Bakara / 185. Ayet
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ وَمَنْ كَانَ مَر۪يضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ يُر۪يدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُر۪يدُ بِكُمُ الْعُسْرَۘ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Orucun farz kýlýndýðý ramazan ayý, insanlara hidâyet rehberi olup onlara doðru yolu gösteren ve hakký bâtýldan ayýrýcý en açýk delilleri ihtiva eden Kur'an'ýn indirildiði aydýr. Ýþte bu sebeple içinizden ramazan ayýna eriþen orucunu tutsun. Ancak hasta veya yolcu olup da oruç tutamayan kimse, tutamadýðý oruçlarý baþka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylýk diler, fakat zorluk dilemez. Bütün bunlar sayýyý tamamlamanýz, size doðru yolu gösterdiði için Allah'ýn yüceliðini tanýmanýz ve O'na þükretmeniz içindir.

Rabbim o putlar insanlardan bir çoğunu şaşırttılar

Başlatan kalpteniman, Ekim 01, 2010, 12:43:07 ÖÖ

« önceki - sonraki »

kalpteniman

Ayeti kerime:
Rabbim o putlar insanlardan bir çoğunu şaşırttılar.
Artık bundan sonra kim bana tabi olursa izimde giderse bendendir.
Kim de bana isyan ederse tevbe ettiği takdirde muhakkak ki sen onu
çok bağışlayıcı çok merhamet edensin (İbrahim 36)

Geçmiş zamanda yaşamış alimlerin tesirinde kalan insanlar onları çok sevmişler
Þeytanın tuzağına düşmüşler o alimlerin heykellerini yaparak putlara tapmışlar ve müşrik olmuşlar.
Taptıkları putlar hissis hareket etmeyen konuşamayan heykellerdi.
H.z. Allah işte böyle hiç bir faydası olmayan şeylere tapan boşuna zaman harcayan
sapıtmış insanları uyarmak için peygamberler gönderdi.

Bu sapıklar h.z. İbrahim a.s. Musa a.s zamanında görüldüğü gibi Resulullah s.a.v.
Efendimizin hayata teşrif etmediği zamanda ise zirvede idiler.

H.z Muhammed mustafa s.a.v. Efendimiz ve H.Z İbrahim aleyhisselamın
Bir olan ALLAHA davet ettikleri gibi, Onların izinde giden mürşidi kamiller de,
Dünya batağına dalmış hazreti Allahı unutmuş nefsine tapmış insanları
bir olan ALLAHA davet ederek şeriatı yaşatıyor nasipli olanlara nasiplerini dağıtıyor.

Nasip var insan rızkını bir işverenden alıyor bu zahiri rızık, nasip var ahiret rızkı onu da
h.z Allahın veli kullarını vesile ederek dağıtıyor.

Þimdi soruyoruz Mürşidi kamilleri küçük ilahlar diye vasıflandıran kişiler yanlışta değil mi?
BU mübarek insanlara küçük düşürücü sözler sarfeden onlara değer veren saygı ve tazim gösteren
kişileri şirke dişmişler diye yaygara koparan kişiler duğru yolu sapıtmaya çalışmıyorlar mı?

Mürşidi kamiller gelenleri heykellerin putların etrafında mı döndürüyorlar.
Onlara ibadet yaptırmıyor kendini ben haşa ALLAHIM bana tapın bana secde edin mi diyor.

Veya geçmişten bu günümüze kadar, cahiliye devrinde olduğu gibi hiç bir mürşidi kamilin
heykeli yapılmış onun etrafında dönülmüş mü ki o zamanın müşriklerine gelen Ayeti kerimeleri
mürşidi kamillere uyanlara gelmiş diye gösteriyorlar.
H.z. Allaha çağıran şeriatı yaşatan peygamberinin izinden giden bu güzel insanları
put mesabesine koyan kişillere deriz ki,

Siz de geçmişte yaşamış h.z. Allahın veli kullarını put, onlara uyanları da müşrik diye
kitaplar yazan birilerini önder olarak kabul etmiş onlar ile rabıta kurmuşsunuz.

Onları imam kabul etmiş onlara tabi olmuş onların emri altına girmiş
Ağaçtan taştan yaptıkları putlara tapanlara gelen ayeti kerimeleri, yürüyen konuşan cihad eden
özü Allah sözü ALLAH atrafa nur saçan mürşidi kamillere yamamaya çalışıyorsunuz.

Bu çalışmayı yaparken de irşad yaptığınızı zannediyorsunuz fakat ifsat yaptığınızın farkında
değilsiniz.
Mürşidi kamillere intisap edenleri Peygamber Efendimizin izinden gidenleri Þeyhlerine tapıyorlar
derken sizleri veli kullara düşman eden önderlerinize taptığınızı onları ilah kabul ettiğinizi
ne zaman anlıyacaksınız.

H.z Allah c.c. sizlerden cümle ümmeti muhammedi muhafaza etsin inşaallah.


kalpteniman



Rabıta konusuna gelince,

Bir düşünelim ki şeytanın nefsinin esiri olmuş h.z Allahı arayan bir insan var.
Bu insanın aklı fikri şeytanın kontroluna girmiş, aklında fikrinde şeytani hayaller.
Aklını fikrini bu hayallerden,  içki kumar fuhuş gibi afetlerden kurtarmak istiyor.
bu kişiyi, kalbini h.z Allaha rabdetmiş özü Allah sözü Allah bir mürşide rabıta yapmasını
onun verdiği zikir dersiyle alakadar olmasını sağlamak daha iyi değilmidir.
Çünkü o kişi şeytana ve nefsine rabıtalıdır, evvela o kişiden şeytanın rabıtasını bağını kesmelidir.
Bu işi de ancak h.z Allaha kalpten iman etmiş kalbi h.z Allaha rabıtalı bir Mürşidi kamil ile rabıta
manevi (bağ) kurmak ile mümkündür.

Zaten tarikat şeyhlerine müracaat edenler bu sınıftan insanlardır.
Tarikat düşmanı olanlar da bu yolu arayanların önlerini kapamaktadırlar.
Bir de şu var ki, intisap eden kişi kötü ahlakından kurtulduktan h.z Allaha kalpten imana kavuştuktan
sondan mürşide rabıtası kalkar çünkü o artık aklını h.z Allaha takmıştır  her an h.z Allahı yanınıda
hissetmektedir.
Þahı nakşibent Efendimize, size gelenleri ne yapıyorsunuz diye sormuşlar ?
Bize gelenlerin şeytana olan bağlarını kesiyor onları h.z Allaha bağlıyoruz buyurmuşlardır.

Gel gelelim, Ibni tevmiyyenin talebelerine bu gerçeği anlatmak mümkün değildir
Çünkü onlar da imamlarına rabıtalıdırlar.