Bakara / 182. Ayet
فَمَنْ خَافَ مِنْ مُوصٍ جَنَفًا اَوْ اِثْمًا فَاَصْلَحَ بَيْنَهُمْ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ۟

Kim de vasiyet edenin haksýzlýða meylinden veya günaha düþmesinden haklý bir endiþe duyar da, mirasçýlar arasýnda bir uzlaþma saðlamak üzere vasiyette deðiþikliðe giderse, bu takdirde ona bir günah yoktur. Doðrusu Allah, çok baðýþlayýcýdýr, engin merhamet sahibidir.

Nasreddin Hoca'dan...

Başlatan [email protected] Bin Cebel, Haziran 09, 2009, 02:58:44 ÖS

senarist081

Ziyaretçi
Haziran 09, 2009, 02:58:44 ÖS
Biraz da biz ölelim

Ramazan'ın yaz aylarına rastladığı birgün, Nasreddin Hoca'yı iftara çağırmışlar.

Sofra kurulup Hoca buyur edilmiş.

Ortaya da buz gibi bir tas hoşaf konmuş.

Þakacı bir insan olan ev sahibi eline büyük bir kepçe alıp,

Hoca'ya da küçük bir kaşık uzatmış. Başlamış kepçeyi hoşafa daldırıp daldırıp içmeye. Bir yandan içiyor, bir yandan da:

- Ohhh, öldüm, diyormuş.

Elindeki küçücük kaşıkla, ne içtiği şerbetin tadını alabilen, ne de susuzluğunu giderebilen Hoca, dayanamayıp atılmış:

-Ver şu kepçeyi efendi, demiş. "Biraz da biz ölelim"!


Dünyanın en akıllı adamı

Bir keşiş dünyanın en akilli adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.

-Sizin köyün en akilli adamı kim? demiş.

Köylüler de;

- Nasreddin hoca demiş.

Bunun üzerine keşiş köy meydanında hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, Nasreddin hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş,hoca da dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş,keşiş elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış,hocada yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla hocayı tebrik etmiş. Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşiş de:


-Bu adam gerçekten dünyanın en akilli adamı, yere dünya çizdim o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.

Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk hoca da:



-Bu adam öburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif elmalı dedi ben de üstüne fındık fıstık ekersek daha iyi olur dedim.


SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.124 saniyede 25 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017