Bakara / 173. Ayet
اِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ بِه۪ لِغَيْرِ اللّٰهِۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Allah size leþi, kaný, domuz etini ve Allah'tan baþkasý adýna kesilen hayvanlarýn etini haram kýldý. Bununla birlikte, kim yemediði takdirde ölecek derecede mecbur kalýrsa, baþkasýnýn hakkýna tecavüz etmemek ve zaruret sýnýrýný aþmamak kaydýyla bunlardan yemesinde bir günah yoktur. Çünkü Allah çok baðýþlayýcýdýr, çok merhametlidir.

YazıyorsaM ,Eyy ÂH...!

Başlatan ...Tefekkür..., Eylül 13, 2009, 11:59:41 ÖS

...Tefekkür...

YöNetiCi
4,133
Eylül 13, 2009, 11:59:41 ÖS


Yazıyorsam, Ey Âh!


“Nûn, kalem ve onunla yazılanlara and olsun”

And olsun ki, yazmak istiyorum ya Âh… Senden gelen ve Sana giden harflerimle Seni yazmak istiyorum Nice aldanış, nice yanılış ve nice yanlıştan sonra fırçayı hokkaya batırmak ve sadece yazmak istiyorum Esmanı içimden geçirerek… Adının ilk ve son harfi hürmetine yanık bir Âh çekerek… Adını, sahifelere nakış nakış işlemek istiyorum

“Nûn, kalem ve onunla yazılanlara and olsun”

Elif diyorum ilkin… Fırçam, kalemim… Mürekkebim tepeden tırnağa, baştan sona yüreği yarılmış bir Elif’ten damlıyor Yaralanmış, p''re p''re paralanmış bir Elif… Adınla başlamak istiyorum yazının hayatına Adını şah gibi oturtmak istiyorum sayfanın saltanatına “Yeryüzünde ağaçlar kalem, deniz mürekkep olsa ve denize yedi deniz daha katılsa yine Allah’ın kelimeleri bitmez” diyorsun Bu acizlikle, bu cüzî iradeyle Seni tarif etmeye kalkışmak ne büyük gaf… Yazıyorsam… Âh, yazıyorsam… Kazıyorsam toprakları harflerin sûretiyle… Benliğimi kefen niyetine beyaz sayfalara sarıyorsam… Kimliğimi mezar niyetine kara mürekkebe gömüyorsam… Hiç oluyorsam, kalemin ucunda bir noktaya bürünüp yok oluyorsam… Ve sonra kelimelerin parmaklıklarından tutunup aşkın m''n''sını haykırıyorsam… Sendendir ey Âh… Bütün bu “yok” olmalar Sana “var”mak içindir H''time giden yollarında bir karınca niyeti nasiplenebilmek içindir Önsözlerin önceliği, ilk harflerin ilk hamlesi olabilmek içindir Yazıyorsam Senin lütfunla, Senin kereminle, Senin marifetinledir Aczimle bir araya getirdiğim heceler ancak Seni anlattığı vakit birbirine tutunabilir Sana ulaşmayan, benliğimi aşıp Sana ulaşmaya çalışmayan her cümle benim ellerime, benim kalemime ancak bir kelepçedir Sonum zindan iken… Ya Âh… Kalbim demir parmaklıklar ardında kalacakken, ben kendimi Senin için kalem tutmayan parmaklarımla kuşatacakken… “Oku, Yaratan Rabbinin adıyla oku” dedin “İkra!” dedin ve kesildi nefesim Nefesim kesildikçe kalemim yetişti imd''dıma Sen kalemime Hayy isminle üfledin ve ben can bulan sözümle “Sen” dedim “İll'' Sen…” Seni anınca, Sana yanınca dirildim Parmaklarımda dolaşan hayat Senindir, ellerimden dökülen hüner ve sanat Sendendir Bildim…

“Nûn, kalem ve onunla yazılanlara and olsun”

Yazıyorum Yaratan Rabbimin adıyla yazıyorum Yazım, bir yıldız gibi yüreğimin gökyüzünden sızıyorsa ve sızlıyorsa ruhum… Senin adın düşmüştür gönlümün c''milerine… Yüreğimin göklerine min''re gibi uzanan kalemler, sayfa sayfa Seni anlatmıştır Ez''nlar yayılmıştır dünyanın en büyük sahifesine… Senin adın gül gibi yayılmıştır aşk iklimlerine… Ya Âh… “Oku! O insanı bir alaktan yarattı Þüphesiz Rabbin en cömerttir” dedin Küçülsem, küçülsem ve yeniden bir alağa dönsem Düşsem bir cenine, cemre gibi… İlkbahara dönsem Günahlarım silinir, yüküm hafifler belki… Oysa sayfalarımda biriktirdiğim bütün siyahlar, kalemimden dökülen bütün günahlar keskin bir mürekkep karalığıyla yapışıyor beyaz sayfalara Senden gayrısı bilemez hatalarımı, Senden başkası silemez günahlarımı Karalarım ak olmaz, gecelerim sabah olmaz Sevgili… Ey Âh… Cömert Sendendir, kerem Sendendir, af Sendendir Ey Âh… Af diliyorum Senden, hez''r af… “Oku! Rabbin kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediğini öğretendir” diyorsun Okumak ve yazmak istiyorum Meğer ben, yıllarca kalbimi Senin göklerinde uçurmuşum da, Senin sayfalarında Seni anlatmayı unutmuşum Eyv''h… Tutmuşum da harflerimi sayfa kenarında uyutmuşum Va hayf! Yazmayı öğrettin, bilmediğimi öğrettin bana Af diliyorum şimdi, af… Binlerce aff…

“Nûn, kalem ve onunla yazılanlara and olsun”

Uyansın… Bütün şekiller uyansın… Bütün harfler aşkla yansın Mürekkep damla damla dört yana yayılsın Kalem, semazen gibi döne döne seni anlatsın… Dönsün yan yana duran kelimeler… Ve sönsün içimde büyüyen alevler… Ölsün içinde Sen olmayan cümleler Ve gülsün gönlümde açan çiçekler Ey Âh… Sayfanın tam ortasına çektiğim ilk Elif’ten sonra, şimdi He diyorum Ağlayan iki gözüm gibi kanayan iki boşluk bırakıyorum sayfaya Fırçamdan aşk akıyor, sayfamdan Âh yükseliyor “Biz ''leme bir y''r için ''h etmeğe geldik” diyen Avnî gibi ben de Âh çekiyorum ve Âhımın buğusu döne döne Senin katına çıksın istiyorum Âhım, gıpta ettiğim ''şıklar gibi güneşi, ayı, yıldızları ve bütün gezegenleri tutuştursun istiyorum Âh, gücüm yetmiyor Seni yazmak istiyorum Nûn ve’l-Kalem aşkıyla başladığım bu hik''ye bir Âh ile bitiyor Senin adını yazmak için elime aldığım sayfa, fırça, hokka, kalem, kağıt baştan sona yanıyor Kalan kül… Bir Kaknüs gibi, çemberimde çırpınırken… Bir Kaknüs gibi inleyerek Âh çekerken… Bir Kaknüs gibi küllerimle kalıyorum

“Nûn, kalem ve onunla yazılanlara and olsun”

Bedenime kan niyetine mürekkep dolsun Gönlüm sayfa gibi serilsin önüme Ve ben günah kokan ellerimi Âhımla temizleyip sadece Senin adını yazayım Ey Âh… Ey Allah… Ya Allah…


Senem Gezeroğlu
Yolcu Dergisi
Rabbim,her vesiLede SENÝN keremin saklýdýr,
SebepLer sayýsýnca hamd SANA....

“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiðim de Senin emrindir
Beni bende býrakýp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarýmý Sende bitir...

SMF 2.1.3 © 2022, Simple Machines, TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022
Sayfa 0.122 saniyede 27 sorgu ile oluşturuldu.
Lithium theme by Bloc © 2017