Ölüm Var!

Genel => Eðitim => Konuyu başlatan: liprade - Kasım 26, 2009, 10:07:57 ÖÖ

Başlık: Meslek Liselilere Danıştay'dan Katsayı Şoku..!
Gönderen: liprade - Kasım 26, 2009, 10:07:57 ÖÖ
Meslek Liselilere Danıştay'dan Katsayı Þoku..!

Danıştay, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu. İstanbul Barosu, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Karardan ayrıntılar:

Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu.

İstanbul Barosu Başkanlığı, Yükseköğretim Genel Kurulunun (YÖK) yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.

Dairenin kararında, milli eğitim sisteminin yönlendirmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kurallar yürürlükte ve uygulanıyor iken, bu kuralların uygulanmasını bertaraf edecek şekilde alınan dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurgulandı.

Kararda, ''Bu durumda, dava konusu kararın 3, 4. ve 5. maddelerinin, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun değildir. Dava konusu kararın uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı da açıktır'' denildi.

Davalı YÖK'ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

DANIÞTAY 8. DAİRESİ'NİN KARARINDAN:

Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinde, herkese eşit bir katsayı uygulamasıyla, farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratıldığı, bu uygulamanın, hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağı belirtildi.

İstanbul Barosu Başkanlığı, Yükseköğretim Genel Kurulunun (YÖK) yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.

Dairenin kararında, YÖK kararının 3. maddesinde, yerleştirme puanlarının hesaplanmasında  AOBP'nın 0,15 katsayı ile çarpılacağı, 4. maddesinde, adaylardan öğretmen lisesi veya meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde AOBP'nın 0,06 ek katsayı ile çarpımı sonucunda bulunan değerin, 3. maddeye göre hesaplanan yerleştirme puanına ekleneceği, 5. maddesinde de, meslek lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için bir (LYS) puanı türünün yanı sıra bir de (YGS) puan türü belirleneceği, meslek lisesi mezunu olup olmadığına bakılmaksızın adayların bu programlara yerleştirilmesinde bu iki türden puanların büyük olanının esas alınacağı düzenlenerek yeni katsayı ve hesaplama yöntemlerinin kabul edildiği hatırlatıldı.

Anayasa'nın ''Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi'' başlıklı 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edilip düzenleneceğinin kurala bağlandığı, bu madde ile eğitim ve öğretimin genelliği ilkesinin benimsendiği, birey açısından bir hak, Devletin de asli görevi olduğunun belirlendiği kaydedildi.

Milli Eğitim Temel Yasası'nda, milli eğitim sisteminin genel ve özel amacı ile temel ilkelerinin belirlendiği, genel yapısının bu amaç ve ilkeler çerçevesinde oluşturulduğu vurgulanan kararda, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 45. maddesinde de ilköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış her öğrencinin, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi, eğilim ve yetenekleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahip olduğunun belirtildiği ifade edildi.

Aynı yasanın, ''Yükseköğretime Geçiş'' başlıklı 31. maddesinde, ''Lise veya dengi okulları bitirenler, yükseköğretim kurumlarına girmek için aday olmaya hak kazanır. Hangi yükseköğretim kurumlarına, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir'' kuralına yer verildiği hatırlatılan kararda, Milli Eğitim Temel Yasası'nda yer alan kuralların anlamı, amacı ve kapsamının anlaşılabilmesi için genel gerekçesinin irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine işaret edildi.

-''MESLEK LİSELERİ ARA İNSAN GÜCÜ YETİÞTİRMEK İÇİN''-

Yasanın genel gerekçesine yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:

''Milli eğitim sistemimiz, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı kademeli geçişi öngören bir modelle örgütlenmiş olup, bu örgütlenme şekli eğitimin amacı ve temel ilkelerinin doğal bir sonucudur. Bu düzenlemeler ve örgütlenme şekli ile eğitim ve öğretim hakkının doğru ve etkin kullanımı hedeflenmiş, öncelikler belirlenmiştir. Eğitim ve öğretim hakkının herkese fırsat ve imkan eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan bireylerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına yönlendirilmesi amaçlanmıştır. Bireyler için güdülen bu amacın gerçekleştirilmesi ekonomik, kültürel ve sosyal beklenti ve ihtiyaçlardan bağımsız düşünülmemiştir. Bunun nedeni bireylerin kendi özelliklerine en uygun eğitim-öğretim kurumuna yönlendirilmesinin bireysel olduğu kadar toplumsal kazanım ve sonuçlarının bulunmasıdır.

Eğitim sistemimize yasa kurallarıyla kazandırılmış olan bu işleyiş şekli aynı hukuksal statüde olanlar arasında eşitlik sağlanması prensibinden hareket etmektedir.

Milli Eğitim Temel Yasası ile yeniden yapılandırılan eğitim sistemimizde, genel liselerle meslek liselerinin uygulanan program ve amaçları yönünden sahip oldukları farklılıklar gözetilerek, özellikle mesleki eğitimin milli eğitim sistemindeki yerinin ve işlerliğinin artırılmasını hedefleyen eğitim politikası doğrultusunda, ülkenin gelişen ve değişen ekonomik ve toplumsal gereksinimlerinin karşılanması için eğitim düzeyinin yükseltilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, meslek liselerinde uygulanan eğitim-öğretim programı öncelikle belirli mesleklere yönelik ara insan gücü yetiştirecek şekilde düzenlenmiştir. Genel liseler açısından ise böyle bir durum söz konusu değildir.''

Yasanın genel gerekçesi ile ortaöğretimin amaç ve görevlerini belirleyen 28/2 maddesi ve ''Yükseköğretime Geçiş'' başlıklı 31. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, ortaöğretim kurumlarının farklılaşan eğitim öğretim programlarının ilgilisine getirisinin ne olduğunun belirginlik kazandığı ifade edilen kararda, ''Yasada, ortaöğretim kurumlarının, öğrencileri yükseköğretime veya hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayacağı kuralına yer verilmekle bu farklılaşmanın ilgilisine yönelik sonuçları ortaya konulmuştur. Böylece kuruluş amaçları doğrultusunda oluşturulan eğitim-öğretim programları ile genel liseler yükseköğretime, meslek liseleri hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan öğretim kurumları olarak eğitim sistemimizde yerini almış bulunmaktadır'' denildi.

-''YÜKSEKÖÐRETİMİN, ORTAÖÐRETİMDE SEÇİLEN ALANA UYGUN OLMASI GEREKİR''-

Yasa maddesinde, yükseköğretimden yararlanma hakkını belirleyen kural ile 28/2. maddesinde yer alan kuralın paralel bir düzenlemeyi içerdiği ifade edilen kararda, şu tespitler yapıldı:

''Öğrencilerin eğitimlerinin son basamağını oluşturan yükseköğretimden yararlanma hakkını elde ettiklerinde seçecekleri yükseköğretim kurumunun da sistemin bütünlüğü ve devamlılığını bozmayacak şekilde ortaöğretimde seçtikleri alana uygun olması gerekliliği yasanın öngörüsüdür.

Eğitim ve öğretimin her kademesinden bir bütün olarak yararlanma hakkının doğru ve etkin kullanımı için Yasada belirlenen Milli eğitimin temel ilke ve hedeflerine uygun olarak ilköğretimden başlayarak ortaöğretimde de devam edecek şekilde öngörülen alanlara ilişkin yöneltme, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde düzenlenmiş, bu seçimin olası yanılgıları da Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Nakil ve Geçiş Yönergeleri ile ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Böylece sistem, öğrencilerin kendilerine en uygun eğitim öğretim kurumundan yararlanması amacıyla kendi içinde her türlü çözümü üretmektedir.

Bu nedenle, ortaöğretim kurumlarının belirlenen niteliği ve bu kurumlardan yararlanma hakkının kullanımı için öngörülen düzenleme ile ulaşılan sonuçta ilgililerin hukuksal statüleri birbirinden farklı olmaktadır. Bir başka anlatımla, fırsat ve imkan eşitliğinin ruhuna ve amacına uygun olarak yönlendirme suretiyle kademelerden geçerek verilen haklardan eşit olarak yararlandırılmış olan bireylerin, bu eğitim kurumları içinde seçtikleri okul ve alan nedeniyle elde ettikleri hukuksal statünün farklı olması da kaçınılmazdır. ''

-FARKLI KATSAYI UYGULAMASININ İPTAL İSTEMİ REDDEDİLMİÞTİ-

Dairenin kararında, 1999 yılından itibaren uygulamaya konulan sınav sistemindeki farklı katsayı uygulaması kararına karşı açılan davaların, ''bu uygulama ile ortaöğretimde başarılı olan öğrencilerin ve eğitim kurumlarının gerçekleştirdikleri düzeyin ayrı bir değerlendirme kapsamına alınarak eşitsizliğin önlenmesi ve öğrencilerin kendi ilgi, bilgi ve yeteneklerine göre yeni bir eğitim yaşamına geçirilmesi yoluna gidildiği, böylece öğrencilerin okul ve alan seçimi sonucu oluşturdukları birikimlerinin farklı katsayılar uygulanmak suretiyle adil bir değerlendirmeye tabi tutulmasının amaçlandığı'' gerekçesi ile Danıştay 8. Dairesi'ce reddedildiği ve bu kararların, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da onandığı hatırlatıldı.

Böylece, genel veya meslek liselerinden oluşan ve öğretim sürecinin ikinci kademesini oluşturan ortaöğretim kurumlarına başlama, devam etme ve yükseköğretim kurumlarından yararlanma konusunda yargı kararlarıyla da istikrar kazanmış bir sistemin yerleştirildiğine işaret edilen kararda, şöyle devam edildi:

''Dava konusu kararın 3. maddesiyle, öğrencilerin öğrenim gördükleri okul ve alanlara göre bir ayrıma gidilmeyerek sınav puanının belirlenmesinde herkese eşit bir katsayı uygulaması öngörülmüş olmakla, farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratılmıştır. Bu uygulama hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacaktır.

Dava konusu kararın 4. maddesindeki düzenleme, 2547 sayılı Yasa'nın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olduğundan, şimdiye kadar uygulamanın bu şekilde devam ettirilmesine karşın, bu madde ve kararın 5. maddesindeki puanlama sistemi, 3. maddeye dayandırılmış olduğundan, hukuki geçerliliğinden söz etmeye olanak yoktur.''

-MESLEKİ VE TEKNİK EÐİTİMİN ÖZENDİRİLMESİ-

Davalı YÖK'ün, ''mesleki ve teknik liselerden mezun olan öğrencilerin yükseköğretime yerleştirilememe kaygılarının azaltılması ve mesleki ve teknik liseleri tercih edilebilir hale getirme amacıyla bu kararın alındığını'' ileri sürdüğü belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

''Kendi alanında bir yükseköğretime yönelen mesleki ve teknik lise mezunlarına önceki uygulama ile ek puan verildiğinden, katsayı uygulaması bakımından giderilmesi gereken bir hukuka aykırılıktan söz etme olanağı bulunmamaktadır. Meslek liselerinin kuruluş amacı ve milli eğitim sisteminin örgütleniş ve işleyiş şekli dikkate alındığında bu okullarda verilen eğitimin öncelikli hedefi, ilgilileri bir meslek sahibi yapmaya yönelik olup, devam etmek istedikleri yükseköğretim kurumlarının da yöneldikleri eğitime uygun olması gerekmektedir. Bu nedenle mesleki eğitimin özendirilmesi ile katsayı uygulamasının kaldırılması arasında mutlak anlamda bir sebep sonuç ilişkisinin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Mesleki ve teknik eğitimin özendirilmesinin, eğitim kalitesinin arttırılmasına, ülkenin istihdam politikasına, ekonomik, sosyal ve kültürel beklentilerine göre bu okullardaki eğitimin yeniden yapılandırılması gibi başka kriterlerle sağlanabileceği açıktır.

Kaldı ki kendi alanında bir yükseköğretime yönelen mesleki ve teknik lise mezunlarına öğretimlerine devam etmelerini kolaylaştıran ek puan uygulamasından başka uygulamalar da mevcuttur. 2547 sayılı Yasanın 45. maddesiyle meslek yüksek okullarına sınavsız geçiş hakkı verilmesi de bu amaca yöneliktir.''

Danıştay 8. Dairesinin kararında, davalı idarenin, ''Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında yer alan ilkelerin dava konusu kararla hayata geçirildiği'' savunmasını yaptığı da ifade edilerek, ''Kalkınma planlarında tespit edilen hedeflerin, ilgili alanı düzenleyen mevzuatı oluşturan ilkelerle çelişmemesi gerekir. Bu bakımdan dava konusu kararın da eğitim sisteminin öngördüğü diğer ilkelerle çelişmemesi, sistemin uyumunu ve bütünlüğünü bozmaması, eğitim-öğretim hakkından yararlanma koşullarını ihlal etmemesi gerekir. Yani, milli eğitim alanındaki bir ilkenin hayata geçirilmesi için yapılan düzenleme, milli eğitimin temel ilkelerinin etkisiz kalmasına sebep olmamalıdır'' denildi.

AA
Başlık: Ynt: Meslek Liselilere Danıştay'dan Katsayı Şoku..!
Gönderen: liprade - Kasım 26, 2009, 08:59:41 ÖS
YÖK'den katsayı iptaline alternatif yol

Danıştay'ın üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının, oy birliği ile durdurması üzerine YÖK Başkanlığı'ndan açıklama geldi. Karara itiraz edeceğiz diyen YÖK alternatif yollara dikkat çekerken, endişe etmeyin mesajı verdi.

YÖK Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Danıştay 8. Dairesinin almış olduğu iptal kararında Salı gününe kadar itiraz edileceği belirtilirken, "Sonunda verilecek karar önümüzdeki yıl ÖSS sınavına girecek olan 1 milyonu aşkın öğrencimizin herhangi bir zarar görmesini engelleyecek bir karar olacaktır." denildi.

YÖK, itiraza takiben Danıştay'ın vereceği karara göre, ÖSS sisteminde daha önceden hazırlanan akternatif çözüm yollarından birisinin kullanılacağı kaydedildi.

YÖK'den yapılan açıklama şöyle:

Danıştay 8. Dairesinin almış olduğu ve dün basına yansıyan Yükseköğretim Kurulu’nun 21.07.2009 gün ve 1266 sayılı kararının bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararın kamuoyunda endişelere yol açtığı görülmüştür.

Yükseköğretim Kurulu’na resmi yollardan bugün (26 Kasım 2009) ulaşan karara ilişkin olarak Başkanlığımızın şu ana kadar herhangi bir tasarrufu olmamıştır. Karara itiraz için Başkanlığımıza tanınan süre bayramın son gününü takip eden Salı (1 Aralık 2009) günü son bulmaktadır.

"ALTERNATİF ÇÖZÜMLERDEN BİRİSİ"

Başkanlığımız karara itiraz edecektir. İtirazı takiben Danıştay tarafından alınacak karara göre Başkanlığımız ÖSS sisteminde daha önceden hazırladığı alternatif çözümlerden birisini kullanacaktır.

Sonunda verilecek karar önümüzdeki yıl ÖSS sınavına girecek olan 1 milyonu aşkın öğrencimizin herhangi bir zarar görmesini engelleyecek bir karar olacaktır. Bu nedenle, sınava girecek olan öğrencilerimizin ve ailelerinin paniğe kapılmamaları, başka hiçbir şey düşünmeden çalışmalarına devam etmeleri ve Yükseköğretim Kurulu’nun alacağı, onların her biri için en iyisini yapmaya yönelik kararını beklemeleri uygun olacaktır.

(Haber 7)
Başlık: Katsayı Sorunu İçin İki Aşamalı By-Pass...
Gönderen: liprade - Kasım 28, 2009, 10:44:49 ÖÖ
Katsayı sorunu için iki aşamalı By-Pass

Danıştayın iptaliyle başlayan krize Hükümet ve YÖK el koydu

Danıştay’ın ‘katsayı uygulamasında yürütmeyi durdurma’ kararı ve ÖSYM’nin 20 Aralık’a kadar hukuki sürecin sonuçlandırılma uyarısı üzerine ‘sınavlar ertelenebilir mi’ tartışması yaşandı ancak YÖK’ten alınan bilgilere göre, böyle bir risk yok ve önceden hazırlanan alternatif planın devreye sokulmasıyla öğrenciler bu yıl da mağdur olmadan sınava girebilecek. Alternatif olarak, Hükümetin 45 madde değişikliği hazır bekletiliyor.

MASADA İKİ SEÇENEK VAR

YÖK’ün yapacağı yeni bir düzenlemeyle, katsayı eşitsizliğini ortadan kaldıracağı ve katsayıyı fiilen devre dışı bırakmaya hazırlandığı öğrenildi. Hukukçular, bu noktada yapılması gereken iki yol olduğu görüşünde: Önce YÖK, katsayı oranlarıyla ilgili bir daraltma planını yürürlüğe koyacak, buna da engel çıkarılırsa TBMM YÖK Kanunu’nun 45’inci maddesini değiştirecek veya kaldıracak .

MAÐDUR OLMAYACAKLAR

Danıştay kararının ardından, YÖK’ün bu yılda katsayısız sınav uygulaması için düzenleme yapma fikrinin ağır bastığı öğrenildi. Üniversiteye giriş kılavuzları için son tarih olan 20 Aralık’tan önce mevcut yasal boşluğu doldurmak zorunda olan ve 1 Aralık’a kadar Danıştay’a itiraz etme süresi bulunan YÖK’ün, mahkeme yürütmesini durdurduğu katsayı uygulamasını kaldıran düzenlemeyi tamamen iptal etse dahi katsayı uygulmasını fiilen devre dışı bırakmaya hazıranıyor.

Puan ayarlamaları hazırlanıyor

Pek çok öğrencinin katsayı engelinin kaldırılmasıyla birlikte dershaneler gitmeye başladıklarının ve hayatlarını üniversiteye girme umuduyla şekillendirmeye başladıklarını belirten YÖK Genel Kurul üyeleri, “Bu kadar öğrencimiz mağdur durumdayken, elbette ki bizde en kısa zamanda bu konuya çözüm olacak bir öneri oluşturmak için çalışacağız. Þuan bu konu birincil aciliyetimiz”dedi. Genel Kurul’dan yapılan açıklamaya göre, bu konuyla ilgili mevcut katsayı aralığının daraltılması ilk anda akla gelen ve mümkün olabilecek en etkili çözüm. Kendi alanlarını seçen öğrenciler ile alan dışı tercih yapan öğrenciler arasındaki katsayı farkı yok denecek kadar az bir orana getirilecek. Þuan yüzde 3 ile yüzde 8 olan bu fark, YÖK’ün alacağı kararla çok daha aşağıya çekilerek, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı iptal olmuş olacak. Buna ek olarak hazır tutulan bir planda Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı’nın sınavdaki etkisinin azaltılması. Bu etki azaltılarak da öğrenciler arasındaki eşitsiz durum ortadan kaldırılabilmiş olacak.

Sınav takvimi değişmeyecek

Öğrencileri katsayı mağduriyetinden kurtaracak önerileri bayramdan sonra ilk uygun zamanda görüşeceklerini belirten YÖK Genel Kurul üyeleri, üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin hedeflerinden vazgeçmeyerek, çalışmalarını sürdürmelerini önerdi. Bu işi olabildiğince ivedilikle sonuca ulaştıracaklarını belirten YÖK üyeleri, üniversiteye giriş sınavlarının tarihinin değişmeyeceğini, 20 Aralık’a kadar gerekli düzenlemelerin yapılacağını belirttiler.

STAR
Başlık: Ynt: Meslek Liselilere Danıştay'dan Katsayı Şoku..!
Gönderen: liprade - Kasım 29, 2009, 12:39:45 ÖS
YÖK'ten Danıştay'a katsayı çalımı! 

Katsayı sorununa kalıcı çözümDanıştay'ın, katsayı kararı hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından hükümet kalıcı çözüm için harekete geçiyor.

Danıştay'ın, üniversiteye girişte uygulanan katsayı adaletsizliğini kaldıran karar hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından hükümet kalıcı çözüm için harekete geçiyor. Danıştay'ı devre dışı bırakmak için YÖK Kanunu'nun 45. maddesinde değişiklik yapılarak katsayı eşitsizliği yasal düzenleme ile ortadan kaldırılacak.

2004 yılında YÖK Kanunu'nda yapılan değişiklik dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti.

YÖK KARARI BEKLENECEK

Danıştay 8. Daire'nin, katsayı ile ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından üniversiteye giriş sistemi arapsaçına döndü. YÖK Başkanlığı'nın yürütmeyi durdurma kararına bu salı itiraz etmesi bekleniyor. YÖK'ün yapacağı itirazın ardından Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, yürütmeyi durdurma kararını ele alacak. Kurul'un itirazı reddetmesi halinde YÖK katsayı ile ilgili ikinci bir karar daha alacak.

Ancak bu kararında Danıştay 8. Daire tarafından iptal edilmesi ihtimali bulunuyor. Hükümet, katsayı adaletsizliğini ortadan kaldırmak için kalıcı çözüm arıyor. Hükümetin YÖK Kanunu'nun 45. maddesinde değişiklik yapılmasını öngören yasayı Meclis'e getirmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Hazırlanacak YÖK Kanunu tasarısıyla sadece katsayı ile ilgili düzenleme yapılmayacağı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan tarafından gündeme getirilen birçok konunun da tasarıda yer alacağı belirtiliyor. YÖK Kanunu'nun 45. maddesinin değiştirilmesi halinde katsayı ile ilgili Danıştay by-pass edilmiş olacak.

iÞTE O DÜZENLEME

YÖK Kanunu'nun 45. maddesinde yapılacak düzenleme ile meslek lisesi mezunlarına yönelik katsayı eşitsizliği yasal olarak ortadan kaldırılacak. 2004 yılında yapılan ancak dönemin cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilen düzenlemede, şöyle idi:

"Herhangi bir genel veya meslekiteknik ortaöğretim kurumu mezunu, ÖSS’de ortaöğretimdeki kendi program/alan/kol/bölümünü tercih ederse, hesaplanacak olan ortaöğretim başarı puanı (0.80) katsayısı ile çarpılır. Ortaöğretimdeki program/alan/kol/bölümü sözel olan öğrenciler eşit ağırlığa dayalı bir yükseköğretim programını tercih ederse ortaöğretim başarı puanı (0.60) katsayısı ile, sayısala dayalı bir yükseköğretim programını tercih ederse (0.45) katsayısı ile çarpılır."


Bugün
Başlık: Ynt: Meslek Liselilere Danıştay'dan Katsayı Şoku..!
Gönderen: liprade - Aralık 03, 2009, 11:37:08 ÖÖ
YÖK, Danıştay'ın kararına itiraz etti


Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Danıştay 8. Dairesinin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesinin durdurulması kararına itiraz etti. YÖK'ün katsayı itirazında pozitif hukuka özel vurgu yapıldı.

YÖK'ün, farklı katsayı konusunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na verdiği itiraz dilekçesinde Danıştay 8. Dairesi'nin adeta tarafmış gibi davrandığı belirtildi.

Dilekçede, YÖK'ün katsayı adaletsizliğini gideren kararını ideolojik değil, ekonomik ve sosyal sebeplerle aldığı vurgulandı.

YÖK'ün, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na teslim ettiği itiraz dilekçesinde, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığına dikkat çekildi.

İptali istenilen işlemin konusu ile davacı İstanbul Barosu arasında uzak veya yakın, açık veya gizli hiçbir menfaat ilişkisi bulunmadığı belirtildi. Bu nedenle davanın ilk inceleme aşamasında reddi gerekirken yürütmenin durdurulması yolunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu kaydedildi.

YÖK, "Dava dilekçesinin, davacının talebinin açık olmaması nedeniyle 2577 Sayılı Yasanın 3. maddesi ve aynı kanunun 15. maddesi uyarınca dilekçe ret kararı verilmesi gerekirken; Danıştay 8. Dairesi davacının yerine geçerek ve usul hükmünü çiğneyerek davanın kapsamını re'sen belirlemek suretiyle adete tarafmış gibi davranmıştır. İtiraza konu kararın bu gerekçeyle kaldırılması gerekmektedir." ifadelerini kullanarak, Danıştay'ı taraflı davranmakla itham etti.

Dilekçede, 1739 sayılı Kanun'un 31. maddesinin bir ve ikinci fıkralarındaki, "Lise veya dengi okulları bitirenler, yükseköğretim kurumlarına girmek için aday olmaya hak kazanır. Hangi yükseköğretim kurumlarına hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir." ifadeler hatırlatıldı.

Eğitim öğretim hakkı ve bireylerin kendini geliştirme özgürlüğünün anayasa ile de güvence altına alınan temel haklardan olduğu kaydedildi. Anayasanın 13. maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklerin kamu yararı amacıyla yine kanunla sınırlanabileceği, sınırlamanın ise hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi. İlgili kanunlarda, mesleki eğitimi tercih etmiş adayların üniversitede başka alana yönelmesinin hakkın özünü ortadan kaldıracak biçimde sınırlanabileceğine ilişkin açık bir düzenlemenin bulunmadığı ifade edildi.

Farklı katsayı uygulamasının kaldırılması yönündeki kararın; iddia edilenin aksine, tümüyle hukukun temel ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile ülkenin ve ekonominin ihtiyaçları gözetilerek verildiği vurgulandı. Yeni sistemde eşitlik ve adalet ilkesine uygun davranıldığı aktarıldı.

Rehberlik hizmetinin bulunmadığı bir sistemde ilköğretim sekizinci sınıftaki bir çocuktan geleceği ile ilgili temel ve gerçekçi bir tercihte bulunmasının beklenilmesinin haksızlık olduğu kaydedildi.

Mevcut katsayı uygulamasının mesleki eğitimi seçmek ile birlikte, daha sona yetenek ve kapasitesine uygun farklı bir mesleğe yönelmek isteyen kişilere geçiş imkanı vermediğine dikkat çekildi. Yeni sistem ile kişisel başarı göstererek farklı mesleklere geçiş yapmak isteyen adayların önündeki engelin kaldırıldığı vurgulandı.

Tek katsayı uygulamasına geçilerek, hem çok başarılı ve yetenekli meslek lisesi öğrencilerine istemeleri halinde diğer alanlara yönelme şansı verildiği, hem de meslek lisesi mezunlarının üniversiteye giremediklerine dair kanaat ve algılamanın kırılmak istendiği ifade edildi.

Mesleki teknik eğitimin önündeki temel sorunun bu alana yönelmenin önündeki psikolojik direnç olduğu, bu direncin kırılmasının tek yolunun ise eşitsizlik algılamasının giderilmesi olduğu kaydedildi. Dava konusu işlem ile gerçekleştirilmek istenenin de bu olduğu aktarıldı. Kararın alınma sebebinin, ideolojik değil ekonomik ve sosyal sebepler olduğu yinelendi. Meselenin doğru anlaşılıp tartışılması gerektiği üzerinde duruldu.

YÖK'ÜN KATSAYI KARARI, ANAYASA VE POZİTİF HUKUKA UYGUN

YÖK'ün katsayı kararının, örgün ve yaygın eğitim kurumlarından ilgi, istek ve yetenekleri ölçüsünde toplumun ihtiyaçlarına göre yüksek öğretime, iş alanlarına ve hayata hazırlayan düzenlemelerinin ülke gerçeklerine ve kamu yararına yönelik olarak bilimsel veri ve uluslararası sözleşmelere (başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi), Anayasa ve pozitif hukuka uygun bir düzenleme olduğu vurgulandı.

Danıştay 8. Dairesi kararının, Anayasanın güvence altına aldığı eşitlik ilkesine aykırı olduğu kaydedildi.

Eşitlik ilkesinin, 'benzerler arasında eşitlik' kavramıyla karşılanmaya çalışıldığı belirtilirken, "Benzer olanın ne olduğunun belirlenmesi yasa konusu olup, kişisel değerlendirmeye bağlı olarak subjektif olarak tespit edilebilecek bir husus değildir." denildi.

1739 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde ortaöğretimin, ilköğretime dayalı en az üç yıllık öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarının tümü olarak tanımlandığı aynı kanunun 29. maddesinde 'ortaöğretim çeşitli programlar uygulayan liselerden meydana gelir' denilerek bu tanımın teyit edildiği hatırlatıldı. Aynı yasaya göre, üniversite sınavına giren adayların tümünün genel ya da mesleki eğitim görmüş olmalarına bakılmaksızın ortaöğretimi bitirmiş kişiler olduğuna dikkat çekildi.

Dilekçede, "Aynı sınava girmeleri ve aynı sorulara tabi tutulmaları bu benzerliği teyit etmektedir. Yasa koyucunun benzer olarak tanımladığı kişilerin yargı kararıyla farklı statüde değerlendirilmesi, yasa koyucunun iradesi ile çelişen ve yen bir kural ihdası anlamına gelen ağır bir hukuka aykırılıktır." ifadelerine yer verildi.

KLASİK LİSEDE OKUYANLARIN KAZANILMIÞ HAKLARININ ELLERİNDEN ALINDIÐI İDDİASI GERÇEÐE VE HUKUKA AYKIRI

YÖK'ün itiraz dilekçesinde, klasik lisede okuyanlar ile meslek lisesi mezunlarının durumunun eşitlenmesi ile daha önce katsayı avantajı olan klasik lisede okuyanların kazanılmış haklarının ellerinden alındığı iddiasının gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunun altı çizildi.

Danıştay'ın kazanılmış hak konusundaki 'istikrar kazanmış kararlarına' dikkat çekildi.

Katsayı ile ilgili olarak şimdiye kadar tesis edilen tüm işlemlerin, genel düzenleyici nitelikte işlemler olmadığı, her yıl yeniden alınan genel karar niteliğinde olduğu vurgulandı.

Katsayı uygulamasının bir önceki senenin genel kararına atıf yapmak suretiyle her yıl yeniden alınan kararlara dayalı olarak yapıldığı kaydedildi.

"Bu durumda hiçbir zaman, gelecek senelerde de uygulanması gereken bir katsayı düzenlemesi olmamış, bu düzenlemeye dayalı olarak birel statüler gerçekleşmemiştir. Bütün bu hususlar Danıştay'ın kriterlerine göre bir kazanılmış hakkın bulunmadığını göstermektedir." denildi.

Klasik lise mezunları aleyhine bir durum yaratılmadığı ifade edilerek, üniversite sınav sorularının klasik lise müfredatına yatkın olmasından kaynaklanan ayrıcalıklı konumlarının yeni sistemde de korunduğu kaydedildi. Değişen tek şeyin kişisel başarı gösteren meslek lisesi mezunu ile klasik lise mezunu arasında yaratılan yapay eşitsizliğin giderilmesi olduğu belirtildi.

İstanbul Barosunun, yapay olarak yaratılan bu eşitsizliği kazanılmış bir hak olarak değerlendirdiği ve bu adaletsizliğin devamını savunduğu dile getirildi.

Yürütmeyi durdurma kararı verilen yeni sistem ile, sadece üstün başarı gösterebilen sınırlı sayıda meslek lisesi mezununun alan değiştirme şansını yakalayabileceğine dikkat çekildi.

Dilekçede, YÖK'ün 2547 Sayılı Kanunun 45. maddesinin verdiği yetkiye ve yetkinin veriliş amacına uygun olarak aldığı katsayı kararının; kanuna, hukukun temel ilkelerine, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun bir işlem olduğu vurgulandı. Ülke gerçekleriyle ilgisi olmayan iddialarla açılmış olan soyut ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi istendi.


AA