Eylül 29, 2009, 08:00:34 ÖÖ
Meleklerin Hususiyetleri
Melekler, nurdan yaratılmış olup, hilkatlerinde nurun esas olduğu görülür Melekiyet risalet, elçilik, nezaret, vek''let, icraatı alkışlayıp ona nigehb''n olma ve yüksek yerden nüzul etmek gibi m''n''lara gelir Mutlak m''n''da melek, büyük ''lemle küçük ''lem arasında münasebet kuran, elçilik yapan, haber getiren, kalbimizi okşayıp biçime koyan, ondan gelen mesajları alıp, ''deta regüle ederek kabul edilebilir h''le getiren çok mukaddes elçiler güruhuna denir Yüzleri öbür ''leme yönelik ve daha çok öbür ''lemin vazifelileri olan melekler, Cen''b-ı Hakk'ın her iki ''lemdeki tasarruflarına nezaret eder ve onları alkışlarlar
Melekler, sadece emirler ''leminden olmayıp, nurdan kendilerine has cisimleri de vardır; şu kadar ki bu cisimleri, latîf ve nuranîdir Bu sebeple, hulûl ve nüfuz keyfiyetleri çok seri ve mükemmeldir İnsanın gözbebeği içinde yer alır, baktırır ve ona güzel şeyleri gösterirler Peygamber ve velinin kalbine ayrı m''n'' ile, bitkiler ve hayvanlar ''lemine ayrı m''n''larla gelirler Kalbe doğan ilhamlar, ekseriya doğrudan doğruya Cen''b-ı Hak'tandır bazen de melekler vasıtasıyla eser gelir
Melekler, "ALLAH'ın kendilerine emrettiği şeylere isyan etmezler ve ne ile emrolunuyorlarsa onu yerine getirirler"[1] Bu, meleklere has bir keyfiyettir İnsan ise, asla melek gibi olamaz; sürekli iniş-çıkış ve zikzak çizmeler görülür onda İnsan, melek-üstü bir mahiyet kazanabileceği gibi, akılsız, şuursuz mahlûkatın altında da yer alabilir Meleklerin makamı ise sabittir Nurdan yaratıldıkları için, insan ve cinlerde olduğu gibi, kat'iyen kendilerinde isyan ve başkaldırma görülmez Meleklerde erkeklik ve dişilik de yoktur Öfke, kin, gadap, kıskanma, haset gibi kötü duygulardan uzak bulunmalarının yanı sıra, beşere ve cinlere ait arıza ve garîzalardan da mahfuz ve m''sundurlar
Melekler yemez, içmez, acıkmaz, susamaz ve yorulmak nedir bilmezler Maaş ve ücretleri yoktur ama, ALLAH (celle cel''luhu) n----- işledikleri her emirde latîf bir zevk ve hoş bir lezzetleri vardır Terakki ve rütbeleri olmamakla beraber, ALLAH'a karşı ibadetlerinden derecelerine göre feyiz alırlar Nurdan olduklarından, gıdalarına nur k''fidir Nasıl insanlar su, hava, ışık ve değişik gıdalarla gıdalanır ve bunlardan lezzet alırlar; benzer şekilde melekler de zikir, tesbih, hamd, ibadet ve Cen''b-ı Hakk'a ait m''rifet ve muhabbet nurlarıyla gıdalanır ve mütelezziz olurlar Hatta güzel kokular dahi, bir nevi onların gıdalarıdır; güzel kokudan zevk alır ve hoşlanır onlar Burada, selim fıtratı en üst seviyede temsil eden ALLAH Resûlü'nün (sallall''hu aleyhi ve sellem) güzel kokudan hoşlanıp, güzel koku süründüğünü hatırlatıp geçelim
Melekler, Cen''b-ı Hakk'ın Z''t-ı Ulûhiyetini idrak mevzuunda insandan ileri, esm'' ve sıfatlarını bilmede de öndedirler Fakat Z''t-ı Ulûhiyetine esm'' ve sıfatlarına c''mi bir ayna olmak bakımından insanı, his ve duyguları, kalb dünyası ve tefekkür hayatı itibarıyla ALLAH (celle cel''luhu) onlardan daha ileri yaratmıştır
Biz, bazı melekleri isim ve icraatlarıyla bilip tanıyoruz Zira onlar hakkında hem Kur'''n-ı Kerim'de, hem de İki Cihan Serveri'nin mübarek sözlerinde çeşitli vesilelerle bahisler mevcuttur Bazı melekleri ise, sadece gördükleri vazifenin nev'i itibarıyla ve hepsine birden verilen unvanla biliyoruz; fakat bu mevzuda herhangi bir rivayet söz konusu olmadığı için, biz de onların isim ve adetleri hakkında malumat sahibi değiliz
Dört büyük melek olan Cebrail (aleyhissel''m), Mik''il (aleyhissel''m), İsrafil (aleyhissel''m) ve Azrail'i (aleyhissel''m) tanımamıza rağmen, Arş'ın hamelesi sekiz meleği, Mele-i A'l'''yı, Nediyy-i A'l'''yı ve Refik-i A'l'''yı bilemiyor ve tanıyamıyoruz
Dört büyük meleğin dışında bildiklerimiz de var: Kerûbiyyun melekleri, Müheyyemun melekleri, Cennet'in n''zırı Rıdvan ve Cehennem'in bekçisi M''lik isimli melekler gibi
Ayrıca, ana karnındaki ceninin durumuyla ilgilenen meleklerle, her insanın söz ve davranışlarını kaydeden "Kir''men K''tibîn" melekleri de bildiklerimiz arasındadır Diğer taraftan, hadislerde beyan edildiği üzere, her mü'minin kendisini koruyan 360 meleği vardır Bunlar, hususiyle yaşlıları ve yavruları muhafaza ederler İnsana hayrı gösteren, mü'min için dua ve istiğfarda bulunan, k''firlerin ise içine korku salan ve onları endişeye sevk eden melekler olduğu gibi, ibadet, zikir ve ilim meclislerini takip eden, ikindi ve sabah namazlarında vazife değiştiren, Cuma günleri getirilen sal''vatları seyre dalan, Kur'''n dinleyen ve böyle yerlere sekine indiren melekler de vardır
Ve yine, namaz kılan, saflarda saf bağlayan, teşehhüddeki şehadete eşlik eden ve Müslümanlarla musafahada bulunan melekler…
Ölüm anında ve ölüm sonrasında gelen ve kabirde soru soran Münker ve Nekir isimli melekler
Peygamber Efendimiz'in (sallall''hu aleyhi ve sellem) miraç esnasında, yaratıldıkları günden beri ALLAH'ın (celle cel''luhu) azameti karşısında kimini rükuda, kimini secdede ve kimini de kıyamda müş''hede ettiği melekler…
Yine, zerrelerin hareketinden yağmurun katreler h''linde semadan inişine, meteorların düşüşünden dünya, yıldızlar, sistemler ve galaksilerin hareketine ve ağaçlardan çiçeklere kadar tekvînî faaliyetlere nezaret eden ve onlara nigehban olan belki k''inatın zerreleri adedince melekler vardır!
Her nefis, her an ölümü tadıp durmaktadır[2] Her şey f''ni; bakî olan sadece O[3] Bu, her yaratılmışa şamil bir emirdir ve melekler de bu emirden hariç değildir hatta, en son Azrail'e (aleyhissel''m) "Kendi ruhunu kabzet!" denecektir Bununla birlikte, ALLAH'a (celle cel''luhu) intisaplarıyla hayatlarını idame ettirecekler varsa, onları da biz bilemiyoruz
Melekler, hususiyle de rahmet melekleri heykel, resim, köpek ve çan bulunan evlere girmez;[4] hayız ve cünüp olanlarla yakın münasebette bulunmaz[5][6]; sigara gibi kerih kokan ve insanları rahatsız eden nesneleri de aynı gruba dahil edip, bu gibi çirkin kokulardan da meleklerin kaçacağını söylemek mümkündür Meleklerin anne, baba ve akraba ile al''kayı kesenlere de gelmeyeceği rivayetler arasındadır[7] Eğer meleklerin bizimle beraber olmasını istiyorsak, her şeyden önce onlara, onların istedikleri zemini hazırlama mecburiyetinde olduğumuzu unutmamalıyız ve soğan, sarımsak ve pırasa gibi kerih kokulu yiyecekleri yiyip mü'minleri iz'aç ve rahatsız eden kimselerin yanlarına sokulmaz
-------------------------------
[1] Tahrim sûresi, 66/6
[2] Bkz: Âl-i İmr''n sûresi, 3/185
[3] Bkz: Rahm''n sûresi, 55/26-27
[4] Buh''rî, bed'u'l-halk 7, 17; meg''zî 12; cihad 139; lib''s 88, 94, 95; Müslim, lib''s 81, 82, 83, 84, 103; Ebû D''vut, h''tem 6; Nes''î, zînet 54
[5] Ebû D''vut, tah''re 89; lib''s 45; Tirmizî, edeb 44
[6] Buh''rî, ezan 160; et'ime 49; i'tisam 24; Müslim, mes''cid 72; Tirmizî, et'ime 13; Ebû D''vut, et'ime 40
[7] el-Heysemî, Mecmeu'z-zev''id, 8/151
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....
“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...