Âl-i Ýmrân / 28. Ayet
لَا يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِر۪ينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِن۪ينَۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللّٰهِ ف۪ي شَيْءٍ اِلَّٓا اَنْ تَتَّقُوا مِنْهُمْ تُقٰيةًۜ وَيُحَذِّرُكُمُ اللّٰهُ نَفْسَهُۜ وَاِلَى اللّٰهِ الْمَص۪يرُ

Mü'minler, sakýn mü'minleri býrakýp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim böyle yaparsa, artýk onun Allah ile irtibatý tamâmen kopmuþ olur. Ancak kâfirlerden gelebilecek tehlikelerden korkarsanýz ölçülü bir þekilde onlara dostluk gösterebilirsiniz. Yine de Allah sizi azabýndan sakýndýrýyor. Çünkü sonunda dönüþ, yalnýz Allah'adýr.

FİLİSTİN BELDESİ YENİDEN CAMP DAVİD SOFRASINDA

Başlatan TUNAHANBEY, Ocak 01, 2009, 10:22:31 ÖS

TUNAHANBEY

Ziyaretçi
FİLİSTİN BELDESİ YENİDEN CAMP DAVİD SOFRASINDA
bu makale bir dergiden alınmıştır


İslam topraklarının en önemli yerlerinden olan Kudüs ve civarında hegemonyasını sürdüren terörist İsrail, senelerdir üzerine çöreklendiği toprakları vermemek yada oradan büyük bir pay almak için Cilinton, Barak, Arafat (ABD kuklası) ile birlikte Camp Davit’te hazırlanan sofraya oturdular.

Figüranlar değişse de İslam Devleti parçalandıktan sonra bu topraklar üzerinde oynanan oyun ve senoryalar aynen devam etmektedir. Yani parçalanan topraklar dahada ufak parçalara ayrılarak kafirlerin hizmetine sunulmakta, müslümanlar bu yolla güçsüz kılınmaktadır. Sahnede ise bazen İngilizler, bazende Amerika ve Yahudiler bulunmaktadır.

O yahudiler ki; kendilerine gönderilen peygamberlere yaptıkları zulüm ve hakaretlerle meşhur olmuş...

O yahudiler ki; müslümanlar başta olmak üzere bütün insanlığa karşı takındıkları düşmanca tavırları, kinleri nedeniyle nefretle anılan bir toplum...

O yahudiler ki; fitne ve fesadı bağırlarında barındırdıklarından kendilerine kalıcı bir yurt bulamamış, devamlı gittikleri yerlerden sürülen bir kavim.

Hz.Muhammed (sav)’e de diğer peygamberlere yaptıklarının aynısını gerçekleştirmekten geri kalmayan yahudiler İslam Devleti Medine’de kurulduktan sonrada ihanetlerine devam etmişlerdir. Yaptıkları ihanetin karşılığı Hz. Muhammed (sav) tarafından Medine’den sürgün edilen yahudiler, gittikleri yerlerde fitne çıkardıkları için çeşitli ülkelere dağılmış bir halde yaşam sürdürdüler. İspanya, Almanya, Polonya ve Avrupanın çeşitli yerlerinde fitneci vasıflarını koruyarak ayakta kalmaya çalışan yahudiler Osmanlı Hilafet Devletinin kendilerini (İspanya’dan kaçan yahudileri) kabullenmesiyle rahat bir ortam bulurlar. Bu rahat yaşam onların vasıflarından bir şey eksiltmedi ve fitneci tavırları halen devam etti. Osmanlıyı içten içe kemirmeye başlayan yahudiler, Osmanlının da içinde bulunduğu konumdan faydalanarak bütün yahudilerin bir bayrak altında toplanarak devlet kurmak için tehlikeli bir fikirle girişimlerde bulundular.

İlk atılımları II. Abdulhamid’e Theodor Herzl vasıtasıyla yalvararak Filist’i satın almak isterler. İngilizlerin başka yerler göstermelerine rağmen yahudiler ısrarla Filistin üzerinde dururlar. Çünkü bu bölgenin kendileri için tarihi bir önemi bulunmaktadır.

Özenle seçilen Filistin’i sadece yahudilerin değil bütün dünyanın gözünü diktiği bir yerdir. Müslümanlar içinse ayrı bir özelliği bulunmaktadır. Peygamberler diyarı, dünya siyasetinin kalbinin atttığı, müslümanların ilk kıblesi Mescid’i Aksa hakkında, Allah (cc);

“Bir gece, kendisine ''yetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Har''m'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aks'''ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.” (İsra 1) buyurarak övdüğü bir beldedir. Bütün dünyanın göz diktiği bu beldeye Theodor Herzl vasıtasıyla yahudiler talip olmak isterler. Halife II. Abdulhamid’i Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu ekonomik zorlukları atlatabilmesi için bütün borçlarını kapatacak yekün para teklifi ile ele almak istemişlerdir. Halife II. Abdulhamid’in devletin içerisinde bulunduğu bütün zorluklara rağmen verdiği cevap gerçekten bugünün siyaset sayfalarına altın yaldızla yazılacak türdendir:

“Ben bu toprakların bir tek karışını bile satamam. Çünkü orası (Filistin) bana değil ümmete aittir. O ümmet bu toprakları kanlarıyla verimli bir hale getirmiştir... yahudilerin milyonları kendilerinin olsun! Benim devletim parçalandığında, belki Filistini karşılıksız olarak alacaklardır. Bunlarsa ancak benim cesedim parçalandıktan sonra yapılabilir. Ben se asla buna razı olmam...”

Bu sözlerden sonra Osmanlı topraklarında yaşayan yahudilerin hiyanet ve ihanetleri ardı ardına gelmeye başlar. Suikast girişimi, İslam Devleti Hilafeti yıkmak isteyen İngilizler ile ortak çalışma ve İttihad Terakki ile Halife II. Abdulhamid’in tahttan indirilmesi ihanet halkasının zincirlerindendir. İngiliz kafirinden destek alan yahudiler fitne ve fesatcı vasıflarını artık açıktan sergilemeye başlarlar. Yani yahudi toplumunun örf ve geleneği haline gelmiş olan fitne ve fesat bir kez daha hortlamıştır. Allah (cc) onlar hakkında şöyle buyuruyor:

“İnsanların iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetlisi olarak, and olsun ki, yahudileri ve Allaha şirk koşanları bulacaksın.” (Maide 82)

Ayette geçtiği gibi şiddet ve düşmanlıkta yarışan yahudiler çalışmalarının hızını artırarak Selanikte iş başına koyulurlar. Dönme yahudilerin oluşturduğu İttihad ve Terakki’nin kahpe ve hilekar siyasetiyle Osmanlı Devletinin sonu hazırlanmış olur.Böylece kafir ve yahudilerin önünde engel olan Osmanlı Devleti yok olmuş oldu.

Dünya devletleri ve İngilizler başlarının belası olan yahudilerin Filistinde topluca bir arada tutmak için gerekli olan bütün hazırlıkları yaptılar. Ve terörist yahudi azınlık 1948 de BM’ce resmen onaylanarak müslümanların bağrında (Filistinde) zemin bulur.

Bölgede bir çıban ve ur olan İsrail yine bölgede terör eylemlerine hiç aralık vermeden devam etmektedir. Çünkü yahudiler, hedefledikleri noktaya halen gelmiş değillerdir. Bu hedeflerden bir kaçı şunlardır:

1- Bütün yahudilerin Filistinde toplanması,

2- Filistinden bütün Müslümanların çıkarılması ve bölgedeki İslam kültürünün tamamen yok edilmesi,

3- Orta Doğu ve Orta Asyada büyük sömürgeci güç rolünü üstlenmek.

Dünyanın şımarık çocuğu olarak bölgedeki Müslümanlar üzerinde hakimiyet kuran yahudiler, bununla da kalmayıp Orta Doğunun ve dünyanın belası oldular. Gütmek istediği bu doğrultudaki siyasetle bölgede hedefleri olan devletlerin daha önceleri sıçrama tahtası olan İsrail, artık büyük bir engel ve bölge için tehlikeli konuma gelmiştir. Kendilerine sınır tanımaz tavırları bölge üzerinde etkin siyaset güden Amerika ve İngilterenin atılımlarını zorlaştırmaktadır. ABD bunu göz önünde bulundurarak tamamen kendisine bağlı Filistin Devletinin temellerini yıllar önce atmıştır. Amerika bölgede aktif siyasetini korumak ve İsrail’i belirli sınırlar içerisinde tutmak için II. Camp David’de İslam beldesi Filistini yeniden kurtlar sofrasına yatırmıştır. Bu antlaşmadan çıkan her sonuç Müslümanların k''rına değil zararına olacaktır. Toprak ve devlet beklentileri olan zavallılar kafirlerin kendileri için biçtikleri daracık alandan başka bir şey elde edemeyecektir. Hatta hainler yoluyla kafirlerin bölgedeki konumları onaylanarak resmileştirilecektir.

Kafirler, İslam beldelerini karış karış paylaşma veya kendilerine itaat edecek, hain yöneticilere zemin oluşturma siyaseti gütmektedirler.

Bütün bunlar Müslümanlar için büyük bir zillettir. Müslümanlar, bu hain ve ihanetçi idarecilerin cürümlerine ortak olarak kafir yahudi, Amerika ve onların kuklası olan Arafat gibilerine dur demedikleri müddetçe karşılarına mallarının ve topraklarının heder edildiği nice Camp David antlaşmaları çıkacaktır.

Yıllardır küfrün ve uşaklarının esaretine maruz kalan ümmet, bu gidişata artık dur demelidir. Geçmişte asırlardır süren Haçlı esaretini Selahattin Eyyubi gibi şahsiyetlerle Filistinden söküp atan bu ümmet yine böyle yükset şahsiyetleri bağrından çıkarabilir.

Ey Selahattin Eyyubinin torunları!

Başınızdaki kuklaları bertaraf edin, pis yahudilere tertemiz İslam beldelerini kirletmesine müsade etmeyin. Sizi zelil kılacak hiç bir antlaşmaya yanaşmayın ve ortak olmayın. Asıl izzet ve şeref Allah ve Resulünün getirdiklerine sımsıkı sarılarak yaşamakla gerçekleşir. İslamın hakimiyeti ve cihad yoluyla aleme taşınması ancak R''şidi Hilafet yoluyla gerçekleşir. Sizleri İslam davetini yüklenmeye ve daveti yüklenenlere yardımcı olmaya çağırıyoruz.

 

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.141 saniyede 25 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017