Nisâ / 16. Ayet
وَالَّذَانِ يَأْتِيَانِهَا مِنْكُمْ فَاٰذُوهُمَاۚ فَاِنْ تَابَا وَاَصْلَحَا فَاَعْرِضُوا عَنْهُمَاۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ تَوَّابًا رَح۪يمًا

Ýçinizden iki erkek fuhuþ yaparsa onlarý cezalandýrýn. Eðer tevbe eder, hallerini düzeltirlerse artýk onlara ceza vermekten vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri çokça kabul eden, çok çok merhamet edendir.

BABiLiK

Başlatan Fussilet, Kasım 06, 2008, 09:21:49 ÖÖ

Fussilet

ADMiN
7,935
Kasım 06, 2008, 09:21:49 ÖÖ
BABiLiK



Mirza Ali Muhammed B''b'ın (1819-1850) kurmuş olduğu batıl mezhep.

Mirza Ali Muhammed 1819'da Þiraz'da doğdu. Necef'te Seyyid Ali Reştî (ö. 1843)'den ders aldı. Seyyid Ali Reştî, ona ölümünden sonra yerine geçecek halife olmasını ve Mehdî olarak ortaya çıkmasını telkin etti ve buna ikna etti. Mirza, davetini 1844 de Þiraz'da il''n etti.1850 yılında Tebriz'de Þah Nasûriddin'in huzurunda, ''lim ve fakihlerle yaptığı münazara sonunda irtidat ettiğine hükmedilerek idam edildi (Muhsin Abdülhamid, İs!''m '' Yönelen Yıkıcı Hareketler, Çev. S. Yeprem-H. Güleç, Ankara 1973, 6970).

B''biyye'ye bağlı müfrit kimseler Nasûriddin Þah'a suikast yapmaya kalkışınca birçokları öldürüldü. Mirza Ali'nin öğrenci ve müridlerinden Suph-i Ezel, Mirza Yahya ve kardeşi Mirza Hasan Ali Bağdat'a kaçtılar. Oradan İstanbul'a, daha sonra Edirne'ye sürgün edildiler. Her iki kardeş arasında anlaşmazlık meydana geldi. Suph-i Ezel ve adamları oradan Kıbrıs'a Baha ve adamları da Akka'ya sürgün edildi.

Mirza Ali Muhammed cahil ve tutarsız görüşler ortaya atan bir sapıktır. O, önce kendisinin İmam-ı Muntazar* (beklenen imam)'a, açılan bir "B''b" (kapı) olduğunu iddia etti. Sonra bizzat imamın kendisi olduğunu söyleyip, daha sonra peygamberlik taslamaya başladı. Sonunda da kendisine il''hî ruhun hulûl ettiğini söyleyerek tanrılık iddiasında bulundu. İmam-ı Muntazar'a açılan kapı anlamında gelen "B''b" kelimesinden adını alan B''bîlerin inançları şöyle özetlenebilir:

Mirza Ali Muhammed'in bütün geçmiş peygamberlerin gerçek temsilcisi olduğuna inanmak,(inançlarına göre Yahudilik, Hristiyanlık ve İsl''m, B''bilik'te birleşir. Bu üç din arasında herhangi bir ayrılık yoktur); Allah'ın Mirza Ali'ye hulûl ettiğine inanmak, Ahirete inanmak, Hz. Muhammed'in peygamberlerin sonuncusu olduğuna inanmak.

Mirza, ebced* harflerini zikretmiş ve bunlar için belirlediği sayılardan tuhaf anlamlar çıkartmıştır (Muhammed Ebu Zehra, İsl''m da Siyasi ve İtikadi Mezhepler Tarihi, Çev E. Ruhi Fığlalı-Osman Keskioğlu, İstanbul 1970, 286-287). B''bîliğe göre "ondokuz" sayısı mukaddestir. Onlara ait takvime göre bir yıl ondokuz aya, aylar ondokuz güne bölünmüştür. Dolayısıyla bir yıl 19x19=361 gündür.

Böylelikle B''biliğin İsl''m ile ilgisi olmayan ayrı ve yeni bir din olduğu görülmektedir. Bu batıl din, İsl''m, hristiyanlık, yahudilik, mecûsilik ve putperestliğin karışımından oluşturulan ve İsl''mî prensipleri yıkmayı hedef alan siyasî bir yapıya sahiptir. Bu dinin kurucusu peygamberlik ve vel''yet aracılığıyla kendisi için "Vasıta-i Kübra" yahut "B''bûddin, B''b" ünvanlarını kullanmıştır. Daha sonra kendisine "Nokta" veya "H''likü'l-hayr" adını verdi. Çünkü artık o, nebi değil, il''hî özelliklere sahip olduğunu iddia ediyordu. B''b'ın ilk telif ettiği kitap "er-Ris''letü'l-Hid''ye fi'l-Fer''izi'l-İsl''miye" adlı eseri idi. B''biye'ye mensup olanlar Karmatîler gibi etrafta fesat ve fitne çıkarmaya ve insanları dal''lete sürüklemeye kalkıştılar. Onlar savaşta ölenlerin kırk gün sonra dirileceğine inandıkları için çırılçıplak olarak düşman üzerine hücum ederlerdi.

B''biye peygamberlere iman eder. Ölüm "Lika-i B''b" için bir yokluktan ibarettir. Öldükten sonra sevap ve ikab, lezzet, ızdırap ve elem vardır. Onlar öldükten sonra ruhlarının ikinci kez geri geldiklerine inanırlar. Yani onlarda tenasüh vardır. Ölümden sonra dirilme, Haşir ve Neşir, B''b'ın tekrar dünyaya gelişi ve kıyamı ile tamamlanır. Onlara göre Kur'an'ın hükümleri mensuhtur.

Amelle ilgili görüşlerine gelince:

Kadınlar gerek miras ve gerekse diğer hususlarda erkeklere eşittirler. B''bileri ondokuz kişilik bir kurul yönetir. Mallarının beşte birini yılda bir defa bu kurula vergi olarak verirler. Bütün cezalar kaldırılmıştır. Ancak nakdî ceza ve karı kocanın beraber yaşamasına engel olmak hariçtir. Evlenme onbir yaşından itibaren mecburidir. Boşanma iyi karşılanmaz. Dul kalan erkekler doksan, kadınlar doksanbeş gün içerisinde evlenmeye mecburdurlar. Onbir il'' kırkiki yaş arasındaki kimseler her sene güneşin doğuşu ile batışı arasında bir ay (on dokuz gün) oruç tutmaya mecburdurlar. Oruç kırkiki yaşından sonra kalkar. İnsanlar muaf olur. Ramazan Bayramına "İyd-i Rıdvan" denir. Bu bayram "19" gündür. Biri kendisine, onsekizi müritlerine aittir. Muharremin birinci günü "İyd-i Mecit"tir; çünkü B''b o gün doğmuştur. Bağlılarından biri iktidarı ele geçirirse Mekke ve Beyt-i Mukaddes yani Kabe gibi bütün kutsal yerleri, peygamberlerin ve evliyanın mezarlarını tahrip etmekle yükümlüdür. Þarap içmek haramdır. Tütün içmek haram ise de B''biler bunu sonradan caiz görmüşlerdir. İsl''m'ın açık bir emri olan tesettür gereksizdir. Nik''h akd olunurken veli, vekil, şahit gerekli değildir. Sadece eşlerin kabulü yeterlidir. Zek''t ve sadaka "B''bî" olana verilir.

Seyahat tavsiye olunmaz. Hacılar ve tacirlerin dışındakilere deniz seyahati yasaktır. Cenae namazı hariç cemaatle namaz kılınmaz. Fakat camilerde vaz dinlemek tavsiye olunur. Sarhoşluk veren içkiler yasaktır. Her ondokuz günde bir defa su içirmek için bile olsa ondokuz kişiyi davet etmek l''zımdır. Dilencilik yasaktır. Mirasın özel bir paylaştırma usûlü vardır.

B''biye fırkası, Asl-ı B''biye, Kurretiyye, Ezeliyye ve Bah''iyye* olmak üzere dört kısma ayrılır. Asl-ı B''biye; ancak B''b'a bağlı olup el-Bey''n adlı eseri ile amel edenlerdir. B''b'dan sonra yazılan eserlere asla itibar etmezler.

Kurretiyye; B''b'ın müritlerinden "Zerrin T''ç" adında güzelliği ile şöhret bulmuş bir kadına t''bi' olan gruptur. İran müctehidlerinden birinin kızı olan Zerrin Taç ilk zamanlarda arşa "Kalb-i Nebi", Cebr''il'e "Akl-ı Nebi" diyen Rüştiyye reisi K''zımü'l-Hüseynî'ye bağlı idi. Seyyît K''zım Reştî'nin vefatından sonra B''b'ı imam edindi. G''ib olan B''b'a iman etti. B''b ile mektuplaşmaya başlayınca, B''b kendisine Kurretü'l-Ayn dediğinden, Zerrin Taç, "Kurretü'l-Ayn" l''kabını aldı. Kurretü'l-Ayn kadınlardan tesettürü kaldırdı. Mükellefiyet ve farzları tamamen gereksiz gördü. Bir kadının dokuz erkek ile evlenmesinin caiz olduğu gibi bazı hükümler koydu. İsl''m şerîatının mensuh, B''b şerîatının hak olduğunu iddia edecek kadar küstahlığa kalkıştı. Kurretü'l-Ayn öldürüldükten sonra Kurretiyenin çoğu katlolunmuş, ancak pek azı kendilerinin İsna aşeriyye'den olduklarını il''n etmekle kurtulmuştu.

Ezeliyye; B''b'ın talebelerinden Mirza Yahya'ya bağlı olanlardır. Bunlar müslüman olarak görünürler. Z''hirde bütün farzları yerine getirirler. Takiyye yaparlar. Bah''ileri tekfir ederler. Mirza Yahya, B''b tarafından Suph-i Ezel l''kabını almıştır. Bundan dolayı bağlılarına "Ezeliyye" denilmiştir.

Bah''iyye veya Bah''ilik'e gelince: Mirza Ali Baha, oğlu Abbas'ın gayretiyle halkı Edirne'de kendi adına davet ettiği için Suph-i Ezel ile arası açılmış idi. Suph-i Ezel Kıbrıs'a sürgün olunduğu sırada o da Akka'ya sürüldü. Bunun adamları yetmişüç kişi idi. Baha, Akka'da B''b'ın halifeliğinden Mehdiliğe, vel''yet-i mutlaka'ya, nübüvvet-i amme'ye ve hassa'ya, hatta il''hiyete kadar çıktı. "el-Eykan" adlı bir eseri vardır. İran'da Rusya'da, Suriye'de, Mısır'da, Hint'te, Amerika'da pek çok Bah''iler vardır. Bah''iler indinde B''b, Mehdî, Bah'', Mesihtir. Daha sonra Bah'' il''h olmuştur. B''b'ın vahyi olduğu gibi, Bah'''nın da levhalardan ibaret vahyi vardır.

B''b ve Bah'' mucize göstermekten aciz olduklarından peygamberlerin mucizelerini ink''r ederler. Bah''iyenin de B''biye gibi dini hükümleri vardır. Akdes adlı kitap bu hükümleri ihtiva eder. Sabah, öğle ve akşam olmak üzere dokuz rekat namaz kılarlar. Kıble Akk'''dır. Cenaze namazı altı tekbirdir. Cenazeden başka cemaatle namaz kılınması gereksizdir. Nevruz bayram günüdür. Hac, Akk'''da gömülü olan Bah'''yı ziyarettir.

Bu duruma göre B''bîlik ve ondan türemiş olan bütün kolları bazı İsl''mî ıstılahları kullanmalarına rağmen, İsl''m ile ilgisi olmayan ayrı ve uydurulmuş bir din görüntüsü taşımaktadır.

Bu mezhep bugün İran'dan başka Amerika, Afrika ve Avrupa'da taraftar bulmuştur.

Durak PUSMAZ

içimdeki tüm putlarý kýrdým ve sana yöneldim Rabbim...
Bu geliþimi kabul et, beni benden al, beni sana baðýþla...
-Fussilet-
_____________________________________________
Bugün gam tekkegahýnda feda bir canýmýz vardýr
Gönül abdal-ý aþk olmuþ gelin kurbanýmýz vardýr
Çimende bülbülü gördüm yaman efgan ile söyler
Dili kahhar ile her dem gül-i handanýmýz vardýr


Urfalý Abdi


Oruç nedir?, Orucu Bozan Haller ,  Ramazan Orucu...

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.101 saniyede 27 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017