu.Hanesinde mesnevi müteala okumayı çok sewerdi.Harareti aşk(aşkın sıcaklığı) vucudu alilerini istila ettiği zaman hemen soğuk suyla ihtisal ederlerdi(yıkanırdı).
75 yaşında oldukları halde ürided(soğuk) 35 derece iken yine ihtisal eder ve bundan müteessir olmazlardı.311(miladi) 1893 hicri senesinde 80 yaşında iken izdihal buyurdular.Hanesi hariminde meftundurlar.Vefat edeceği zaman yerine halifesi Þeyh Tokadi İsmail Sırrı Efendi Hz.lerini bırakmıştır.

KAYNAK:Tarihçe-i Erzurum Mehmet Nusret Efendi(son)
Ahmet Fidan 138
Sefînet-ül-Evliy''; c.4, s.80
İsl''m ÂlimleriAnsiklopedisi; c.18, s.145

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.141 saniyede 25 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017