Mâide / 3. Ayet
حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪ينًاۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Size þunlar haram kýlýndý: Kendiliðinden ölen murdar hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan baþkasýnýn adýna kesilen hayvanlar, henüz caný çýkmadan yetiþip þartýna uygun tarzda kestikleriniz dýþýnda boðularak, bir þey vurularak, yukarýdan yuvarlanarak, boynuzlanarak yahut yýrtýcý bir hayvan tarafýndan parçalanarak ölen hayvanlar, putlara ait sunaklarda kesilen hayvanlar ve zar atarak, kumar oynayarak elde edilen etler, yiyecekler. Bunlarý yemek, Allah'ýn yolundan çýkmaktýr. Bugün artýk kâfirler dîninizi söndürmekten ve sizi dinden döndürmekten ümitlerini kesmiþ durumdadýrlar. O halde onlardan korkmayýn, benden korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladým ve sizin için din olarak Ýslâm'ý seçtim. Ancak kim açlýktan bunalýp çaresiz kalýrsa, günaha meyletmeksizin haram olan bu etlerden yiyebilir. Çünkü Allah çok baðýþlayýcýdýr, engin merhamet sahibidir.

İslam nedir?

Başlatan tevhit06, Nisan 23, 2012, 10:13:44 ÖS

« önceki - sonraki »

tevhit06

    İslam nedir?

Adem Safiullah'tan kıyamete kadar ALLAH var diyen. herkes müslümandır. Zira Hiç bir peygamber efendimiz din getirmediler, Cümlesi İslamiyet üzere geldiler. Zamanın yaşantısına uyumlu getirdikleri şeriatları ile anılırlar. Cümlesinin Þeriatı Haktır ve Gerçektir.
En son şeriata tabi olmak,O Günün kemalatını ifade eder.

Hayrettin Karaman tespitinden bir yazı

              Pir-i Galibi Mutasavvıf Galip Hasan KUÞÇUOÐLU bu mevzuda şöyle diyor: İslamiyetin kelime olarak if''desi "L'' il''he illallah"tır. Y''ni, "ALLAH'tan başka ilah yoktur, ill'', ALLAH vardır" Diyen kişi, beşerin başka ölçüsü yok ALLAH'a inanan kul müslümandır!. Anlamını yaşıyorsa, ölçü ALLAH'a mahsus olup, mü'mindir. "Size din olarak İsl''m'ı seçtim, dîninizi tamamladım" tebliği umûmîdir. Cümle peygamber efendilerimizin getirdiği şeriatlerinin anlamını kapsar; mana itibarı ile kel''m İslamiyet'tir!...
            "Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye, din olarak Nuh'a tavsiye ettiğimizi, sana vahyettiğimizi, İbr''hîm'e, Mûs'''ya ve Îs'''ya tavsiye ettiğimizi, sizin için hukuk düzeni yaptı. Fakat kendilerini çağırdığın bu nizam ALLAH'a ortak koşanlara ağır geldi. ALLAH dilediğini kendisine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir."
Sonra gelen sem''vî din, evvel gelen dîni iptal etmez. Edemez de!. Sem''vî din bir t''nedir. Þeriatler kulların tek''mülüne Göre ihsan edilmiştir. Gerçek budur.! Hazret-i All''h'ın Kur'''n-ı Azîmü'ş-ş''n'daki bey''nı budur. Bunun dışındaki düşünceler îmanla bağdaşmadığı gibi, toplumlar arası düşmanlıktan başka bir şey getiremez; örneğin getirmedi de!..  Toplumlar arası dinde düşmanlık bu çarpık bilgiden gelmiştir.çarpık bilginin Hıristiyan ''lemini engizisyona sürükleyen ve haçlı seferlerinin çıkmasına sebep olan, sonraki gelen ALLAH elçilerini kabul edememekten doğmuştur!. hakikatlerin zahirde görüldüğü şer'î hükümler insanların kem''l''tına göre tanzim edilmiştir. All''h'ın elçileri v''sıtasıyla tebliğ edile gelmiştir. Elçiliklerinde ayrılık yoktur. Kur'''n-ı azîmü'ş-ş''n'da: "Evvelki gelenleri tasdik, sonraki gelecekleri de müjdeleyici olarak gönderdik" buyurdu, Hazret-i ALLAH.!. Öyle ise toplumlar arası bu düşmanlık ve ayrılık niye?
HZ. ALLAH'ın Kur'an-ı Azimü'ş-şan'daki bildirilerini dinle:
"İSA ONLARDAKİ İNKARCILIÐI SEZİNCE: ALLAH YOLUNDA BANA YARDIMCI OLACAKLAR KİMLERDİR? DEDİ. HAVARİLER: BİZ ALLAH YOLUNUN YARDIMCILARIYIZ. ALLAH'A İNANDIK. ÞAHİT OL Kİ BİZLER MÜSLÜMANLARIZ, CEVABINI VERDİLER!. (Al-i İmran Suresi, 52)   
         "İBRAHİM NE YAHUDİ, NE DE HIRISTİYAN İDİ. FAKAT O ALLAH'I BİR TANIYAN, DOSDOÐRU BİR MÜSLÜMAN İDİ! MÜÞRİKLERDEN DE DEÐİLDİ."  (Al-i İmran Suresi, 67) 
İyi anla ki İsl''miyet hiç bir toplumun ve herhangi bir ümmetin tekelinde değildir umuma şamildir HZ ALLAHa inanan herkes müslümandır. Peygamber Efendimizin de bildirisi aynı değil mi:
"ATAM İBRAHİM'İN DİNİ ÜZERE GELDİM" buyurmadı mı?
Þüphe yok ki iman edenler, yahudiler, nasrani ve sabiilerden kim ALLAH'a, ahiret gününe inanır, bununla beraber salih amelde bulunursa, elbette onların Rableri katında ecirleri vardır. Hem onlara korku da yoktur. Onlar mahzun olacak değillerdir. ( Bakara Suresi,  62 )
Kur'an-ı Azimü'ş-şan'da buna benzer ehl-i kitabdan bahisle, inanan kullarını taltif eden çok çok ayetler mevcut iken, ehl-i kitaba karşı bu tutum ve düşmanlık niye? Bu gerçekte Rabbimin bahşettiği imkanlarla hemfikir olalım. Ehl-i kitaba samimiyetle soralım : Muhammed ümmetine karşı bu düşmanlık niye ? Bu yönlü emr-i ilahi mi var ? Zebur'da mı var, Tevrat'ta mı var, İncil'de mi var, suhuflarda mı var? Hayır !.. Bütün semavi dinlere mahsus bütün kitapların özetini de kapsayan Kur'an-ı Kerim'de yok.
Netice olarak Ehl- Kitap Bakara suresin 62. Ayetteki şartları yerine getirirse Cenab-ı Hakk onları mahrum etmeyecek.

ALLAH kimin  gönlünü İslam'a açmışsa o Rabbinden bir nur üzerinde değil midir ? ALLAH'ı zikretmek hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler. ( Zümer Suresi, 22 )
İslam'a açılmış  gönül rahmettir. Rabbından bahşedilen nurdur. İslam bir zümreye mahsus olmayıp, bütün semavi dinler İslamiyyettir. Lügat karşılığı  "bir olan ALLAH'ın iradesine bağlanmaktır" ( irade dilemesidir ). Küllü tevhit dini olan semavi din İslamiyyettir. Cümle peygamber efendilerimizin tebliğ ettikleri din İslamiyet'tir. Tabi olan beni Adem müslümandır. Tevhidin anlamı budur. Kulun bu yönde ölçüsü kelime-i tevhittir. Tevhid-i ef'al, tevhid-i sıfat, tevhid-i zat. ALLAH'a acabasız iman eden mü'min. İhlas, takva, vera... Ehl-i zikir, ehl-i şükür olan kulların yaşantılarında görülen kelime-i tevhidin gerçek manasıdır. Ölçüsü Hazret-i ALLAH'a mahsustur.Hazret-i Kur'an'da itikat izahında esas olan ikidir: İlimde tevhit, amelde tevhit, diye belirtilmiştir