Bakara / 267. Ayet
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّٓا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِۖ وَلَا تَيَمَّمُوا الْخَب۪يثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ وَلَسْتُمْ بِاٰخِذ۪يهِ اِلَّٓا اَنْ تُغْمِضُوا ف۪يهِۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ حَم۪يدٌ

Ey iman edenler! Çalýþýp ürettiðiniz mallarýn ve sizin için yerden çýkardýðýmýz ürünlerin iyi, temiz ve helâl olanýndan Allah yolunda harcayýn. Size verildiðinde gözünüzü yummadan alamayacaðýnýz kötü þeyleri, iyilik yapacaðým diye baþkasýna vermeye kalkýþmayýn. Þunu bilin ki, Allah'ýn hiçbir þeye ihtiyacý yoktur; O her türlü övgüye lâyýktýr.

Ehl-i Küfre Benzemek

Başlatan Edeb, Kasım 03, 2009, 04:23:50 ÖS

Edeb

Ziyaretçi
Kasım 03, 2009, 04:23:50 ÖS
EHL-İ KÜFRE BENZEMEYE ÇALIÞMAKTAN SAKINMAK

    İbn-i Ömer (r.a.) teşebbüh (benzemek) hakkında şöyle buyururlar: “Bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip, onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse, o kimse kıyamet günü onlarla beraber haşrolunur.” (Feyzü’l-Kadir, 104)

    İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri de: “İki dini tasdik eden dahi, şirk ehlinden sayılır. İslam hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir. H''lbuki küfürden teberri etmek (uzaklaşmak) şirk şaibelerinden sakınmak tevhiddir.” buyurarak, şöyle devam eder:
    Hinduların büyük bildikleri günlere tazim, Yahudilerce bilinen adetlere uymak, küfrü icap ettirir. Nitekim ehl-i İslam’ın cahilleri, bilhassa kadınlar, küffarın belli günlerindeki küfür merasimini icra etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar... Böylelikle o merasime tam manası ile itina ederler.” (Mektubat-ı imam-ı Rabbani, 3/41)

     Yine Mektubat-ı Þerife’nin 1. cildinin 266. mektubunda buyuruyorlar ki:
    “Bir defasında, bir hastanın ziyaretine gittim. Ölümü yaklaşmıştı. Haline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatındandır. Bu sıkıntıların menşei dahi küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin def’ii için teveccüh yerinde bir iş değildir. Zira onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azabına kalmıştır. -Ki küfrün cezası da odur.- Ve bana malum oldu ki, onda imandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedi kalmaktan kurtulacaktır.”

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.124 saniyede 25 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017