Kasım 09, 2009, 09:12:45 ÖS
İslam'da evlilik nasıl gerçekleşir?
İslam Dini, her sahada olduğu gibi evlilik konusunda da ince eleyip sık dokumaktadır Çünkü aile, İslam toplumunun can damarı, sarsılmaz temeli ve köşe taşı konumundadır Aile yapısı ne kadar sağlam olursa, toplum o denli sağlam ve sağlıklı olur Ailenin temel taşları, dikili direkleri ise anne ve babadır
Sağlam ve sağlıklı, huzurlu ve mutlu, kalıcı ve sürekli, tutarlı ve dengeli bir toplum hedefleyen İslam, bu toplumu oluşturan ailelerin kuruluşunda izlenecek yolu, çok açık bir biçimde ortaya koymuştur
Ailenin oluşumunda en önemli öğe, eş seçimidir Kadın olsun erkek olsun eş seçimi, mü'minlerin en çok dikkat etmeleri gereken hususların başında gelmektedir Eş konusunun çok titiz bir şekilde çözümlenmesinden sonra Müslüman için hayat daha anlamlı, daha kolay ve daha rahat olacaktır Herşeyden önce yüce Allah'ı razı etme konusunda, bu durum çok açık bir şekilde kendisini gösterecektir
Alemlerin Rabb'i olan yüce Allah'ı razı etme konusunda Müslüman eşler, birbirlerine yardımcı olacak, birbirlerinin eksikliklerini giderecek, birbirlerini teşvik edecek ve ideal Müslüman bir aile örneğini ortaya koyacaklardır Böyle bir aile ortamında filizlenip yeşerecek çocuklar da toplumda örnek insanlar olacaklardır Böyle insanlardan teşekkül edecek bir toplum ise, diğer toplumlar içinde örnek bir toplum olarak varlığını idame ettirecektir
Kur'an'ı Kerim, sağlam prensipler ve temeller üzerine bina edilecek bir evliliğin, hayırlara vesile olacağını bildirmiş, bunun için aynı davaya inanan insanların bir araya gelmelerini istemiştir
"Müşrik kadınlarla, onlara inanıncaya kadar, evlenmeyin (Müşrik kadın) hoşunuza gitse dahi, mü'min bir c''riye, müşrik (hür) bir kadından iyidir Müşrik erkekler de inanıncaya kadar, onları(mü'min kadınlarla) evlendirmeyin (Müşrik erkek) hoşunuıa gitse dahi, mü'min bir köle, müşrik bir adamdan iyidir (Zira) onlar ateşe çağırıyorlar ALLAH (cc) ise izniyle cennete ve mağfrete çağrıyor İnsanlara ayetlerini (böyle) açıklıyor ki öğüt alsınlar" (2 BAKARA, 221)
İslam, evliliğin uzun ömürlü olması için iyi bir eş seçiminin yapılmasını esas alır Yuvanın huzur, uyum, mutluluk ve karşılıklı güvene dayanan prensipler üzerine bina edilmesi için, bu yuvada din unsurunun ön planda olması gerekir Çünkü din unsuru, insan yaşlandıkça artar, güzelleşir, gelişir ve bağları kuvvetlendirir Oysa zenginlik, güzellik, soy-sop gibi unsurlar, hem geçici hem de insanın kibrini artırdığı için, huzursuzluğun temel nedeni sayılmaktadır
İşte bu nedenle; Hz Peygamber(as): "Kadın, dört şeyi için nikah edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini; sen dindar olanını seç ki, evin bereket bulsun" buyurmuştur (Kütüb-i Sitte ve İmamı Ahmed'in Müsned'i ile İslam Fıkıh Ansiklopedisi)
Diğer bir hadisi şerifte de Rasulullah(as), malın ve güzelliğin getirdiği problemlere dikkat çekerek evlilikte dindarlık dışındaki bir tercihi açıkça yasaklamıştır
"Kadınları güzellikleri için nikahlamayınız, olur ki güzellikleri ahlakça düşmelerine sebep olur Onları malları içinde nikahlamayın, zira malları azgınlıklarına yol açabilir Kadınları dindarlıktan dolayı nikahlayın Þüphesiz dindar olan yırtık elbiseli bir cariye (böyle olmayanlardan) daha üstündür" (İslam Fıkıhı Ansiklopedisi 9C SH 14)
Kur'an ve Sünnet'in ortaya koyduğu esaslardan anlaşılacağı gibi, sağlıklı bir İslam toplumurıun oluşabilmesi için, mü'min erkek ve kadınların birbiriyle evlenmeleri esastır Ancak böyle bir evlilik sonunda, İslami esaslar insanlara daha iyi bir şekilde ulaştırılabilir
Erkek veya kadından birinin, mücadeleci ve davetçi bir Müslüman, diğerinin ise bunun zıddı olması, o mücadeleci Müslüman için en büyük zulüm, İslami esaslara vurulmuş çok büyük bir darbe ve İslami hareketi daha başında iken akamete uğratmaktır Müslümanlar, evlilik konusunda çok hassas olmalıdırlar Her ne olursa olsun, yeter ki evlilik olayı vukubulsun amacıyla evliliğin yapılmasını, İslam hoş görmemektedir Her konuda olduğu gibi evlilik de, Müslümanların Allah'a yaklaşmasını temin eden bir vasıta olmalıdır Aksi halde Müslüman, kendi tekerinin önüne kendisi taş koyacak ve kendi kendisini ALLAH (cc) yolundan alıkoyacaktır Güzellik veya yakışıklılık, mal, servet için yapılan bir evlilik, İslami hareketin önüne konulmuş en büyük engeldir Çünkü, evlilik olayı başka bir şeye benzemiyor ki, beğenmediğin zaman bozup yeniden iyisini yapasın Mesela eş alımı, bir ayakkabı, bir elbise, bir araba alımı gibi değildir ki bozuk arızalı çıktı diye gidip yenisiyle değiştirilsin Hiç kimse eşi geçimsiz, kendisini beğenmişin biridir diye, ailesine gidip 'kusura bakmayın bu iyi çıkmadı, bana varsa daha iyi birini verin diye talepte bulunamayacağı için, işi baştan sağlam tutmak en iyisidirİşte bunun için İslam, işi baştan sağlam tutarak, mü'minlerin birbirleriyle evlenmeleri emretmiştir
Müminler, içinde yaşadıkları toplumun değer yargılarını değil, İslami değer yargılarını esas almalıdırlar ALLAH (cc) ve Rasulü'nün ortaya koyduğu değer yargıları, toplumun değer yargılarındarı daha üstündür Bir evlilik olayında, toplumun değer ölçülerine göre değil, ALLAH (cc) ve Rasulünün ortaya koyduğu değer ölçülerine göre hareket esas olmalıdır Çünkü ALLAH (cc) ve Rasulû’nün ortaya koyduğu ölçüleri, nefsani istekler için terketmek, apaçık bir sapıklıktır Sapıkların ise Müslüman olmaları şöyle dursun, ALLAH (cc) ve R''sulü'ne savaş açan kafirler olduğu gerçeğini, Kur'an bize bildirmektedir
"ALLAH (cc) ve Rasülü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık mü'min bir erkek ve kadına, o işi -kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur Kim Allah'a ve Rasulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur" (33 AHZAB, 36)
Bu yüce uyarının nuzül sebebi, siyak ve sibakı incelendiği zaman, ALLAH (cc) ve Rasulü'ne iman edip teslim olan mü'minlerin, evlenme ve boşanma konusunda da ALLAH (cc) ve Rasulü'ne tabi olmaları gerektiği anlaşılmaktadır Bu uyarıdan hemen sonra gelen ayette, Hz Zeyd bin Harise ile Hz Zeyneb binti Cahş'ın evliliğindeki olumsuz durumlar ortaya konulmakta, uymaları gereken kurallar bildirilmektedir
ALLAH (cc) ve Rasulü'nün hükümleri, her konuda olduğu gibi, evlilik konusunda da bugünkü Müslümanları bağlamaktadır Heva ve heveslerine uymuyor diye, ALLAH (cc) ve Rasulû nün hükümlerini gözardı edenlerin, Müslüman olmaları mümkün değildir
Þimdi Kur'an ve Sünnet, evlenecek eşlerde dindarlık hususunu ararken, Müslüman olduklarını söyleyenler yakışıklılık, güzellik, zenginlik, soy-sop gibi özelliklere aldanarak eş seçmeye kalkışmaktadırlar Hele bu özelliklere sahip olanların tevhidi görüşte olup olmadıklarını araştırmayanlar, kendi ateşlerini ellerine alarak cehennemin yolunu tutmuşlardır
İslam, bir yaşam biçimidir; evlenmekten boşanmaya, yemeden içmeye, yürümekten oturmaya, ibadetten çalışmaya, ticaretten siyasete, barıştan savaşa kadar tüm hareketlerini, İslami esaslar doğrultusunda düzenleyenler, gerçekten Müslüman olanlardır İslami esasların bir bölümünü alıp bir bölümünü bırakanların ise, müşrik olduklarını Kuran'ı Kerim bildirmektedir.
ALıntı
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....
“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...