Bakara / 173. Ayet
اِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ بِه۪ لِغَيْرِ اللّٰهِۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Allah size leþi, kaný, domuz etini ve Allah'tan baþkasý adýna kesilen hayvanlarýn etini haram kýldý. Bununla birlikte, kim yemediði takdirde ölecek derecede mecbur kalýrsa, baþkasýnýn hakkýna tecavüz etmemek ve zaruret sýnýrýný aþmamak kaydýyla bunlardan yemesinde bir günah yoktur. Çünkü Allah çok baðýþlayýcýdýr, çok merhametlidir.

Bilime Farklı Yaklaşımlar

Başlatan Büþra, Ocak 17, 2009, 07:20:28 ÖS

Büþra

Ziyaretçi
Ocak 17, 2009, 07:20:28 ÖS
Filozofların, bilime ilişkin farklı açıklama gayretleri başlıca iki grupta ele alınmaktadır. Bunlar: “Ürün olarak bilim” ve “Etkinlik olarak bilim”dir.
a. Ürün Olarak Bilim
Bu yaklaşım, bilimi ve bilimsel kuramı, bilim adamının yaratıcı etkinliğinin ve çalışmasının sonucunda ortaya çıkan bir ürün olarak görür. Ürün olarak görülen bilimin yapısını, dilini ve yöntemini açıklamaya çalışır. Bilimi, olmuş bitmiş çalışmalarıyla değerlendirir ve çalışmanın ürünlerine bakarak anlayabileceğimizi öne sürer. Başlıca temsilcileri Carnap ve Reichenbach’tır.
Bu anlayışa göre, bilime ait metinler sembolik mantığın diline çevrilir ve bu metinlerin mantığı ortaya konur. Ancak bu şekilde bir önerme, olgusal olarak doğrulanabilir bir hale getirilebilir. Böylece bilim adamının subjektif değerlendirmede bulunabileceği ölçütler ortadan kalkar.
Bu görüşe göre bilimin tüm anlamlı önermeleri aynı zamanda doğrulanabilir önermelerdir. Bilim felsefesinin amacı da doğrulanabilir önermelerden yola çıkarak yeni kuramlar oluşturmaktır. Böyle bir kuram ancak sembolik mantığın yardımıyla temellendirilebilir. Mantık kurallarıyla öne sürülen varsayımlar, deney ve gözlemle doğrulanırsa kuram geçerli, yanlışlanırsa geçersiz olur.
b. Etkinlik Olarak Bilim
Bilimi bir süreç ve bilim adamlarından oluşan bilimsel topluluğun etkinliği olarak değerlendirir. Temsilciliğini T. Kuhn’un yaptığı bu yaklaşım, bilimsel araştırma sürecine giren tüm öğeleri özellikle de bilim dışı tüm öğeleri hesaba katar.
“Bilim bir etkinlik, bir süreç midir?”
“Bilim adamlarının bilimde rolü nedir?”
gibi sorulardan hareket ederek onu meydana getiren topluluğun iç yapısını, inançlarını, ilişkilerini, başkalarının bakış açılarını, kısacası bilimin meydana geldiği kültür ortamını dikkate alır.
Kuhn’a göre bilim, belli bir alanda bilim adamları topluluğunun gerçekleştirmekte olduğu bir etkinliktir. Kuhn, bu görüşünün temeline “paradigma” öğretisini koyar. Ona göre paradigma, olguları açıklamaya yönelik, kanılardan, inançlardan ve değer yargılarından oluşmuş bir çerçevedir. Bilim adamının dış dünyaya bakışını belirleyen bir kuram olmaktadır. Newton’un mekaniği, Kopernik’in güneş merkezli sistemi birer paradigma olmaktadır. Bilim adamları bu paradigmaya göre alanlarındaki problemleri çözmeye başlarlar.
Ancak benimsenen paradigma, problemlere çözüm getirmede yetersiz kaldığında, olguları açıklama gücü oldukça yüksek başka paradigmalar onun yerine geçer. Böylece bilimde ilerleme, bir paradigmadan diğer paradigmaya geçişle gerçekleşir. Örneğin Batlamyus’un yer merkezli sistemi, evrendeki olguları açıklamada yetersiz kalınca, onun yerine Kopernik’in güneş merkezli sistemi yeni paradigma olarak ortaya çıkmıştır.
Ancak bir paradigmadan diğer paradigmaya geçişte, psikolojik, toplumsal pek çok bilim dışı faktörler işe karışır. Bu nedenle Kuhn’a göre bilimsel etkinlikler rasyonel bir faaliyet olmamaktadır.
Kuhn, bir paradigmanın yerine diğerinin geçişini bilimsel devrim olarak niteler. Eski paradigma içinde ortaya çıkan birtakım anomalilerin, yani alışılmışın dışındaki soruların cevaplandırılmasında giderek artan güçlüklerle karşılaşılması bilimsel devrime neden olur.

SimurG

Ziyaretçi
Şubat 13, 2009, 12:38:31 ÖÖ
ELLe, tutuLmayan.. GözLe görüLmeyen.. OLduğunu, etrafında yaptığı değişikLer sayesinde hissettirmeyen.. DevamLı değişen.. Ve her insanın, kendi çıkarı doğrultusunda yorumladığı fikirLere; BiLim diyebiLir miyiz ?

Bence hayir! FeLsefe bir biLim daLi oLamaz !

BeLki bir sanat daLı oLabiLir.. İnsanLarin, kendiLerini, daha mutlu hissedebiLmeLerini sağLayan, bir sanat daLı..

FiLozofLarıda; biLim adamı oLarak, değiLde.. Sanatkar oLarak, niteLemek mümkün..

ydal59

Ziyaretçi
Temmuz 20, 2009, 03:27:52 ÖÖ
konuda felsefeden bir bilimdir diye bahsedilmiyor zaten.
aceleci bir tavırla hareket etmek felsefenin özüne aykırıdır.
konu, felsefenin bilimi ne olarak gördüğü ile ilgilidir.
sanat filan da değildir.
kabul gören en yaygın anlayış, felsefenin; insan zihninin tamamen öznel bir ürünü olduğu
ve bilgiler üstü bir bilgi olduğudur.
tüm bilgilerden üstün demiyor yalnız.
bu yönüyle felsefe; insanın din kaynakları dışında,
insanoğlunun kendini ve kendisi dışındakileri anlama çabalarının başında yer alan zihinsel bir faaliyettir.
felsefe, aceleci ve önyargılı değerlendirmelerden kaçınmayı tavsiye eden
ve bunun usullerini göstermeye çalışan bir çalışma tarzıdır.

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.135 saniyede 25 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017