Mâide / 3. Ayet
حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪ينًاۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Size þunlar haram kýlýndý: Kendiliðinden ölen murdar hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan baþkasýnýn adýna kesilen hayvanlar, henüz caný çýkmadan yetiþip þartýna uygun tarzda kestikleriniz dýþýnda boðularak, bir þey vurularak, yukarýdan yuvarlanarak, boynuzlanarak yahut yýrtýcý bir hayvan tarafýndan parçalanarak ölen hayvanlar, putlara ait sunaklarda kesilen hayvanlar ve zar atarak, kumar oynayarak elde edilen etler, yiyecekler. Bunlarý yemek, Allah'ýn yolundan çýkmaktýr. Bugün artýk kâfirler dîninizi söndürmekten ve sizi dinden döndürmekten ümitlerini kesmiþ durumdadýrlar. O halde onlardan korkmayýn, benden korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladým ve sizin için din olarak Ýslâm'ý seçtim. Ancak kim açlýktan bunalýp çaresiz kalýrsa, günaha meyletmeksizin haram olan bu etlerden yiyebilir. Çünkü Allah çok baðýþlayýcýdýr, engin merhamet sahibidir.

İsoz'un Kedisi(Uzun bir yazı)

Başlatan isoz_, Ağustos 19, 2009, 12:33:06 ÖÖ

isoz_

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 12:33:06 ÖÖ
Uzun yıllar önce yazılmış bir anımı sizlerle paylaşmak istedim. Yazıda yer yer anlatım bozuklukları var kusurumuz affola...
Allah'a emanet olun.
Selam'un Aleyküm,


6 yaşıma yeni girdiğim ilkokul çağındayım. Ama henüz okula kayıt yaptırmamıştım. Okulu çok seviyordum bizim ev de okulun az ilerisindeydi. Çalan zil sesini evden rahatlıkla duyabiliyordum. Her öğle vakti okuldan öğrenci çıkışını seyrediyordum. Heyecanla bakıyordum çıkan öğrencilere. Hatta bazılarıyla da alay ediyordum. Evde anneme ve babama okul çıkışında öğrencelilerin hallerini alaylı şekilde de anlatıyorum. Amacım onlara, benimde artık okala gide bilecek çağda olduğumu ima etmekti. Bir gün yine camdayım ve yine öğlencilerin hareketlerini izliyordum. Hava da hafiften karla karışık yağmurluydu.Tabii ki soğuktu. Dikkatimi bir kedi çekti. Yaşlı bir kedi. Yaninda incecik bir yavrusu vardı yavrusu büyümüştü ama yeterince beslenemediğinden çok cılız kalmıştı. Yavrusu yüksek sesle miyavlıyordu. Öyle miyavlıyordu ki hala sesi kafamda. Onun zavallılığını hissedebiliyordum. çünkü acıkmıştı ve annesi de çaresizdi o soğukta. Annesi sadece onu yalıyordu. Çocuk halimle hemen mutfağa koştum gözüme ne gözüktü ise aldım. Aldığım şey lor peyniri idi. Hemen götürdüm. Beni gördüklerinde önce kaçar gibi oldular ama elimde peyniri görünce hemen annesi beni aldırmadan yemeye başladı ben uzaklaştıktan sonra yavruda geldi.
Çok mutluydum. Hatta bu olaydan dolayı babam beni sevmişti. Çünkü babamda severdi kedileri :) Ancak burada yardım etkemek işleviden dolayı sevmişti beni.

Bu sesi kısık yaşlı kedi bizim eve alıştı.  Sesi kısıktı. Miyavlayamıyordu zavallı. boğuk bir sesi vardı. Daha önce yetersiz beslenmesinden dolayı yavrusu öldü. Çok üzülmüştüm. Aradan aylar geçti yaşlı kedi bizim evden çıkmıyordu artık. Her kedinin olduğu gibi evin sobasının yanından ayrılmıyordu. Bu yaşlı kedim yaz ayında  4 tane yavru doğurdu. Babam da bu kediler için bir barınak yapmıştı. Her gün bir kaç defa bu barınağı ziyaret ediyordum. Yaşlı kedim bundan rahatsız oluyordu :) beni uzaklaştırmak içik bıhk bıhk yapıyordu bende tabii olarak korktuğumdan yavrulara dokunamıyordum. Yavrular büyümüştü. Babam bana bu yavrulardan bir tanesini seçmemi istedi bende seçtim. Diğerlerini cevreden babamın arkadaşalrı aldı. Zaten bizim yaşlı kedide yavruları büyüdüğü için onları tırmalıyordu. Onlarda hala annelerine yaklaşmaya çalışıyordu zavallılar.

Sen gel gör olayı şimdi. Bizim evde iki tane kedi oldu Yaşlı kedim ve Mavry (ama Mary değil) ben ona Mavry diyordum. kelimenin hiç bir anlamı yoktu. içimden geldi. sanki İngilizceyi andırıyor ama o zamanlar İngilizcem de yok bildiğim tek dilim Türkçem var. Hatta isim konusunda evde anlaşmazlık çıkmıştı. Herkes kendine göre isim koymuştu. Sonra bir yarışma yaptık. Mavry derin bir uykuda idi. Herkes kendi koyduğu isim ile çağırdı. Sıra bende idi :) çağırdım. Maaavryy. Mavry sesi duyar duymaz gözlerin açtı hemen esnemeye başladı. :) ben kazanmıştım. Herkes mavry diyordu artık.

Mavry eve alışmıştı. Ama annesi yaşlı kedi onu evde görmek istemiyordu. Sürekli onu kovuyordu tırmalıyordu. Hatta Mavrynin yüzünü parçalamıştı. Yüzünü iyileştimek için krem falan sürmüştüm. bu yaklaşık 1 yıl a yakın sürdü. Mavry annesi evde ise eve girmiyordu. Ondan çok korkuyordu. Unutmadan şunu da söyleyeyim Benim yaşlı kediye ablam pis kedi derdi o da bundan alınırdı. Ablam Mavryi çok severdi. Çünkü o sokaklarda büyümemişti. :) zorlukalrında bilmezdi. Yaşlı kedi ile Mavry nin anlaşmazlıkları 1 yıl sürdü.

yine bir yaz ayında Barışmışları gerçekten inanılmazdı. Mavry ile annesi bir birlerine sarılarak yatıyorlardı artık. Bu durma gerçekten inanamamıştım. barışmalarından hemen 2 gün sorna idi. Hava da yaz güneşi vardı vakit öğleye iyice giriyor güneş açısını dikleştiriyordu. Mavry ve annesi yaşlı kedi dışarda güneşli bir havada birlerine sarılı bir halde yatıyorlardı. Babamda ilerde kurumuş bir ağacı kesiyordu. Ağaç devrilmeye başladı ben de oradaydım. Ağacın kedilerin üzerine düşebileceğini hiç fark edememiştim. Sonradan kedilerin orada yattığını gören babam bağırdı. Hemen daha genç olan Mavry atak yaparak kaçtı ama Yaşlı kedi kaçamamıştı. Ağacın küçük bir dalı yaşlı kedimin hassas yumuşacık vücuduna çarpmıştı. Onu oracıkta kımıldayamayacak hale getirmeye yetmişti. İnanamadım. Benim yaşlı kediciğim ölmüş olamazdı. Yatıyordu ama kalkacaktı benim kedim. bitanem kalkmıyordu. Ağzı kanlıydı. Babama ağlayarak, baba dedim. Kedim kalkmıyor. Ağzında da kan var. Hüngür hüngür ağlıyordum.Daha yavrusu ile 2 gün önce barışmıştı. Sanki ona veda etmişti, canım kedim benim. O gün çok ağladım. Babam da çok üzüldü. Hatta babam üzüntüsünden, niye kaçmadın diyordu kendi kendine. Babam derin bir çukur kazdı yaşlı kedimin öldüğü yere. Ve oraya gömdük. 

Artık Mavry ile baş baş kalmıştık. Mavry annesinin ölümüne çok üzüldü. Hatta öldüğünde hemen yanına gitmişti ve gerçekten o da çok garip sesler çıkartıyordu annensin başında. Mavry ile uzun yıllar da başlamıştı artık. O kadar alışmıştım. Uzak yerlere kadar beni takip ederdi. Sadece beni değil evde birçok insanı çok severdi. Ablam onu çok severdi. Yine bir gün yaklaşık evden 3 km uzakta bir tarladaydım. gecenin sessiliği de bastırmıştı. kimse yoktu yanımda babam biryere kadar gitmişti ama gelecekti. Yaşımda o zamanlar 11-12 olması gerek. yeni yeni ortaokul çağlarındayım. çok korkuyordum. uzaktaki duran cisimleri bile sanki bana yaklaşıyor gibi geliyordu. Korkumu yenmek sebebilye çantamdan yemek için bir şeyler çıkarmıştım. iyi bir zemin aradım ve oturmuştum. Bir hışırtı geliyordu uzaktan. Ama bu sessilikte bu ses de neydi çok kortum babam değildi taibiki. O bu kadar yaklaşsa ses verirdi kesin. Ve yanıma geldi. Benim kedimdi. Mavry di. O na hemen sarıldım. O kadar yolu benim için katetmişti. İnanılmaz birşeydi. Korkumu tamamen yendim onunla beraber yemekten kalanları yedik. Babamda geldi. Ve babam kedi de mi geldi dedi bana. Evet baba bu inanılmaz birşey dedim. Bamam o da birşey mi dedi. Bizim yaklaşık 4 km uzakta başka bir tarlamız vardı. Babam o raya bile geliyor dedi. İanılmazdı bu gerçekten. Hatta babam beni bisikletimin arkasında takip ediyor diyordu. gerçekten ben de buna çoğu kez yaşamıştım. Beni bisiklette iken takip ediyordu. Onun gelmesini yorulmasını istemiyordum eve dönmesi için elimden geleni yapıyordum ama nafile dönmüyordu bisiklette yanımda götürmek istiyorum bindiğim zaman korkuyor hemen üzrimde durmak istemiyor, atlıyordu.

Mavry evdeki tüm kapıları açardı. Ama açma şartı vardı. Eğer o odada birisi var ise onun yanına gider miyavlar eğer o kişi mavry nin derdi olduğunu anlamış ise ayağa kalktığı anda Mavry kapıya koşar sanki bu kapı yı aç dercesine miyavlardı. Ama kimsecikler yok ise kapının iki arsına patilerini sıkıştırır ve çekerek açardı.
Mavry bazen amcamlara misafirliğe giderdi amcamlarda severdi mavryi ancak onlarda hiç kalmazdı. Amcam bir keresinde babama mavryi şikayet edercesine " yaa sizin kedi bizim bütün kapıları açıyor. O bir şey değil de bizim dış kapıyı açtığında eve misafir geldiğini sanıyoruz çıkıyoruz bakıyoruz ki sizin kedi gelmiş" diyordu. çok hoşuma gidiyordu bu benim. Ve bu olaya da şahit oldum. Amcamların büyük mandallı bir dış kapsı vardı. Mandal kapının orta kısımının biraz üstündeydi. Normalde bir kedinin açmasını beklemezsiniz. O mandala basmadan kapı açılmazdı. Mavry kapıyı açma yöntemini bulmuştu. Önce kapının kenarından mandalın üst kısmına kadar tırmanıyor. üst kısma geldiğinde önlerle tutunuyor arka patiler boşa çıkıyordu yani sallanıyor vaziyetinde kalıyordu. Daha sonra arka sağ patisi ile mandala basıyordu. Mandala bastığında kapı açılmaya başlıyor hemen açılan kapının kenarına zıplayarak tutunuyot ve kapı Mavry ile birlikte içeri doğru hareket etmeye başlıyordu. Mavry, kapı kendi geçeceği kadar açıldığında evin içerisine atlıyordu. Böylelikle bir görevi daha başarmış oluyordu.

Sobanın altında yatması bir alemdi. Tüyleri yanardı ama sobanın altından onu kimse çıkaramazdı. Çıkaracak olan kişiye de çok kızardı. Bir olayını daha anlatayım. Evimize misafirler gelmişti. Tabii misafir olarak gelen ailenin de bir çocuğu vardı. Çok yaramazdı. Mavryi görünce yakalmıştı ve odanın ortasında bana göre ona işkence ediyordu herkeste gülüyordu ben de ozamanlar lise yıllarındayım. Nazik bir şekilde annesine çocuğun kediyle oynamamasını söyledim. Ama bana karşı çıkar gibi "noolacak çocuk oynasın noolacak " gibi sözlerle çocuğunun savunmuştu. Tamam ama benim kedimin de bir canı vardı ve onun canını bu yaramaz çocuk çok yakıyordu. Kediciğimin kuyruğundan tutuyor fırlatıyordu. Artık dayanamadım kedimi aldım başka bir odaya götürdüm. Aradan 2 saat geçti bir bağırma sesi geldi. Çocuğun sesiydi.:) yaramaz çocuk yerinde durmamış gitmiş sadece yatan kedimin olduğu odaya yine hırpalayarak oynamak istemiş. Eee kimse de yok. Salak mı benim kedi. Yaşı cocuktan büyük ozamanlar kedim neredeyse 10-12 yaşlarında.:) kedim çocuğun yüzüne sadece iki pençe atmış kapıyıda açmış kaçmış :). Hemen çocuğun annesi yanına gitti. Ama bu olaya en cok mutlu olan bendim. Mavrynin maceraları çoktu :).
Mavry bizim ile beraber tam 14 yıl yaşadı. Liseyi bitirimiştim. 1 yıl Adana Seyhan da kaldım. Mavryi çok özlemiştim. Eve bazen gittiğimde mavrye sarılıyordum.O benimle yatmayı çok seviyordu. beni çok uyandırıdı. sabahları gelir ya ayak parmağımın ucunu yada burmu yalardı :) çok tatlıydı. Üniversite eğitimi için istanbuladaydım. telefonlarda arasıra mavry soruyordum. Birkersinde bana birkaç gündür eve gelmediğini söylediler. Bende babama bulmasını söyledimiştim. Babama merak etmemem bulurum demişti. defalarca sordum sordum sordum. Mavry eve dönmemişti. aradan aylar geçti hala dönmüyordu. Memlekete gittim mavry aradım yoktu. Çok üzüldüm. Nerede mavry diyorudm. ama nafile. O ölmüştü biryerde ama nerede onun ölmüş halini görmek istiyordum. muhtemelen biryerlerde ölmüş kalmıştı. Annen ortaya bir sipekülasyon atmıltı ama inandırıcıydı da. Tarlalar ilaçlanıyordu. Tarladık ilaçtan ölen bir fare yeme ihtimali vardı. Sanmıyorum mavry bilinçli bir kediydi. Ama eve gelmedi, içimde kaldı ve hala onu özlüyorum içimde. Onun yaşantısı hiç aklımdan çıkmıyor. Mavry benim bitanemdi ama hiç dönmeyecekti.


HAdeKa

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 01:37:26 ÖÖ
kedini çok sevdim en sevdiğim hayvan kedidir..
baya alışmış olmalısınız 14 sene az değil..
çok şirin bir kediye benziyor ama her canlı gibi.......

sıkılmadan okudum paylaşımınız için tesekkurler
Allah razı olsun..

isoz_

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 01:46:48 ÖÖ
Bu anının kaleme alınmasıda kedi kadar eski, o kediye duyduğum bir özlemdi.
Allah razı olsun.

Allah'a emanet olun.

HAdeKa

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 01:52:34 ÖÖ
anlıyorum çok guzek biraz buruk bir anı

siz de emanet olunması gerekene emanetsiniz

[email protected]

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 01:54:14 ÖÖ
ben pek kedi sevmem aslinda ama mavry ile olan sevgini kiskandim,nerdeyse kedi sevesim geldi :)  

isoz_

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 02:03:39 ÖÖ
O sevginin başlama noktası aslında bir merhametti. Zor durumda olan bir canlıya yapılan bir yardımdı aslında. Hayvanlar alemindeki o güzel ibretlik olaylar Allah'ın tüm canlılara verdiği bir merhametin şefkatin çıktılarını ben bu kedilerde çok sıkça müşehade ettim. Yaşlı kedinin yavrusuna olan davranışı ve yavrusunun yaşlı kedinin ölümü sırasındaki durumu gerçekten ibretlikti.
Allah razı olsun sizden.
Allah'a emanet olun.

[email protected]

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 02:24:54 ÖÖ
aslinda cok guzel böyle bi sevgi hep özenirim..
benim annem cok titiz ve hatta hastalik derecesinde bi temizlik hastasi :)
kucuklugumuzden beri bizi hep hayvanlardan uzak tuttu..
onlar pis diye hic bi hayvani bize sevdirmezdi bize mikrop bulasirmis veya uzerimiz kirlenirde nasil eve girermisiz,olmazmis :)
annem sayesinde hayvan sevgisinden uzak buyuduk ve hala öyle devam ediyoruz malesef
belkide ondan özendim bu sevginize :)

istigfar

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 07:03:48 ÖÖ
büyüse de insan, içindeki çocuk büyümüyor bazen,değerli isoz kardeşim,kedine hayran oldum, ebu hüreyre (ra) misali merhametin ve sevginin bir örneğini gördüm yazınızda.sonu hüzünlü biten fakat yaşadığın anılarıyla hala hatıranda canlı tuttuğun anınla bizlerede bir gülümseme yaşattın.Allah senden razı olsun.eminim yaşantınız da başka kedi ve köpek kuş gibi başka arkadaşlarınız daha olmuştur :D

Rusen

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 11:49:51 ÖÖ
Çok güzel bir anıymış.. akıllı kediymiş marvycik kapı maceralarına bayıldım :)...çok sevdim kedinizi.. bir de nankör derler kedilere.. sizi çok seviyormuş .. Teşekkürler paylaşım için..

isoz_

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 02:02:43 ÖS
ALLAH hepinizden razı olsun. Hayvanların hepsini severim. Yunus Emre'nin  tek cümleyle ifadesi gönüllere ferman oluyor. "Yaradılanı severim Yaradan'dan ötürü"
istiğfar kardeşim, İstanbul'a geldikten sonra evde bir hayavan bulundurmanın anlamlı olmadığını düşündüm. Süs için bir hayvanı alıkoymak hoş birşey değil bence. Hem insan onun için boş yere çok ciddi zaman harcar hemde o hayvanı amacı dışında evinde hapsetmiş olur. Gerçek şu ki benim köydeki Mavry kimseye sorumluluk yüklemeden kendi hayatını idame ediyordu. Hem neşe kaynağı bu hayvan hem de köy evinde fare bulunmasına engel oluyor ve kümesteki tavuk veya hindilerin civcivlerini yabancı kedilerden veya köpeklerden koruyordu. Onun bizim evde bir görevi vardır. Bunu da yerine getiriyordu gerçekten. Kimse ona kum hazırlamaz. Asla evi pislemez. Dışarı istediği zaman çıkar eve girerken asla patilerini temizlemeden girmez. Eğer dışarısı çamurlu ise patilerine çamurlamazdı :) Kirlenmiş olan patilerini eve girmeden önce kapının önünde yalayarak temizlerdi. Ablam çok defa kapının önünde bile temizletmezdi zavallıya. İç güdüsel olarak bunları yavru iken öğrendiği için uygulardı.
Şuanda İstanbul Üniversitesinin sokak ve vahşi hayvanları koruma derneğine yardım için web projesi yapıyoruz. Özellikle bu dernek sokakta insanlar tarafından dövülerek vurularak veya başka bir hayvan tarafından parçalanarak yardıma muhtaç hayvanların tedavisini yapıyorlar. Tedavilerini tamaladıktan sonra tekrar yaşadıkları ortama salnıyorlar.
ALLAH'a emanet olun.

liprade

ADMiN
8,616
Ağustos 19, 2009, 02:06:16 ÖS
Uzun ama sürükleyici ve bir o kadar da hüzünlü bir son... Çok iyi ifade ettiniz yaşanılanları...

Nadiren yazım ve imla hataları vardı... Gayet başarılıydınız... Beğendim...

Aklıma kedim geldi... Yazınızı okurken onunla geçen günleri hatırladım... Ondan da haber alamadık... Seneler geçti...

Bu tür paylaşımalarınızı bekleriz...

Yüreğinize sağlık İsoZ hocam...


"Cehalet hýyar olmuþ gidiyor son sürat/  Enkaz-ý beþer koþuyor elde tuzluk alýk surat"

isoz_

Ziyaretçi
Ağustos 19, 2009, 02:21:27 ÖS
İmla hatalarına zaten az dikkat ediyorum :) önemli olan anlam düşüklüğünün olmaması çünkü okurken akıcılığı bu düşükler kırıyor. Aslında revize etmiş olasaydık daha rahat okunurdu.
ALLAH razı olsun liprade kardeşim

ALLAH'a emanet ol.

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Ağustos 19, 2009, 02:40:52 ÖS
Merhametli ve çoçuksu yüreklerimiz böyle karşılıksız sevgilere muhtaç....RAHMAN  izin verdiği sürece , akıllarımız  da ve yüreklerimizde hep o güzellikler unutulmayan "an ve anı" olarak yer alacaklar....Her ne kadar içimiz de buruk bir taraf bıraksalarda...

Değerli İsoZ bu özel anınızı paylaşmanızla ben de çok güzel izler bırakan küçük pamuğumu hatırladım.Sadece evimiz de3 gün kalabilen ama 3 güne koca bir seneye yetecek kadar tatlı anlar yaşatan o güzel kediciğimi... :(

Teşekkür ederim  İsoZ kardeşim...

Yüreğinize sağlık...


RABBİM razı olsun..

RAHMAN'a emanet olun...



Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

isoz_

Ziyaretçi
Mart 29, 2010, 10:15:07 ÖS
Allah razı olsun Tefekkür kardeşim.
Çok geç bir cevap oldu ama :)
Allah'a emanet olun...

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.095 saniyede 27 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017